En kötüsü de insanın kendine verdiği sözü tutamaması abi. Kaçımız söz vermedik ki kendimize bir daha bunu yapmayacağım diye. Kaçımız söz vermedik ki diyete başlayacağım diye. Kaçımız yemin etmedik bir daha o sevgilinin adını bile anmayacağım diye. Kaçımız demedik ki bir daha içmek yok diye. Kaçımız söylemedik artık derslere asılacağım diye.
Ama tutamadık. Diyeti bozduk, sevgiliyi hep yüreğimizde tuttuk, içmeye devam ettik, dersleri boş verdik. Sonra yine kendimize sözler verdik yine tutamadık. Tutamadıkça da mutsuz olduk gözyaşlarımız hiç durmadı.
Demek ki insan mutlu olabilmek için önce kendine söz geçirebilmeli abi. Kendi yüreğin kendi aklın bile seni dinlemiyorsa nasıl yaşayacaksın ki? Nasıl mutlu olacaksın ki?
Ama olmuyordu işte. Evdeki hesap çarşıya uymuyordu. Sen hayatın bir tarafını diktikçe diğer tarafından sökülüyordu. Kalbinin istediklerini hayat sana vermiyordu, verdiklerini kalbin istemiyordu. Ne yapacaksın o zaman ? Ya hayattan vazgeçeceksin yada kalbinden vazgeçeceksin.
Ama hangi yolu seçersen seç İkisi de acı ikisi de ölümdü abi.