Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

İlhami Işık

Doğru bilinen 3 yanlış

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

Ne yazık ki Kürt meselesi ve onun üzerinden yürütülen tartışmalarda özellikle de son günlerde yazılıp çizilen 3 temel yanlışın sürekli doğruymuş gibi sunulması ile karşı karşıyayız ve bu durum bölgeyi anlamaya çalışanlar için işleri daha da içinden çıkılmaz hale getiriyor.

Gözlerimizin önünde apaçık beliren bu yanlışlara doğru demek ancak birilerinin kendisini kandırması ya da kötü bir propaganda aracı olabilir.. Gelelim bu yanlışlara:

TEMEL yanlışlardan birincisi ABD’nin oyun kurucu güç olarak görülmesi, buna bağlı olarak ABD tarafına yaklaşılmasıdır. Hayır! ABD artık dünün tayin edici gücüne rağmen oyun kurucu güç olmaktan çıkmıştır. Irak işgaliyle başlayan bu durum ABD’nin sırtında iğreti bir kambur olarak kalmıştır. Böylece attığı her adım, kurguladığı her hamle kuruculuktan çok oyun bozucu bir güce dönüşmüştür. Bakınız 2003 Irak işgalinden sonra Irak’ta yaşanan ve halen devam eden acı, dram ve iç savaş... Somali’ye baktığımızda aynı. Libya’ya keza.. Milyonlarca insanın geleceğinin hayalinin umudunun yaşamının yok edilmeye çalışıldığı bir çok örnek.

Filistin, Yemen derken direkt yahut dolaylı olarak bir çok örnek göz önünde. Yani ABD “oyun kuruyorum” diye el attığı bütün yerleri cehenneme çevirmiş. Sadece batı ülkelerini, körfez ülkelerini arkasına alarak askeri darbelerle zaman kazanabilmiş bir güç. Eğer oyun kuruculuktan anladığımız bu ise evet. Ama Oyun kurucu olmak başka bir tanımı ihtiva ediyorsa ABD sadece patlayan bir tanker gibi oyun bozucu, oyun kıyıcı bir devlettir artık.

2. Dünya savaşından en az hasarla çıkmanın vermiş olduğu durum soğuk savaşın bitmesiyle artık dünyada değişen sosyoloji durumu bu hale getirdi. Dünyaya uymayan, düşman ve düşmanlaştırma teorilerinin “oyun kurma” önünde en büyük engel olduğunu gören de ve bu yeni sosyolojinin artık İsrail’in kaygı ve endişeleriyle izah edilmeyeceğini anlamak istemeyen bu akıl “oyun kurucu akıl” olmaktan çıkmıştır. Aynı zamanda büyük güç olmanın caydırıcı ve kontrol edici çekim merkezi olmaktan da çıkmıştır.

İKİNCİSİ PKK’nin özellikle de Kandil’in gücüne güç kattığının yazılıp çizilmesi yanlışıdır. Buna inanılması da ayrı bir yanlıştır. Gözlüğümüzü çıkarıp bir bakalım. Gerçekten de Kandil-PKK bölgede bir “oyun kurucu” güce dönüşmüş müdür? Düşünebiliyor musunuz? Bir devletin saldırısıyla karşı karşıya değilsiniz. Uluslararası bir koalisyon saldırısıyla da karşı karşıya değilsiniz. Bir örgüt (IŞİD) ile karşı karşıyasınız ve 40 yıllık silahlı bir güç olarak 2006’da belirmiş yeni yeni hareket sağlamış bu örgüte karşı 20 yıldır elinizde bulunan Mahmur’u bir anda boşaltıyorsunuz. 2 yıldır elinizde bulunan Kobani’yi boşaltmak zorunda kalıyorsunuz. Kobani’de sizinle birlikte savaşan 10’a yakın örgüt var. Peşmerge yanınızda. ÖSO yanınızda.. Dünyanın en güçlü devleti yardımınıza gelmiş. Koalisyon güçleri arkanızda. Ama siz hala bir örgüte karşı “Diren Kobani” diyorsunuz. Peki burada gerçek hangisi? Bu kadar güç bir örgüte karşı direnmiyor. Burada bir tuhaflık yok mu?

Ortadoğu’da güçlüyüm diyen PKK’nin karşılaşacağı fotoğraf bu mu olmalıydı? Tam tersi PKK bu kadar güce karşı mücadele etmiş olsaydı diren tezineo zaman yakışabilirdi.

GELELİM üçüncü doğru bilinen yanlışımıza. İnanılmaz bir kara propaganda ve iktidarın belli kesimlerinin de dillendirdiği PKK’nin çözüm sürecinde bütün alanları kontrol ettiği ve Çözüm sürecinin bölgeyi PKK’ye terk eden bir sürece dönüştüğü yalanı. Hakikaten bu böyle midir? Hayır! Bunu söyleyenler asla temellendiremezler. İşin özü şudur: PKK’nin bugün yaptığı insanları dağa çıkarması, vergi alması, şantiyeleri basması, yol kontrollerinde varlığını sürdürmesi çözüm süreciyle başlayan bir şey değil ki! Bunlar PKK’nin kurulduğu günden beri var. Ama süreç başlamadan önce günde bazen 30 bazen 40 insanımızın hayatını kaybetmesinden ötürü bizler sadece insanların öldürülmesini ve yaşanan büyük acıları konuşuyorduk. Bu acılara odaklanmıştık. Onun için insan hayatına nazaran daha maddi kalan bu faktörleri görmüyorduk. O zaman bu eylemler ölümler karşısında küçük kalan ayrıntılardı. Ölümler ortadan kalktıktan sonra bunlar görülmeye başlandı.

Bırakın bunları sürecin doğurmasını işte tam da bunlardan dolayı çözüm süreci var. PKK’nin bu konuları da durduracağı ve sorunların kimsenin ölmeden mecliste şiddetsiz çözülebileceği bir süreç olarak...

Mahmut Övür’ün çok değerli bulduğum sözüyle bitirmek istiyorum.

PKK 40 yıl silahlı mücadeleyle yapamadığını siyasetle yaptı. Koalisyon güçlerinin Kobani’nin kurtarılmasına yardıma gelmesi bunun göstergesidir. Bu silahlı gücün değil siyasal ilişkinin yarattığı bir durum. Siyaset milyonlaca dolarlık silahlardan çok daha değerlidir.

PKK siyasal gücünün silahlı gücünden kat kat fazla olduğunu gördüğünde sorun çözülür.
 
İLHAMİ IŞIK DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS