Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Zeliha Torun

Duygusal depremlerimiz

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

Depremler ...
Yıkıyor, geçiyor ..
Peki ya bizlerde bıraktığı izler ne olacak?
Bizlerde kalan ve yara açan duygusal depremleri ne yapacağız?
Devamlı sallanan, korkutan depremlerimizi nasıl durduracağız?
Rabbimin verdiği ve yaşattığı her şey tabi ki bizler için.
İyi, güzel, mükemmel şeyler yaşadığımızda nasıl şükretmeyi biliyorsak felaketlerde de şükretmeyi bilmeliyiz elbet.
Yıllar önce rahmetli Işıkara, deprem değil binalar öldürür demişti, haklıydı.
Bizler doğal dengeyi çoktan bozduk, bina üstüne bina diktik.
Yetmedi beğenmedik, residence diktik, residencelerde oturunca klasımızın artacağını düşündük, öyle ya bizim memleketimizde ‘bende var' durumu pek bir meşhurdur ve hatta ‘bende var' olunca ne oluyoruz kaliteli insan oluyoruz o nedenle bu püf noktasını da unutmuyoruz. E ne yaptık, devam ettik tabi avm üstüne avm yapıp tüm hayatımızı avm standartlarına göre biçimlendirir olduk.
Şimdi buraya kadar güzel her şey, ya devamı?
Çocukları doluşturduk avm ye.
Çocuklar avm den nefret eder oldu.
Park istediler, götürmedik çünkü sapık dolu ortalık.
Çocuk kaydırağın tüneline girip iki dakika geç çıktıysa ortalığı yıktık.
Çocuk yabancı bir çocuğun elinden bir şey aldıysa, veya çocuğun eline değdiyse envai çeşit dezenfekte ettik.
Neden? Virüs kaptıysa diye...
Avm gene daha iyi dedik, hiç olmadı kapalı alan.
Ne oldu? O kapalı alanlardan da daha çok salgını yedik mi? Yedik?
İğneler yedik mi? Onları da yedik şükür.
Sonra hop eve.
E çocuk bu sıkıldı ne yaptık? Açık hava sahil kenarlarına doluştuk ..
Cafeler yer kazansınlar diye kum doldurup beton döküp bir şeyler yapıp neticede masa sandalye atmışlar yer açılmış cafelerinde.
Niye biliyor musunuz? Yer yok!
Yetmiyoruz! Çok kalabalığız arkadaşlar çok!
Yok yok Türk değil, biz azız. Yabancı çok.
E günah tamam falan da, keyfi gelip kurulanlar olunca da olmuyor ki!
Bizim sitemizde ki Türk azınlığından, bizim çocuklarımızı bahçeye almıyorlar, diyorlar ki el kadar yabancı çocuklar, ‘Türkler giremez'...
Kim nereye giremiyormuş tabi ki öğrendiler lakin ne gerek var bunları yaşamaya diye de düşünmüyor değil insan.
Şimdi konu çok uzadı farkındayım, ama içlenince yazası geliyor insanın işte.
En azından benim öyle oluyor sevgili okurlarım.
Deprem demiştim.
Biz zaten duygusal bir deprem halindeyiz baya bir süredir.
Nereye saklansak, nerede üçgen kursak diye düşünüyoruz ya hani sert bir yer arıyoruz ve hani bulamıyoruz ya ben size söyleyeyim sadece Allah'a sığınacağız başka bir yaşam üçgen alanımız yok.
Binalarımızın çoğunun sağlam olduğunu düşünmüyorum.
Çünkü sağlamlıktan ziyade görsellik ilgi alanımız yapacak bir şey yok.
Hadi bina sağlam, zemin sağlam mı sorusu devreye giriyor?
Hadi zemin de sağlam bina da diyelim, en güzel noktaya geliveriyoruz.
Bilim nedir? Kaçımız biliyoruz?
Kaçımız bilimin bize sunduklarını önemsiyoruz?
Dahası kaçımız Allah'tan korkup kuldan utanıyoruz?
Kaderciyiz, kaderci olmalıyız kesinlikle!
Lakin babam der ki, kızım kadere de tedbir gerek ...
Saygılarımla ...

  YORUM YAP / YORUM OKU
ZELİHA TORUN DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS