SON DAKİKA
Hava Durumu

'Türkiye'yi kullanmak istediler tuzağa düşmedi' Con Sınov'la gündeme dair

Sosyal medya kullanıcısı Con Sınov ile gündeme ilişkin konulara dair bir röportaj gerçekleştirdik. Karlov suikastinden, Sarı Yelekliler krizine kadar değindiğimiz röportajımız sizlerle...

Haber Giriş Tarihi: 04.12.2018 08:16
Haber Güncellenme Tarihi: 04.12.2018 11:16
Kaynak: Haber Merkezi
hurhaber.com
'Türkiye'yi kullanmak istediler tuzağa düşmedi' Con Sınov'la gündeme dair

HÜR HABER / HABER MERKEZİ

RÖPORTAJ: HAZAL PALAVAR

Karlov Suikasti, Cemal Kaşıkçı cinayeti, Fransa'da yaşanan 'Sarı Yelekliler' olayı ve Rusya-Ukrayna krizi...

Sosyal medyada çok sıkı bir takipçisi olan Con Sınov ile gündeme dair konularla bir röportaj gerçekleştirdik.

Con Sınov, yaptığınız paylaşımlarla birçok okuyucunun beğenisini kazandınız. Bize biraz kendinizi anlatır mısınız? Ve ayrıca bir konu hakkında çıkarım yapmayı nasıl başardınız?

Ben bunun nasıl olduğunu hala anlamış değilim. Hatta öyle çok abartılacak bir şey olduğunu da düşünmüyorum. Yani olan biteni niye oldu, nasıl oldu diye çok kafaya takmamak gerekiyor. Bu kadar takipçi olmuş, şu kadar beğenilmiş falan önemli değil o kadar. Ama paylaştığım bilgilere çok önem veriyorum. Bilgisel bir tür hasat gibi… Oradan, buradan bilgileri topluyorsun, sonra bir araya getirip sunuyorsun. Ortaya çıkan şey kaliteliyse, güzelse yeterli benim için. Bu bilgiselleri okuttuğum, fikirlerini aldığım bazı kişiler var. Onlar “olmuş” diyorsa, ben de olduğunu düşünüyorum. Ürün iyi olduktan sonra takipçi, beğeni vs kısmı işin kaymağı oluyor tabi.

2013-2016 yılları arasında Rusya'nın Ankara Büyükelçisi olarak göreve başlayan Andrey Karlov, 19 Aralık 2016 yılında bir sergide Mevlüt Mert Altıntaş tarafından öldürüldü. Bu senede 2 Ekim'de Suudi gazeteci İstanbul'daki Suudi Arabistan Başkonsolosluğu'na girerek öldürüldü. Merak ettiğim şey şu: Ülkemizde bu tarz cinayetlerin işlenmesinde, öncesinde olan olaylar, sonrasında nelerin olduğu ve nelerin olabileceği planlanmış bir şey mi? Buradaki büyük resim nedir?

Bir defa Türkiye'de böyle olayların oluşu, yani suikastlar, bombalamalar vs. bunlar Türkiye'nin itibarını düşürür. Çünkü güçlü devlet güvenli devlettir. İkincisi, bu tip hadiselerin yaşanmasının altında başka nedenler vardır. Bir de bu tip eylemlerle varılmak istenen hedef vardır.

''MECBUREN TEK ÇAREMİZ ABD İLE DOST KALMAKTI''

Bunları çözmek gerekiyor. Detaya inmeden anlatmak gerekirse, Türkiye ve ABD eskiden beri müttefikti. Sonra iki ülkenin arası bozuldu. Türkiye ne yapacak? Doğal olarak diğer güçlü ülkelerle ittifak arayışına girecek. Bu ülkeler Çin'dir, Rusya'dır. Eskiden Ruslar komünist diye öcü gibi bakılırdı. Kimse aklına komünistlerle ittifak kurmayı getirmezdi. Mecburen tek çaremiz ABD ile dost kalmaktı. Kelek bile atsa –ki onlarca defa atmıştır- sen yine de alternatif olmadığı için ABD'ye muhtaçtın. Komünizm tarih olunca ve Ruslar 2000'lerin ardından tekrar güçlenince bu defa cidden alternatif halini aldı Türkiye için.

