İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu'na suikast düzenlendiği, İŞİD/DAEŞ'li suikastçıların yakalandığı iddiası gündemimizin birinci maddesi oldu. Bu nedenle bir anda gündem değişti.
Türk halkı kendilerini uyanık başkalarını yok sayan elitler tarafından bu ve buna benzer birçok kurgu ve yalan haberler ile çok kez aldatıldığı için “Yalancı Çoban” misali İmamoğlu suikastı haberini üfleyerek yemeyi tercih etti.
Suikast ile ilgili haberleri okuduğum zaman her nedense benim aklıma da 2009 yılındaki Bülent Arınç suikastını ve “Kozmik Oda” olayı ile Kılıçdaroğlu'nun İstanbul BBB Adayı olduğu zaman Özel bir TV'de katıldığı canlı yayında verilen reklam arasında program sunucusunun patronundan “Erdoğan'ın oyunu düşürmek için her türlü puştluğu” yapın talimatı aldığı ile ilgili aralarındaki geçen konuşmayı hatırlattı.
İmamoğlu'na suikast iddiası yazılı ve görsel basında öyle şaşaalı öyle abartılı bir şekilde değişik teoriler ve öyle iddialar ile gündeme geldi ki yapılan açıklamalar ve farklı yorumlar ile durum değişik bir hal aldı.
Bunun üzerine İçişleri Bakanı, Emniyet Genel Müdürlüğü bilgi kirliliğini önlemek adına açıklama yapma ihtiyacı duymuş olmalı ki:“İmamoğlu'na herhangi bir suikast yapılmadığını ve suikastçı olarak yakalanan kimse de olmadığını” açıkladı.
Emniyetin yapmış olduğu açıklama üzerine İmamoğlu ve Basın Danışmanı da Emniyetin açıklamasını teyit etmesi üzerine işin rengi değişti. CHP Grup Başkan Vekili Özgür Özel'in basın açıklamasındaki tabiri ile “İmamoğlu'na suikast yalanının yalan çıkması” temennisi doğru çıkmış, İmamoğlu'na herhangi bir suikast girişimi olmamış, suikastçı olarak da kimse yakalanmamıştı.
İstihbaratın rutin işlemleri ile toplamış olduğu bilgilerin suikast haberinden 15 gün önce ilgili birimi tarafından “Çok Gizli” ibareli bilgi notu ile “suikast duyumu alındığı” bunun içinde tedbirli olunması için birçok kuruma gönderildiği gibi bir nüshası da İstanbul BB gönderilmiş. “Çok Gizli” ibareli bilgi notunun gizli kalması gerekirken pervasızca servis edilmesinden kaynaklanan bir yanlış anlaşılmadan veya saptırma amaçlı İmamoğlu'na suikast haberinin yapıldığı anlaşıldı.
Ortada hol ve yumurta yok iken 15 gün önce paylaşılan “Çok Gizli” ibareli gizli kalması gereken bilgi notu üzerinden bir kaşık suda fırtına yaratılmak için ortaya atılan bu iddianın arkasındaki maksadın ne olduğu sorgulanmaya başladı.
Gazeteci-Yazar ve Eski Milletvekili Barış Yarkadaş'ın gündeme getirdiği CHP İstanbul teşkilatındaki peş peşe ortaya çıkan tecavüz ve taciz iddialarını perdelemek için yapıldığını savunanlar oldu
Bunun yanında aslı astarı olmayan suikast haberinin Yukarı mahalle basını arasındaki eski tüfeklerinden ağır abileri ile çaylak gazetecileri arasındaki sürtüşmeden kaynaklanan bir kekleme olduğunu iddia edenler de var ki, bu iddia sebep sonuç ikilemi çerçevesinde değerlendirildiğinde gerçeğe daha yakın duruyor.
Çünkü Yukarı Mahalledeki görsel ve yazılı basında suikast haberi manşetten duyuran haber sitelerinin bugün haberi kaldırmaları, ağır topların ise konunun hiç yaşanmamış gibi görmezden gelmiş olmaları nedeni ile tek kelime dahi yazmamaları bu iddiayı doğrular nitelikte...
Halkın büyük çoğunluğu ise suikast haberine inanmadığı gibi üstüne üstlük birde gırgıra aldı. Konu ile ilgili çok ilginç benzetmeler olduğu gibi anlatılan hikayeler var ki tam evlere şenlik...
Halk arasında anlatılan en ilginç hikaye ise şöyle: “Teröristler tam teçhizat İmamoğlu'na suikast yapmak üzere İstanbul'a gelmişler... İmamoğlu'nun fotoğraflarını detaylı bir şekilde inceleme yaparken, İmamoğlu ile birlikte birçok CHP'lin elleri arkasına bağlanmış vaziyetteki fotoğraflarını gördüklerinde kendilerine rehberlik eden teröriste merak içinde ellerini niçin arkaya bağladıklarını sormuşlar. Suikastçılara rehberlik eden teröristte muzip bir şekilde, CHP teşkilatı içinde taciz olayları arttığı için tedbir amaçlı ellerini böyle arkalarına bağlıyorlar diye cevap vermiş... İmamoğlu'na suikast düzenlemek üzere İstanbul'a gelmiş teröristler şaka ile karışık kendilerine verilen cevabı nasıl anlamışlarsa başlarına kazara bir şey gelmemesi için tabana kuvvet İstanbul'dan kaçmışlar..."
Türkiye artık eski Türkiye, halkta eski halk değil. Yalan haber ile uyutulma zamanının geçtiğini, anlayana sivri sinek saz, anlamayana davul zurna az misali hikaye ile olmaz ise sandıkta cevabını veriyor.