Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Kenan Kerimoğlu

Eğitim sistemimizin sağlığı neden yerinde değil?

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

Dünyada neredeyse hiçbir ülke eğitim sistemindeki sorunları tam olarak çözmüş değildir. Diyeceksiniz Finlandiya modeli sorunsuzdur. Hayır, efendim. Onlarda da ufak tefek sorunlar var. Yine de rayında olan bir eğitim sistemleri var. Ama güzel ülkemizin bu konuda oldukça diğer ülkelerden baya geri kaldığı bir gerçektir. Ülkemizin OECD ülkeleri arasında yapılan PISA (Uluslararası Öğrenci Değerlendirme Programı) eğitim araştırmasında baya geri kaldığını hepimiz şahit olduk.

Peki, ülkemizin eğitime yıllardır yaptığı yatırımları biliyoruz neden hala bir arpa boyu yol alamıyoruz? Acaba sorun öğretmende mi, öğrencide mi, öğrencinin ailesinde mi? Yoksa anlamsız bir eğitim sistemimizin olmasında mı? Bir de buna cevap arayalım.
Öncelikle şunu belirtmekte fayda vardır; eğitim sistemimizin yanlışları geçmişten günümüze halledilecek sorunlar değildir. Çünkü her şeyden önce eğitim bir toplum bilimidir ve toplum bilimlerde doğru kararlar alıp doğru bir şekilde uygulamak başlı başına zorlu bir süreçtir. Çünkü bugün için getireceğiniz çözüm yarın için eksik kalabilir. Bundan dolayı sorunlara çözüm bulmaya çalışırken günü kurtaracak politikalar değil de daha çok kalıcı olacak politikalar üretmek gerekir. Eğitim sistemimizin en ölçünlü sorunlarından biri de kalıcı politikalar üretmemektir. Hükümet değişikliğiyle hemen değiştiriliyor, bakandan bakana bile değişiyor. Sistemdeki bu değişikliği siyasi bir ideolojik değil de devlet polikası halinde olması lazım. Sürekli değişiklik şuna benzer; masadaki denek bir hastanın üzerinde her gelen doktorun operasyon yapması gibi. Böylelikle her gelen hükümet ya da bakan birer çizik atarak eğitim sisteminin sağlığını bozuyor.
Eğitimde belki de en önemli sorun öğretmendir. Öğretmeni ücretli, sözleşmeli ve kadrolu diye sınıflandırmak eğitimin içi kan ağlamak demektir. Aynı dersleri görmüş, aynı fakülteden mezun olmuş, aynı çileyi çekmiş üç öğretmenden biri kadrolu, biri sözleşmeli diğeri de ücretli olarak sınıflara girmektedir. Kadrolu öğretmenin özlük hakları ve yaşamı diğer öğretmen türlerinden daha iyi seviyede olduğunu biliyorsunuz. Üniversiteden mezun olduktan eti ile tırnağıyla tüm zorlukları aşıp sözleşmeli olarak ataması yapılan öğretmen, uzun süre boyunca istemediği yerde zorunlu bir şekilde ailesinden ayrı kalıyor. Doğru dürüst özlük haklarına sahip değil. Diğer taraftan ücretli öğretmenlik ( Modern kölelik) diye bir şey var. Kadrolu öğretmenle aynı diplomaya sahip olup sadece atanması yapılmamış asgari ücretin altında bir maaşla çalışıp ve tüm özlük haklarından yoksun bırakılan bir sistemdir. Sınıfta öğretmen, tüm tatillerde diplomalı işsiz ve parasız olarak çile çekiyor. Bu zavallı öğretmen eğitim derdine mi düşsün yoksa aç karnını doyurma derdine mi? Peki, sizlere soruyorum değerli okurlarım ne yapsın öğretmen, ne kadar kaliteli bir eğitim bekliyorsunuz bu zavallılardan? Beni anladığınızı biliyorum. Büyük sorun hem de ölçüsüz bir sorun.
Başka bir sorunumuz ise tüm öğrencileri aynı sınava tabi tutmaktır. Öğrencide aynı dersin öğrenme psikolojisi farklıdır. Biyolojik farkları ve öğrencilerin bilişsel duyuları göz önünde bulunmak gerekir. Eğitim sistemimizde tam tersi yapılıyor. Böyle bir şey çok yanlış. Örneğin farklı enstrüman çalan 30 kişilik bir koronuz var. Herkesten bağlama çalmasını bekleyebilir misiniz? Kesinlikle böyle bir isteğiniz olamaz. Çünkü herkesin yetenekli olduğu bir enstrüman vardır. Öğrenci ise tam da buna benzer; herkesten matematik yapmasını beklememek gerekir. Öğrencinin yeteneklerine uygun bir sınav hazırlayıp o yetenek doğrultusunda sevdiği meslekte yetiştirmek gerekir.

Makalede eğitim sistemimizin temel sorunlarına kısaca değindim. Konunun kısası; bu sorunların üzerine siyaset üstü bir yaklaşımla gidilmeli ve acilen çözüm bulunmalıdır. Ülkemizin bu konudaki tek ideolojisi çocuklarımız geleceğe daha iyi hazırlama ve onlara daha güzel bir ülke bırakmak olmalıdır. Çünkü ülke onlara emanet edilecektir. Bu nedenle herkes taşın altına elini koymalıdır.

Selam ve saygılarımla.

Kenan KERİMOĞLU

  YORUM YAP / YORUM OKU
KENAN KERİMOĞLU DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS