“Başlarım sizin Kürdistan davanıza... Size inanmıyoruz. Çünkü sizin Kürdistan diye bir davanız yok. Siz bizi Kürdistan üzerinden kandırıyorsunuz. Bizim evlatlarımızın kanı üzerinden kendinize bir gelecek inşa etmeye çalışıyorsunuz. “
“Bizim çocuklarımız ya toprağın altında ya hapiste. Sizinkiler özel okullarda okuyor. Senin karın hangi plajda, şerefsiz! Artık size verecek çocuğumuz yok!”
PKK terör örgütü ile ilgili bu ve buna benzer birçok sözler söylendi. Ama hiçbiri toplumda bu kadar karşılık bulmadı. Bu defa farklı idi. Çünkü bu sözleri söyleyenler, çocukları zorla PKK tarafından dağa kaldırılan anaların Diyarbakır HDP binası önünde başlattıkları “Evlat Nöbetindeki” yürekleri yakan, insanın içini acıtan, gerçeklerin ifade eden feryatlardı.
Diyarbakır'daki anaların bu sözleri “ Kral çıplak” etkisi yarattı. Bunun içinde bu sözler hem ülkemizde hem de komşu ülkelerde ciğeri yanmış kesimler başta olmak üzere bütün yurtta karşılık buldu. Güneydoğu'da birçok şehirde halkın büyük katılımı ile Türk Bayrakları eşliğinde PKK terör örgütüne lanetler yağdırıldı.
Bu dik duruş ve haykırış, Ülkemizdeki terörün bitirilmesi ve anaların evlatları ile buluşturulması için çok önemlidir. Çünkü bu uyanış ile birlikte teröre karşı önüne geçilmez bir isyan başladı. Bu eylemler Ülkemizin başına PKK terör örgütü ile örülmeye çalışılan beladan kurtuluşu için bir ümit, emperyalist güçlerin ülkemizdeki taşeronu olan PKK ve yandaşları için ise kâbusa dönüştü.
Bu nedenle, Vatanını, Milletini seven, birlik ve beraberlik diyen herkes siyasi görüşünü, parti holiganlığını, üç beş kanlı oy için, PKK'ya şirinlik muskası vermeyi bir tarafa bırakıp, amasız ve fakatsız, Diyarbakır'da çoban ateşi gibi başlayan anaların direnişine destek vermelidir. PKK terörünün sona ermesi ve ülkemiz üzerinde hesapları olan emperyalist güçlerin taşeronlarının PKK ile planladıkları kurguların boşa çıkarılması için anaların feryatlarına ve direnişine sahip çıkılmalıdır.
Yıllardır Ülkemizin başına bela edilmiş olan PKK terör örgütünün yapmış olduğu kahpece saldırılarda binlerce vatan evladımız şehit edildi. Anaların yüreklerini yangın yerine döndürdü. Çocuklar boynu bükük, babasız büyüdüler. Ülkemizin yatırıma, eğitime, sağlığa gidecek kaynaklar terörün önlenmesi için harcandı.
Ailelerinin gözlerinin içine baktığı, gelecekleri ile ilgili güzel hayaller kurduğu evlatları, hainlerce okullarından alınıp zorla dağa kaldırıldı. Anneler-Babalar damatlıklar ve gelinlikleri ile görmek istedikleri evlatları Uluslararası organ mafyalarının ucuz sermayesi oldu. Genç kızlarda bebek ile oynayacakları yaşta ellerinde silahlı, dedesi yaşında insanların kucağında oyuncak oldular. Bu manzaraya hiçbir annenin, babanın, insan olan insanın yüreğinin dayanabilmesi mümkün değildir.
Bu sorun sadece Devletin, Hükümetin veya AK Partinin meselesi değildir. Bu mesele bütün ülkenin ve sağduyu sahibi herkesin ortak sorunudur. PKK dış destekli taşeron bir örgüt olup, bölge halkına hürriyet veya refah getirilmesi gibi bir düşüncesi ve çalışması yoktur. Aksine bölgeye hizmetin gelmemesi, çocuklarının cahil kalması için devlet yatırımlarını engelleyen, milletin aşına eşine çoluğuna çocuğuna musallat olmuş, “Elin taşı ile elin kuşunu vurmaya çalışan” dış güdümlü Ülkemizin başına bela edilmiş eli kanlı bir terör örgütüdür.
Bu konuda gerçeği anlayabilmemiz için resmin büyüğünü görmek zorundayız. Ortadoğu' da ülkelerin maden ve petrol yataklarına göre emperyalist güçler arasında paylaşıldığı için, ülkelerin sınırları yeniden çizilmektedir.
Bunun için, iş işten geçmeden ortak düşüncesi Vatan ve Millet olan herkes aklını başına toplamalıdır. Zaman birlik ve beraberlik zamanıdır. Zaman Diyarbakır da “ Evlat Nöbeti” tutan analara destek zamanıdır.
Otu, samanı, çeri çöpü bahane edip kapı gıcırtısı ile tahrik olup her fırsatta sokağa dökülenler için Diyarbakır'daki anaların “Evlat Nöbeti” bir nevi samimiyet testidir. Bu nöbete destek olmayanlar halk nazarında güvenirliklerini kaybedecek her fırsatta yalancı oldukları yüzlerine vurulacaktır.