Kişinin genetik özellikleri ile spor arasındaki ilişki, bir tartışma konusu olarak yıllardır zaman zaman gündeme gelmekte. Bu konuyla alakalı ilk akla gelenler, Afrikalı koşucular olmuştur hep. Bilimdeki gelişmeler ışığında, sürekli yeni bulgular ortaya konuyor. Bulgulara bakıldığında, sportif başarı ile genler arasında ilişki olduğunu iddia edenler de var, olmadığını iddia edenler de.
Ancak genlerle sportif performans arasında ilişki olduğunu iddia eden çalışmalarda, ilişki düzeyinin ikna edici seviyede yüksek olmadığı göze çarpıyor. Hal böyleyken, “sadece genetik bir test sonucuna göre spora yönlendirmek, ne kadar doğru olur?” sorusu ortaya çıkıyor. Günümüzde bazı antrenörlerin, sporcuları gen testine yönlendirdiğini sık duyar olduk. Ayrıca bu antrenörlerin çoğu, sadece genetik testin sonucuna göre sporcudan alacağı verimi öngörmeye çalışmakta. Böyle bir akım gitgide yayılmaya başladı. İleride daha güvenilir bulgular elde edilirse, sadece gen testine göre karar verilip verilemeyeceği tartışılır. Ancak bilimin bugün itibariyle bize sağladığı düşük ilişki oranları nedeniyle, tek başına gen testi sonucuna göre yönlendirme yapılmasının doğru olmadığını net bir şekilde ifade etmek lazım.
Sportif başarının sağlanması, çok yönlü bir durumdur. Konuya tek yönden yaklaşıp, sadece genetik bir testin sonucuna göre davranmak kesinlikle doğru değildir. Genetik test sonucu ile diğer tüm değişkenlerin birlikte ele alındığı bir değerlendirmeye itiraz etmek mümkün değil. Ancak asla ve asla, sadece genetik test sonucuna göre karar verilmemeli.