Öncelikle enformasyon savaşı nedir.Onun tanımını yapalım. Açık kaynakları incelediğimizde karşımıza çıkan,haberleşme, bilgilendirme gibi tanımlar çıkmaktadır. Bir nevi bilgilerin çarptırılarak yanlış algı uyarlanıp bu savaşı enformasyon sahalarında sürdürmektir. Yaşadığımız teknoloji ve bilgi çağında dünya genelinde yoğun olarak devletler, arasında en yoğun biçimde enformasyon savaşı yürütülmektedir.İç ve dış basını yakından takip edersek, enformasyon savaşını az çok anlamış oluruz.Nasıl yani der gibi oldunuz örneklendirelim, yalan haberlerin sayısının artması gibi. Yalan habere göre toplumu harekete geçiriyorlar. Resim, video veya çarpıtıcı görüntüleri sahneye koyarak izleyenlere karşı algı yapılıyor.
Günümüzün Tv programları toplumsal olarak izleyen kitleyi etkilemektedir. Bir nevi manipüle edilmiş enformasyon savaşı yürütülmektedir.Hedeflenen ise insan beynidir.Kültürümüze, geleneklerimize , vatanımıza ,dinimize,birlik ve beraberliğimizi zedeleyecek programlarla, psikolojık sanal savaşlarla üzerimize geliyorlar. Aile yapısını bozmaya yönelik programlar,diziler. İslam dinini karalayacak islamofobi faaliyetlerine kadar tutunda hepsi enformasyon savaşını kapsıyor. Bu savaşta toplum olarak bilinçli bir şekilde hareket etmeliyiz. Sosyal medyada veya çeşitli medya programlarında ki izlediğimiz veya duyduklarımıza kendimizi sorgulamadan araştırmadan inanmamalıyız. Gelişen teknolojiyi yakından takip etmeliyiz. Her türlü kitlesel ve toplumsal olayların arkasında ki görünmeyen ve bu olayları sahneleyen senarist batılı istihbarat örgütleridir.Taktikleri aynı enformasyon savaşı ve zihin kontrolü etkili propaganda ile algı yönetimi gibi faaliyetleri ile kitleleri yönlendirmektedirler.
Görmesini bilen gözler için hiç bir sey gizli değildir. Medya ile yürütülen bu savaşta, milletimiz savunmasız bırakılmıştır. Daha acısı milletimiz, kendi medyası tarafından da hedef tahtasına konulmuştur. Başka bir deyişle, yerli ve yabancı medya, Dini ve milli değerlerimizi birlikte topa tutuyorlar. Eski savaşlar toprak içindi ülkelerin genişlemesi içindi. İkinci savaşlar ise üretim kapasitelerinin kontrolü içindi. Üçüncü nesil savaşlar ise bilginin kontrolü içindi . Geçmişten günümüze anlıyoruz ki bilginin gücü ve önemi bu denli önemlidir.. Anlıcağımız savaş tüm cephelerde sürüyor. Enformasyon savaşının stratejilerinden biri de “yeni terimler uydurmaktır.” Bazen öyle oluyor ki, en şuurlu insanlar bile, bilmeyerek uydurulan bu terimleri kullanabiliyor. Onun için çok dikkatli olmak gerekiyor.Medyada gündemde olan, Abd ve dünya ülkeleri arasında çıkması olasılık suriyede yaşanan savaş haberleri boy göstermektedir. Sosyal medya ve en önemlisi dünya medyasında haberlerde programlarda 3 ncü dünya savaşımı çıkıyor. Savaşın safları belli oldu gibi yapılan haberler bir enformasyon savaşı taktiğidir. Hiç birşey göründüğü gibi değildir. Dünya medyası ve sosyal medyada ki enformasyon unsurları bunları kitlelere sunarken arka planda ne gibi entrikalar veya ülkeler yararına ne anlaşmalar sürdürülüyor. Merak konusu..
Sosyal medya da paylaşılan bir çok içeriği kitle gerçek olarak kabul eder. Ve birbirlerine kaynak olarak gösterirler her paylaşım gerçek değildir. Sosyal medya psikolojik savaş alanı sahasıdır. Enformasyon savaşının yürütüldüğü sosyal medya alanları. Türkiye de manipülatif olarak kullanılmaktadır. Net olmayan bilgi ve paylaşımlara itibar etmeyin. Milli bilincin farkında olalım. Farkındalık çok önemlidir. Millet olarak çağın savaş tekninklerinin farkında olacağız yaşadığımız 21 nci yüzyıl enformasyon çağıdır. Ülke ve Milletimizin çıkarı için bilhassa gelecek kuşaklar için bilinçle hareket etmek zorundayız. Zihinlerimiz işgal altında enformatik bilgilerle bu işgali bilinçli düşünerek ve toplumumuz için faydalı düşünerek birlik ve beraberlik içinde bu zihin işgalinide ber taraf edeceğiz.