Referandumun hemen ardından o anlı şanlı profesörler, siyaset bilimciler ve gazeteciler televizyona çıkıp; “AK Parti 2019 Kasım'ını beklemeden erken seçime gidecek” diye atıp tutmaya başlayınca 29 Nisan'da bir yazı yazmış ve erken seçimin mümkün olmadığını anlatmaya çalışmıştım.
Hatta şaşırıp sormuştum kendi kendime; bir insan gerçekleşme ihtimali olup olmadığını sorgulamadan bir konuyu nasıl ortaya atar, diye!..
Yazımı da şöyle bitirmiştim:
“Ekonomi seçmen davranışlarını etkileyen en önemli faktörlerden biridir. İşsizliğin yüzde 13'lere ulaşarak son 7 yılın zirvesine ulaştığı bir ortamda AK Parti neden erken seçime gitsin?..
…Israrla söylüyorum; AK Parti erken bir seçime gitmeyecek. Çünkü dünya ekonomisinin yeni bir büyüme sürecine girdiği, ihracatın arttığı yeni bir dönemdeyiz.
Önümüzdeki dönemde istihdamı artırmaya yönelik tedbirlerin etkisinin görülmesiyle birlikte işsizliğin düşeceği, ekonominin daha hızlı büyüyeceği bir süreç de gündeme gelecek.”
Ben bunları yazdım, ama anlamayana davul, zurna az, misali birileri çıkmış televizyona ve yine erken seçimden bahsediyor.
Yahu kardeşim erken seçim yookkk, erken seçim olmaaazzz!... Çalıştırsana saksıyı, neden AK Parti erken seçime gitsin?
Bana bu konuda tek bir argüman gösteremezsiniz, ama ben size erken seçim olmayacağı konusunda onlarca neden sıralayabilirim:
Ekonomi iyileşmeden, hatta bu iyileşme vatandaşın günlük hayatına dokunmadan AK Parti erken seçime gitmez…
Geçtiğimiz aylarda alınana önlemler yavaş yavaş meyvelerini vermeye başladı:
Esnafa verilen krediler henüz piyasaya yansımasa da, dayanıklı tüketim malları ve konut satışlarında vergilerin indirilmesi, iç piyasayı canlandırdı…
İstihdam ve ihracata yönelik tedbirler piyasayı hareketlendirdi. 2016'da yüzde 13'lere ulaşarak son 7 yılın rekorunu kıran işsizlik, geçtiğimiz nisanda yüzde 10.5'e geriledi…
Geçtiğimiz temmuzda yüzde 31.2'lik artışla rekor kıran ihracat, bu yılın ilk 7 ayında ise yüzde 10.7 artışla 89 milyar dolara ulaştı…
Türkiye'nin ilk çeyrekte büyüme rakamı tahminleri aşarak yüzde 5'e çıktı…
Borsa rekor üstüne rekor kırarken, bu yılın ilk 5 ayında Türkiye'ye giren doğrudan yabancı yatırım miktarı, yüzde 65 artarak 3.6 milyar doları aştı…
Ancak tüm bunlara rağmen iç piyasada büyük bir canlılıktan ve halkın günlük yaşamına da olumlu yansıyan gelişmelerden henüz söz edemeyiz.
Ayrıca daha sırada 23 il için; yiyecek aşı, çalışacak işi olmayan Kürt gençlere yönelik yatırım seferberliği paketi meselesi var.
Hükümetin start verdiği ve 10 yılda toplam büyüklüğü 140 milyar TL'ye ulaşacak olan paketle, bilinçli tarımdan yeni fabrikalara, sosyal tesislerden, 23 ilde 67 bin yeni konuta dek birçok yatırım öngörülüyor.
Bu paketin ilk meyvelerini vermesiyle birlikte, AK Parti'nin referandumda artmaya başlayan Kürt bölgesindeki oyları, yeni bir ivme yakalayabilir. Bu konuda 2019 seçimlerine kadarki 25 aylık süre hiç de az sayılmaz…
Daha da önemlisi ortada bir de AK Parti'nin restorasyonu meselesi var. Ve bu öyle basit bir restorasyon da değil.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, il il dolaşarak parti teşkilatlarının emar'ını çekiyor.
Şu ana kadar gidip gördüklerinden de pek memnun olmadığı düşüncesindeyim.
Bu yüzden AK Parti teşkilatları önümüzdeki günlerde köklü ve kapsamlı değişikliklere gebe. Bu da öyle birkaç ayda olamayacağına göre, siz erken seçimi unutun…
Ayrıca halkın neredeyse yüzde 70'i karşı çıkarken AK Parti neden bir erken seçime gitsin ki?
Ayrıca halkın neredeyse yüzde 70'i karşı çıkarken AK Parti neden bir erken seçim istesin?...
