Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Yasemin Yıldırım

Fena halde alıştık!

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

Birbirimize acımayı bırakıp, sağa sola “şunu demedin, bunu yapmadın, kınadın kınamadın” diye atarlanıp rahatladıysak, biraz kendimize karşı acımasız ve dürüst olmanın vakti geldi, geçti. Televizyon ekranlarında, sosyal medyada şehit haberlerinin peşinden, “faaliyet gerektirmeyen bizi yormayacak” her platformda “Teröre Alışmayacağız!” nutukları çekiyoruz. Slogan atmak hoşumuza gidiyor zaar! 1 çeşit hobi edindik. Alışmayacağız!

Alışmayacağımızı, fiile dökerek gösterme zahmetine girmedik, biz yapmadık onlar da üniversitelerden rahatça terörist devşirdiler. Ekranlardan çekinmeden terör örgütüne övgü yağdırdılar.Biz yapmadık onlar da teröristleri serbest bıraktı… Üniversitelerin terör örgütlerinin insan kaynağı haline gelmesinde doğrudan üniversite yönetimlerinin, öğretim üyelerinin “akademisyenlerin” katkısı çok büyük. Düşünün ki, ölüm yıldönümünde Şehit Savcı Selim Kiraz'ın fotoğrafı olan pankartlarAnkara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nde “PKK, MLKP, DHKP-C, IŞİD, TKP/ML, DKP, MKP, TKEP/L, TİKB, THKP-C, MLSPB, TAK, FETÖ, PYD, YPG”taraftarları/üyeleri“KOLLEKTİFLER” isimli henüz “amatör” olan grup tarafından indiriliyor. Muhtemelen 1 çoğu eğer önlem alınmazsa bu terör örgütünün gelecekteki hevesli canlı bomba adayları.Üniversiteler terör örgütlerinin eğitim kampı. Nerdeyse artık üniversitelerde “öğrenciye” rastlamak zor.
Neden? Çünkü alıştık!

Sanki sıfır sorunla, harikulade demokrasisiyle, özgürlükleriyle, kıskandıran ekonomisiyle, adalet sistemiyle, mükemmel demokratlarıyla, çatlatan eğitim sistemiyle, altın tepside ülke “hibe ettiler!” Biz sizin evveliyatınızı biliriz. Biz sizi darbelerden, 90'lardan, işkencelerinizden, hatta o kadar geriye de gitmeye gerek yok, biz sizi Türkiye'nin tarihinde ilk defa kendiyle yüzleşerek, adaleti sağlamak, gasp edilen doğal hakları iade etmek, özgürlük ve güvenliği tesis etmek için başlattığı, Türkiye'de yaşayan tüm kimlikleri kapsayan Çözüm Süreci'nden, sürece olan kastınızdan nefretinizden, bitirenleri alkışlamanızdan tanıyoruz. Siz kalleşliğin kitabını yazarsınız. Kalleş-in sözlük karşılığısınız.Aklımızla alay edip, vicdanımızı zorluyorlar ve kararlılar! Terör destekçisi üniversiteler, siyasiler, medya, stk'lar ve yargı! Bunların herhangi birinin başına 1 şey geldiğinde nasıl tepki vermemizi bekliyorlar? Karşınızda insan var! Hiç birimiz sonsuz sabır ve merhametle donatılmadık! Hukuk işlemiyor, adalet çalışmıyor, bu mekanizmanın başında duran hâkimler savcılar tarafından teröristler serbest bırakılıyor. Adalet istemenin en ağır faturasını şehit aileleri, canlı bombaların katlettikleri ve yakınları ve totalde halk ödüyor. 80 milyonluk ülkede üniversiteleri, medyayı, siyasileri yargı içindeki terör destekçisi unsurları ve azılı terör taraftarlarını toplasak 5000 kişiyi geçmez, ama 80 milyonu 5000 terör sevicinin namussuzluğuna, propagandasına mahkûm ediyoruz!

Neden? Çünkü alıştık! Çünkü terörle mücadelede tüm sorumluluğu siyasete bıraktık. Toplumsal mücadelede zaafımız, tembelliğimiz.
“Teröre karşı yürüyelim” dediğimizde 3-5 cılız destek haricinde kimseden “hadi” duymadık. 5000 namussuz haricinde kimsenin terörle yaşamak, çocuğunu teröre kaptırmak, teröre destek/kurban vermek niyetinde olmadığına şüphe yok. Ancak, kavganın rekabetin ahlaksız koşulları bizi terörle değil, teröristle mücadeleye itti. Kaynak sağlayan üniversitelere yürümeliydik belki, 1128 “akademisyen”PKK'ya alan açılması için uluslararası kampanya başlatan insan müsveddelerine karşı yürümeliydik. Teröristi serbest bırakan hakim/lere karşı yürümeliydik! Türkiye'de “İnsan Hakları Derneği” diye 1 dernek var mesela. Adından sanıyorsunuz ki, hakikaten “insan” hakkı gözetip arkasında duruyor. 1 terör mağduru kapısına varsa1 bombada onlaratar! Nerdeyse hendekleri de devletin kazdığını söyleyen bu derneklerin sefil raporlarına karşı yürümeliydik! Savcı Selim Kiraz şehit edildiğinde teröriste övgü düzen medya soytarıları o kanallarda 1 gün fazla çalışabildiyse, sokakta utanmadan gezebildiyse bizim yüzümüzdendir! Çünkü sadece slogan attık! “Alışmayacağız…” Karşımızda “yasal meşru” muhatap kurumlar dururken neden terör örgütüne karşı yürüyelim?Terörün en büyük sermayesi “manevi destekçileri” karşımızda dururken, diğer taraftan çekinmeden bombacı taziyesine gidilirken ve siyaseten ve hukuken bedel ödetemezken oturduk… Şaşırtmadık!

Neden? Çünkü alıştık!
Dokunulmazlıkları konuşurken “Çözüm Süreci” konuşmalarına nasıl geldik? Süreç zaten kendi doğalında işliyor. PKK'ya can suyu verecek 1 kelime dahi etmek, aylardır süren operasyonlarda canını ortaya koyan şehitlerimize, canlı bombaların katlettiği sivillere ayıp! PKK yüzünden evini toprağını terk eden, iç göçe mecbur bırakılan Kürtlere ayıp! “PKK'nın sosyolojik tabanı” diye 1 şey söz konusu değil artık. Olanlarda en az PKKHDP kadar insani değerleri olmayan radikal çapulcu takımı. Çözüm Süreci'nde %80'lik halk desteği onlara sunulan mücevherdi. PKKHDP bu mücevherle ne yaptı? Dünyanın en aşağılık diktatörü Esad'a 1 kaç yüz metre kare “Kürdistan” arazisi içinpeşkeş çektiler! HDP'nin siyaseten en güçlü olduğu dönemi, maalesef en ahlaksız dönemi oldu. Gerek yasal, gerekse toplumsal desteğin açtığı alanla özgürleştikçe terör örgütüne mesafe koyacağına,PKK'nın TBMM şubesi gibi davrandı, örgütü ve kanlı eylemlerini daha pervasızca savunur hale geldi! “Siyasetin önünü açalım” dedikçe molotofla, roketle meclise girmedikleri kaldı.

Kimse kusura bakmasın, PKKHDP artık hiç 1 meşru platformun tarafı olamaz. Hele de tek hedefinin “Erdoğan'ı indirmek” olduğunu söyleyen terör örgütünü hiç 1 güç Erdoğan'ın dolayısıyla milletin karşısına oturtamaz!

Ezik küresel ezberci dayatmacı kabulleri kenara atmalıyız artık. Özgürlükler, demokrasi, 5000 sivil radikalin, terör destekçisinintekeline verilemez. Bu dayatmaya direnmenin tek yolu, PKK'yı destekleyen her kişi ve kurumların üzerine yürümektir cesaretlerini kırmaktır, toplumsal refleksi, toplumsal güvenlik ve özgürlük isteğini kararlı kılmaktır.

@yildirimyasemin

  YORUM YAP / YORUM OKU
YASEMİN YILDIRIM DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS