Çatı adayı Ekmeleddin için dahiyane bir tanıtım sloganı. “Ekmek için Ekmeleddin.” Önce Erdoğan taraftarlarının bir şakası sanılan sonra gerçek olduğu anlaşılınca daha çok güldüren o müthiş cümle. “Börek için Selahaddin” reklamına bile ilham olmuş, “Püskevit için Bahçeli”, “Kıtlık için Kemaleddin” gibi sloganları çeşitlendirip çoğaltmak mümkün.
Dil sürçmelerinin basın tarafından alaya alınmasını eleştiren bir konuşma metnini okuyacaktı ki Ekmeleddin Bey yine sürçtü. Hem de kafası kağıda gömülü, gözünü yazıdan ayırmazken. Aynı sürçmeleri okuma zorluğu çeken Bahçeli’de de sıkça görüyoruz. İhsanoğlu’nun gaf deyince de Kılıçdaroğlu’ndan aşağıda kalmayışı, aslında tam da tencere kapak misali, bu partileri gerçekten temsil ettiğinin ve uyumlu birlikteliklerinin tezahürü.
Cumhurbaşkanlığı seçimine kadar dört dil bilip de tek dilde anlamlı cümle kuramayan bu adaydan zoraki bir kahraman çıkartmak kolay iş değil. İyisi mi isminin çağrıştırdığı o aç karnını doyuran, iş arayan insanların - fakirin ekmeği umuttur ya öylece “hele bir gariban halkın- aklına EKMEK kazıyalım” demiş olmalılar.
İşin tuhaf tarafı da ekmek peşinde koşan aç ve cahil halkı küçümseyip her seçimden sonra Ak Parti iktidar olduğunda “Karnını doyurmak için kırıntıya razı olan aptal yüzde 50 halktan oy aldılar” yorumunu yapan da bizzat kendi elitleridir.
Biz asıl Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra bu partilerde nasıl kazan kaynayacak onu merak ediyoruz. Seçimlere kadar muhtemelen Ekmeleddin Bey gaflarıyla, dil sürçmeleri ve zalimlere hoşgörülü, sevecen, mazlum Müslümanlara ise ilgisiz ve duyarsız Gülenimsi imajıyla çok konuşulmaya devam edecek. İsrail’in “Tarafsız kalmalıyız” sözünden olsa gerek “bizden biri” dediği İhsanoğlu, Gülen gibi ılımlı haliyle şu Ramazan günü dahi Filistinli Müslümanlara iftarda kurşun yediren Yahudilerin gönlünü fethetmiş gözüküyor.
İhsanoğlu, Anıtkabir, Hacı Bayram Veli, cami arasında mekik dokuyarak herkesi kucaklamaya devam edecek gibi görünüyor. Tek parti iktidarı CHP sürgünü, babası İhsan Efendinin de kemiklerini sızlatmayı sürdürecek.
Ve sonunda, olası bir hezimetin ardından yerel seçimlerde “Gülen’in arkasına düşmek hanginizin fikriydi?” dedikleri gibi, MHP, CHP ve bu partilerin kendi içindeki mensuplarının “bu çatı kimin fikriydi?” diye birbirlerinin yakasına yapışıp hesap sorma zamanı gelecek. Sanırım İhsanoğlu’nun yenilgisi Bahçeli ve Kılıçdaraoğlu’nun da siyasete veda zamanının geldiğinin habercisi olacak.
(İçinde bulunduğumuz şu Ramazan günlerinde dahi Filistinli kardeşlerimizin kanını döken İsrail’in zulmünü lanetliyor, mazlumlar için dua ederken ZALİMLER İÇİN YAŞASIN CEHENNEM diyoruz.)
