Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Ekin Gün

Oy ve Ötesi Meselesi…

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
“…Gönüllülerimizin emeği, istekliliği ve yoğun katılımıyla onların omuzunda yükselen bu girişimde gördük ki Oy ve Ötesi’nin sandık başındaki tecrübesi tarafsız kalarak görüşü birbirinden farklı binlerce insanı bir araya getirmesi ve beraber uyum içinde çalışabildiklerini öncelikle kendilerinin, sonra da toplumun deneyimlemesi oldu…”
Bu alıntı seçimlerde sivil bir insiyatifle sandıklara sahip çıkma amacıyla kurulan Oy ve Ötesi’nin resmi internet sitesinden alındı. Alıntıda geçen “tarafsız” kelimesi büyük önem taşıyor. Oy ve Ötesi’nin reklam filmlerinde boy gösteren Mehmet Günsur’un Muhteşem Yüzyıl’daki Şehzade Mustafa rolündeki Osmanlı Hanedanı’nı temsil etmesinin bile daha sahici bir tarafsızlığı temsil etmesine geçmeden önce bir de Hürriyet’ten Melis Alphan’ın dediklerini okuyalım:

“Gezi hareketinin ardından toplumun türlü kesimlerinden insanlar kendilerini o güne kadar olmadığı bir biçimde sorgulamaya başladı. Elini nasıl taşın altına koyabileceğini, bu ülke ve millet için ne yapabileceğini, payına düşen sorumluluğu nasıl üstlenebileceğini düşündü. Oy ve Ötesi adlı hareket de biraz buradan yeşerdi. Hiçbir siyasi parti ile bağlantısı olmayan, şehrini seven ve şehrine sahip çıkmaya karar veren gönüllüler bir araya geldi. Fark ettiler ki hisleri kendi çevreleriyle kısıtlı değil, aslında binlerce insan aynı ruh halini paylaşıyor…”

Tarafsızlık kavramı son günlerin trendi. Sözüm ona Gezi Darbesi’ne çıkan herkes de herhangi bir partiye mensup olmadığını söylüyor, sadece kişisel hak ve özgürlüklerini korumak adına meydana çıktıklarını belirtiyorlardı. Oysa ki Gezi Darbesi’nde görüldüğü gibi Taksim Dayanışması’nın ağaç meselesinden çıkıp da meseleyi havalimanlarına ve köprülere dayandırması aynı tarafsızlık kavramı altında değerlendirilmişti. Tabi Dolmabahçe Ofisi’ni basmak da kişisel hak ve özgürlükleri korumak adına tarafsız bir eylemdi. Hatta sosyal medyada belirtildiği gibi niyetin bu olmadığı temelde bu durumun simgesel bir eylem olarak görülmesi gerektiği de ifade edilmişti. İşin özünde Erdoğan ve AK Parti karşıtlığı üzerinden herhangi bir parti ya da STK ismi kullanılmadan söz söylemenin tarafsız bir cazibeli tarafı olduğu tescilli bir gerçek olarak önümüzde duruyor. Zaten Gezi Darbesi’nde de tüm yaşananlara bakıldığında meseleyi tarafsız bir şekilde değerlendirdiklerini ve herhangi bir kuruluşa ait olmadıklarını söyleyerek yaptıkları her Erdoğan ve AK Parti karşıtı eyleme de meşruiyet aradıklarını aynı düz mantık çerçevesinde söylesek biz de pek taraflı olmuş sayılmayız.

Oy ve Ötesi Derneği’nin kurucuları arasında yer alan Sercan Çelebi’de Gezi Darbesi’ne katılanlar arasında. Hatta Gezi Darbesi’nin yeni başladığı günler de 29 Mayıs’ta yapmış olduğu bir konferansta “Beşiktaş'tan Taksim'e çıkarken büyük değişimlere sebep olabileceğimize inancımız tamdı” diyor. Gezi Parkı’nın sadece Gezi Parkı olarak kalması çok büyük bir değişimi ifade ediyorsa sorun yok, lakin Gezi Darbesi’nin sonucunda “Mesele Ağaç Değil” noktasına gelmesini Sercan Çelebi büyük bir değişim olarak görmüş olacak ki Oy ve Ötesi Derneği’nin site alan adının alınma tarihi 26 Haziran 2013’e denk düşüyor. Üç aşağı beş yukarı Gezi Darbesi’nin alevinin söndüğü son zamanlara denk gelen bu tarih büyük bir değişimin habercisi olarak sayılabilir.

