“Spor mudur, değil midir” tartışmalarının göbeğinde bu defa başka bir spor dalı var. Bu sporun adı “E-Spor”. E-Spor'un ulusal ve uluslararası platformlarda yöneticisi ve tek temsilcisi konumunda olan Türkiye E-Spor Federasyonu, ülkemizin çiçeği burnunda federasyonlarından. Öncelikle E-Spor'un E'sinin, “Elektronik” olduğunu ifade edeyim. Yani sizlere elektronik bir spordan bahsedeceğim. Sporun elektroniği olur mu demeyin. Gayet de güzel oluyor.
E-Spor, elektronik bir cihaz aracılığıyla çevrimiçi yada çevrimdışı olarak bireylerin veya takımların karşılaşmalarıdır. E-Spor alanında ülkemizin çok ciddi bir potansiyeli var ve federasyon bunu açığa kavuşturmak için var gücüyle çalışıyor. E-Spor, amatör olarak yapılabildiği gibi, profesyonel olarak da yapılabiliyor. E-Spor, milli bir federasyon haline geldikten sonra, spor kulüpleri E-Spor takımları kurmaya başladı. Nisan 2019 tarihi itibariyle ülkemizde 29'u kadın olmak üzere toplam 546 lisanslı E-Sporcu, 55 tane de tescilli E-Spor kulübü bulunuyor.
Uluslararası E-Spor Federasyonu (IeSF), Asya Olimpiyat Konseyi tarafından tanınmış durumda. Ayrıca 45'ten fazla ülkede ulusal E-Spor federasyonu bulunuyor. Bu federasyonlardan bazıları ülkelerinin bakanlıkları tarafından tanınıyor ve milli takımları da mevcut. Oyunlar pek çok farklı dilde oynandığı için, İngilizce başta olmak üzere yabancı dilin iyi durumda olması önemli.
TESFED Başkanı Alper Afşin ÖZDEMİR, el ve göz koordinasyonunun üst düzeyde olması ve strateji kurma konusunda epeyce iyi olunması gerektiğini söylüyor. Eğer strateji kurma konusunda başarılı değilseniz sakın endişeye kapılmayın, bu spor sizi oldukça iyi noktalara taşıyacaktır.