Denge politikası gütmeye mi başladık?

Evet tam olarak öyle. Bunu Atatürk de yapmıştır, Abdülhamit de yapmıştır. Ve bu iki isim denge politikasını başarılı yürütmüştür. Başarılı yürütemezsen o da faciayı getirir. Türkiye de özellikle 2011'den sonra ABD ile yeniden uzaklaşınca, Rusya ile yakınlaşmaya başladı. O sırada Türkiye Rus uçağını düşürdü. Rusya ile bir anda düşman olduk. Yani denge politikası baştan çöktü. Zaten Rus uçağını düşürenlerin hedefi buydu. Amaçlarına ulaştılar.

Türkiye yeniden ABD'ye muhtaç edildi öyle mi?

Aynen öyle oldu. Zaten bu olay 2015'in sonlarında yaşandı, 2016'da da darbe oldu. Götüreceklerdi herkesi. Ama darbe bastırılınca ilk iş Rusya ile yeniden ittifak yaptık.

''TÜRKİYE TUZAĞA ŞİMDİLİK DÜŞMEDİ''

Yani hatanın farkına vardık. Rus elçisinin öldürülmesi işi de aynı şekilde bu ittifaka yönelik bir suikast girişimiydi. Kaşıkçı olayı ise bambaşka hadisedir. Orada Trump'ın düşmanları, Trump'ın ortadoğudaki bir numaralı kuklasını hedef aldı. Türkiye'yi de bu işte kullanmak istediler. Ama Türkiye tuzağa şimdilik düşmedi.

Attığınız bir tweette ‘Fransa'da yaşanan olaylar, bir dizinin bölümü gibidir. Yaşananlar uzun bir dizi ve bu dizinin yeni bölümü Fransa'da geçiyor. Fakat dizinin konusunu ve karakterlerini tanımak için bir bölüm asla yeterli değildir. Bu bölümü anlamak için dizinin eski bölümlerini bilmek gerek' yazdınız. Burada anlatmak istediğiniz durum, Fransa'da yaşanan sarı yelekliler olayında daha önceden bu tarz bir protestonun olabileceği yönünde mi? Eğer öyleyse bu dizinin eski bölümü nedir?

Rahmetli Oktay Sinanoğlu'nun bir lafı vardı. “Birbiriyle alakasız gibi görünen birçok hadise arasında görünmez bir bağ olabilir” derdi. Sen bir diziyi izlerken 1. Bölüm, 2. Bölüm diye peş peşe sıralarlar. Sırayla gidersin. Ama bu dizide bölümler sıralanmıyor. Hepsini kendin takip etmek zorundasın. Gündemi takip ederek konuları anladığında bunlar bölümcükler olur. Sonra bu bölümcüklerin öncesi ve sonrasını araştırırsın. Böylece ortaya bölümler çıkar. Daha sonra bu olayların kontrolünde, dünyanın bambaşka bölgelerinde gelişmeler olur. Bunlar da yeni bölümlerdir. Sen bu bölümleri, yani karmaşık bilgileri bir düzene oturttuğunda, ileriye dönük tahminler yapmaya başlarsın. Böylece yeni bölümleri öngörürsün. Ama bunlarla hiç alakası olmayan birine gidip “Fransa'daki eylemler” nedir diye sorsan bilemez. Çünkü bölümleri takip etmemiş. Dizinin ortasından giriş yapmış. Daha önce yaşanan hangi hadiselerin de bunun önceki bölümleri olduğunu da bilmiyor. Eh, meseleyi anlaması mümkün değil böyle birinin. Şimdi Game of Thrones'un 5. Sezonun 2. Bölümünü aç izle, ne anlarsın? Ne karakterleri tanıyorsun ne önce yaşananları biliyorsun. Pek anlamazsın.

32AgdfmviY

Fransa'daki eylemler bir bölümse, önceki bölümler neler?

Şimdi, Fransa'daki eylemciler Macron'u hedef alıyor. Macron dediğin adam, falanca tane STK'nın desteklediği, 1 yıllık partinin lideri. Tabanı yok. (Bu arada, Macron modeli de yeni bir modeldir ve tutmuştur, bu konsept başka ülkelerde de illa ki denenir)

''MACRON HER KONUŞMASINDA TRUMP'IN İSTEMEDİĞİ ŞEYLER SÖYLER''

Adeta bir koalisyon tarafından destekleniyor. Standart parti oluşumu yok arkasında. Ve onu destekleyen sermaye, yani arkasındaki finans gücü, ABD'deki Küreselciler diye tabir ettiğimiz güç odağıdır. Yani Macron'u destekleyenler Trump'ın düşmanlarıdır. Macron zaten her konuşmasında Trump'ın istemediği şeyler söyler.

Mesela ne gibi şeyler?

En popülerleri, Avrupa ordusu fikridir. Bu fikir Macron'u destekleyen Küreselcilerin fikirsel önderlerinden Brzezinski'nin tasarladığı ve desteklediği bir fikirdir. Trump da hiç sevmez çünkü AB ordusu olursa kafalarına göre hareket edeceklerinden çekinir. Macron aynı zamanda Trump'ın İran'a uyguladığı ambargoyu delebilmek için ciddi adımlar attı. Birkaç ülke ile birlikte Özel Amaçlı Araç isimli kuruluş tasarladılar. Çünkü Macron İran ambargosuna karşı. Küreselciler de karşı. İran'la anlaşmak istiyorlar. Trump ise anlaşmayı yırtıp attı. Şimdi bunları incelediğinde Macron'un tutumu belli. Öyle rahat bırakmazlar adamı. Bu gerilim son bir ayda çok yükseldi. Haliyle ben de bir şeyler olacağını öngördüm. Neticede bir şeyler oldu. Ama başlangıç daha… Almanya'da da bir şeyler olması gerekiyor.

HG87pdtfasn

Almanya'da ne gibi şeyler olması gerekiyor?

Yani eldeki veriler onu gösteriyor. Almanya kafesten çıkmak isteyen bülbül gibi adeta… Böyle bir ülkenin başına bir şey gelir. Gelmek zorunda.

Rusların ve Ukraynalıların dilleri, kültürleri, aynı. Hatta ortak tarihsel geçmişleri mevcut. Bu kadar yakın iki ülke son günlerde aralarındaki gerginlikle yine gündemde. Rusya'nın Ukrayna donanmasına ait üç gemiye 25 Kasımda el koymasıyla iki ülke arasında bir gerginlik yaşandı. Ukrayna Parlamentosu 26 Kasım Çarşamba günü sıkıyönetim kararı aldı. Rusya bunun üzerine sıkıyönetimden endişe duyduklarını söyledikten 2 gün sonra s-400'lerini konuşlandırdı. Şimdi benim sormak istediğim soru şu: Bu iki ülkenin ortak bir sürü şeyi varken, işin içine siyaset girdiği zaman bu gerilim neyden kaynaklanıyor? Buradaki tarihsel süreç ney? Bundan sonra olabilecekler nedir?  Bir de Avrupa Birliği bunun üzerine Ukrayna ile yapılan makro-finansal destek programı kapsamında 500 milyon euroluk kredi dilimini serbest bıraktı. Bu durumun Rusya ile Ukrayna arasında yaşanan krizle bir bağlantısı var mı?

Bir defa yakın falan değiller. Kültürleri farklı. Ukrayna bölgesi Kievan Rus dediğimiz eski bir medeniyetten gelir ki, bunlar Ruslardan eskidir. Rus çarlığı ise Moskova merkezli daha sonradan ortaya çıkmış bir medeniyet. Yani biri 11. Asırda bile var ama öteki 15. Asırda oluşumunu tamamlamış. Haliyle tarihsel bir rekabet var. Rus çarlığı bir şekilde bölgede hâkimiyet kurmuş. Bu hâkimiyet 1. Dünya savaşından sonra bitmiş ama Sovyetler döneminde tekrar başlamış. Ta 1991'e dek sürmüş. Ukrayna epey kalabalık bir memleket 50 milyon üzerinde insan yaşıyor. Karadeniz'e kıyısı var. Ciddi bir liman ülkesidir. Enerjisi de vardır ve Rusya ile Avrupa arasında konumda duruyor. Yani ecnebilerin deyimiyle jeostratejik açıdan çok önemli. Ruslar bu bölgeye yeniden hakim olmak istiyor. Olduğu anda Macaristan'a kadar uzanıyor bir anda. Hakim olamazsa da sınırları Avrupa'dan çok uzakta kalıyor. Hatta Avrupa'ya gaz satmak için bile boruları Ukrayna'dan geçiriyorsun yani. Gerçi o sorunu da hallettiler. Karadeniz ve Türkiye üzerinden bir hat kurdular.

Türk Akımı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Evet. Oldukça kritik bir iş. Ukrayna'nın önemini azalttı. Bir hat da Baltık denizi üzerinden Almanya'ya yapılıyor. Böylece Ukrayna ile Polonya'nın önemi azalıyor. Rusların bu ülkeye ihtiyacı kalmıyor. Haliyle bu iki ülke de kendini artık “güvensiz” hissetmeye başlıyor.

''OBAMA'NIN EN BÜYÜK BAŞARISIZLIĞI UKRAYNA KONUSU''

Bak mesela Polonya ABD'ye “Gel ülkemizde üs kur” dedi. Sen şimdi bu boru hatları bölümünü bilirsen, Polonya ile ABD arasındaki ilişkiyi de anlarsın. Ama bilemezsen mana veremezsin. Ukrayna çok daha güvensiz hissediyordu. Küreselciler bunları AB üyesi yapmak istiyordu. Ülkenin lideri Rus yanlısıydı. Bu işi bozdu. Bunun üzerine Batı yanlıları eylemlere başladı. Ülke karıştı. Ama Rusya'nın Ukrayna üzerinde etkinliği var. Yani orada Rus yanlıları da var. Haliyle ülke bölündü. Rusya da durumdan istifade ederek Kırım'ı ilhak etti. Bu durum Ukrayna'yı daha da güvensiz hissettirmeye başladı. Obama'nın en büyük başarısızlığından biridir bu Ukrayna konusu. Eğer AB üyesi olsaydı Rusya köşeye sıkıştırmış olurlardı. Ama beceremediler. Trump da gülüyor şimdi “Kırım'ı kaptırdınız” diye dalga geçiyor Küreselcilerle.

Peki bu son krizin sebebi ne?

Küreselciler Trump'ın başkan olmasını engelleyemedi. Artık onun başkanlığı yapmasını engellemeye çalışıyorlar. Küreselcilerin hala CIA, Pentagon hatta Deniz Kuvvetleri gibi yerlerde gücü var. Trump da çok sevilen biri değil. Kendi partilerinden bile onu sevmeyen çok.

''TRUMP'I HEDEF ALAN EYLEMLER...''

Geçenlerde ölen McCain de Trump karşıtıydı. Küreselciler Trump'a karşı pek çok atak yaptılar. AB ordusu, Özel Amaçlı Araç, Kaşıkçı olayı… Bunların tamamı Trump'ı hedef alan eylemler. Onun gücünü kırpmak için yapılan işler bunlar. Ukrayna konusu da öyle. Trump Rusya ile takışmak istemiyor. Onun hasmı Çin ve İran. Rusya ile ılımlı olmak istiyor. Hatta bu nedenle onun seçimlerde Rusya ile bir olup hile yaptığı iddia edildi. Soruşturma açıldı. Hala devam ediyor. Zaten eğer düşerse o konudan düşer.

Ukrayna krizini Küreselciler mi çıkardı?

Öyle görünüyor. Ukrayna savaş gemileri Rus karasularını ihlal etti. Onlar da zaten bahane arıyorlar. Hemen esir aldılar. Ukrayna bir anda savaş kararı falan aldı. Sonra baktık. Meğer seçim varmış martta. Oylar da düşüyormuş tabi Poroşenko'nun. Böylece bir anda Rus düşmanlığı meydana çıktı. Eh, böyle bir kavga çıkartarak Trump'ı Rus karşıtı olmaya zorluyorlar. Yani böyle bir durumda ABD mecburen Ukrayna'nın yanında olmak zorunda. Karşıda da Ruslar var. Trump hiç istemediği bir durumla karşı karşıya kalıyor. O yüzden krizi sahiplenmiyor ama zorunlu olarak Rusya'yı kınıyor. Mesela Putin'le görüşmüyor. NATO, Ukrayna'ya destek mesajı veriyor falan.

35hsyOTPfhss

Peki nasıl neticelenir?

Şimdilik belirsiz. Çünkü Ukrayna kritik ülke. Rusya'nın sınırlanması ve hapsedilmesi için ideal bir bölgede.

''RUSYA UKRAYNA'YI ELE GEÇİRİRSE ÇOK BÜYÜK TEHDİT OLUR''

Eğer Ukrayna NATO ve AB üyesi olursa, Rusya'nın Avrupa'yı tehdit etmesi zorlaşır. Ama Rusya, Ukrayna'yı ele geçirirse, bu defa çok büyük bir tehdit olur Avrupa için ve Türkiye için. Çünkü Rusya Avrupa'ya doğrudan ulaşma imkanı elde eder. Türkiye'nin önemi kalmaz. Rusya Karadeniz'de güçlenir. Gözünü Kafkaslara diker. Gürcistan ve Azerbaycan'ı hedef alır. Yani eski Sovyetleri yeniden bir araya getirmek gibi agresif bir hayalin peşine düşer. O nedenle Ukrayna mutlaka Ruslara yem olmamalı Türkiye için. Rusya sınırlanmalı ki tehdit olamasın ve Türkiye'ye ihtiyaç duysun.

Türkiye'nin tutumu nasıl?

Olması gerektiği gibi. Yani yalandan “durun yapmayın, hiç gerek yok” tavrındayız. Biz Rusya ile iş yapıyoruz. Onlara sert şekilde cephe alamayız. Onları kırmaktan kaçınmalıyız.

''ÇOK GÜÇLENİRLERDE BİZE TEHDİT OLUŞTURUR''

Ama destek de veremeyiz çünkü ortaya çıkacak sonuç bizim aleyhimize olur. Güçlenirler. Tehdit olurlar. Yani süreç tam da bu şekilde kalmalı. Ukrayna kesinlikle Rusların güdümüne girmemeli. Hatta AB'ye üye olmaları bizim işimize gelir. Benzer durum İran'da da yaşanıyor. Onlarla da iş yapıyoruz. Kötülüklerini istemeyiz. Ama çok güçlenirlerse bize tehdit oluştururlar. O yüzden güçlenmemeleri lazım. Ve aynı zamanda parçalanmamaları da gerekiyor. Çünkü o durumda ortadoğuda kontrol ABD'ye geçer. Ayrıca Kürt ayrılıkçı hareketi güçlenir. Bunun olmaması gerek. Yani şuan nasılsalar öyle devam etmeleri lazım. Ne çok güçlü olmalılar ne de bitik olmalılar.

logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.