Lakin öyle ki Oy ve Ötesi Derneği’nin kuruluş amacı sandıklara sahip çıkma meselesiyse site alan adının öyle bir tarihte alınmış olması akıllara soru işaretini getiriyor. Çünkü yakın zamanda seçime rastlanır bir durum söz konusu değil. Ama Çelebi’nin yukarıdaki cümlede bahsettiği gibi büyük bir değişimin programını çok önceden yapmış olmaları da işi ne kadar sıkı tuttuklarının kanıtı.

Sercan Çelebi Ayşe Arman’a vermiş olduğu röportajda Gezi’ye çıkan ve belli bir kesimin kamuoyunda anlata anlata bitiremediği Y Kuşağı’nı bilgilendirmeye ve bilinçlendirmeye çalıştıklarını, hedeflerinin daha fazla insanı sandığa göndermek olduğunu ifade ediyor. Tabi tarafsız olduklarını da her iki cümlede bir söyleyerek.

Oysa ki Türkiye Seçimleri’nde uzun zamandan bu yana sandığa katılım oranının düşük olduğunu söylemek pek tutarlı bir durum değil. En son Cumhurbaşkanlığı Seçimleri’nde son 7 senenin en düşük oranı vardı. Bu da yaklaşık %74 dolayındaydı. Yani Türkiye’nin sandığa katılım açısından bilinçlendirilecek bir tarafı yok. Çünkü sandığı boykot etme gibi bir durum Türkiye toplumunda pek de alışılagelmiş bir şey değil. O nedenle toplumu bu yönden aydınlatmaya çalışmak adres söylemeden subliminal mesaj altında toplumu bir tarafa yönlendirmek midir orasını bilemeyeceğim ama seçim kategorisi altında konuyu incelersek belki de en sağlıklı olunan alan olan sandığa katılımı artırmayı amaçlamak o kadar da büyük bir değişimi ifade etmiyor.

Başka bir açıdan bakacak olursak nedense AK Parti iktidarında ortaya çıkan seçim sonuçlarının şaibeli olduğuna dair iddiaların elle tutulur bir tarafının olmadığı her sandık başında her partiden kişi olmasında ve bununla kalmayıp müşahit olmak isteyen kişilerin de isterse görev almasında düşünülebilir. O nedenle Oy ve Ötesi bu iddiaları ortadan kaldırmaya amaçladığını ifade etse de Sercan Çelebi’nin Zaman’a verdiği röportajda şu sözleri söylemesi manidar:

“…Yani biz hep beraber memleketi kurtaracağız diye yola çıkmadık. Çünkü o memleketi kurtarmak için bir yerlerden başlamak lazım. Tarafsız olması lazım ilk olarak… Şaibelerde olduğu gibi sonuçlara da iki şekilde yaklaşmak lazım. Biri sandık başında yaşananlar. Sandık başında çok daha ağır basan bilgisizlik ve kaos gördük. Sandık kurulundan tutun da seçmenlere kadar sürecin nasıl işlemesi gerektiğine dair standardı olmayan bir seçim. Dolayısıyla sandık başındaki görevliler inisiyatif kullanarak insanları sağa sola çekebilir. Ama İstanbul için bu anlamda içimiz çok rahat. Gönüllülerimizin orada var olması sayesinde hem bilgisizlikten hem de kötü niyetlilerden kaynaklanabilecek sağa sola çekmelerin önüne geçtik…”

Sercan Çelebi’nin memleketi kurtarma gibi bir gayesinin olması tarafsızlık açısından nasıl değerlendirilebilir bilmiyorum. Ama memleket kurtarmak deyimi bu topraklarda memleketi yönetenlerden kurtarmak olarak algılandığı, kendi oluşumlarının da tohumu sivilleşmesini “Mesele Ağaç Değil” söyleminde bırakan Gezi Darbesi’nde atıldığı ve Gezi Darbesi’ne çıkan insanların da ortak paydası Erdoğan ve AK Parti karşıtlığından başka bir şey olmadığı için memleketi kurtarmak pek de bilinçle ölçülecek bir durum değil. Keza aynı şekilde sandık görevlilerin yönlendirmelerine engel olduklarını ifade ederken Çelebi ve Arkadaşları memleketi kurtarmak adına tarafsız engellemelerde mi bulunmuş, bunu da bilmek mümkün değil. Keza öyle olsa bile Oy ve Ötesi’nin toplumun her katmanından almış oldukları bir güven oylaması var da bizim mi haberimiz yok, orası da meçhul.

Seçimlere çok az bir zaman kala Oy ve Ötesi’nin sandıklarda “şaibe” varmış gibi bir dizayn operasyonu sergileyip sergilemeyeceğini kısa vadede göreceğiz. Lakin unutulmamalıdır ki nasıl Dünya 5’ten büyükse Türkiye toplumu da Oy ve Ötesi’nden büyüktür. Bu da bir kenarda dursun…
EKİN GÜN DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS