Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Ülkü Nurten Coşgun

Dünden bugüne… Bir hafta geçti bile…

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült

Daha dün yılbaşıydı hani ?! Şimdi yılın ortası bile geçti…

Zaman işte böylesine hızlı akıyor…

Büyük Afetin enkazı daha tam kalkmamışken hem topraktan, hem rüyalarımızdan, hem yarınlarımızdan…

Yaz bitti, orman yangınları bitti derken, etiketlerdeki yangın el yakarken, şimdi orta doğuda ateş yürekleri yakıyor…

Ne mutluluk kalıcı, ne mutsuzluk! Ne koltuklar kalıcı, ne unvanlar kalıcı, kalıcı olan bir tek insanlık, insan olabilmek, en azından insan gibi olabilmek…

İnsanların, kıymetli zamanını çalarak beyin hücrelerini yavaş yavaş öldüren, uyuşturan, saçma sapan dizilerle uyutan televizyon, adı sosyal medya olan ancak insanları sosyallikten alıkoyan, eve kapayan, yalnızlaştıran, gerçekten uzaklaştırıp yalan, abartı bir şişme dünyaya inandıran, ah yan yana insanların birbiriyle sohbet etmesini engelleyip, tanımadığı insanları merak ettiren, en az madde bağımlılığı kadar yaygın bir hastalık, telefon bağımlılığı, derken…

Bir yanda, birbirine benzeyen botokslu yüzler, ördek dudaklar, kepçe tırnaklar, saçlar kaynak, dövme kaşlar, kirpikler takma, gözler lens, şişirilmiş kalça ve göğüsler, kocaman suratlara küçültülmüş burunlar, nereye dönsek dudaklarını telefonun kamerasına uzatınca daha çekici olduğunu sanan ergenler, ergenlikten çıkamamış sözde yetişkinlere çarpıyor gözümüz, öteye dönsek bu şişmiş, mimiksiz ifadesiz, ruhsuz kadınları ve erkekler görmekten ben yoruldum, çok sıkıldım…

Diğer yanda; marketlerde etiketlerdeki değişimin dikey hızına yetişmeye çalışan insanlar, her şeye gelen zamların daha verilmeden kepçeyle geri alınmasına mı, yarını, yarınları düşünmekten bugünü yaşayamayan anı kaçıran, zamanı dertle, tasayla geçen, işçiye, engelliye, dul ve yetime mi, emeklilikte bile çalışmak zorunda kalan emeklilerimize mi ağlayalım, çocukluğunu yaşamak yerine kırtasiye masrafını düşünmek zorunda kalan çocuklara mı üzülelim derken, yıllarca terör örgütleriyle, bunların içte ve dışta destekçileriyle uğraşan ülkemiz, binlerce şehit verdik, başımız sağ olsun' değil evlatlarımız sağ olsuna ne zaman geliriz diye düşünürken, kevgire dönen sınırlarımızdan Suriye ile başlayan kaçak göç dalgası, Irak, Afganistan, Rusya, Türkmenistan, İran'dan önce göçlere, sonra vatandaşlık verilen, ülkemizde kiralamak için bile ev bulunamayan zamanları gördüğümüze mi yanalım derken… Çocuk tacizlerine mi, kadına kalkan ellere mi, doktora, hemşireye uzanan ellere mi? Hem şiddete maruz kalmaktan, hem değer görememekten yurtdışına göç eden doktorlarımıza mı, yabancı doktorların artmasına mı üzülsek derken…

Ateş düştü Filistin'e, Gazze'ye, bombalar yağıyordu, oradaki Müslümanlar yurtlarından kovulmak isteniyor, canlarını kurtarmak isterken bu sefer de yolda göç sırasında can veriyor Müslümanlar, ateş sadece düştüğü yeri yakmaz, etrafına sıçrarsa, yerle yeksan olur, binalar, insanlar, hayvanlar, bitkiler, binlerce can, yitip giderken, dünya sus pus! Sadece, hem ülkemizde, hem dünyanın dört bir köşesinde İsrail'i kınamak dışında bir şey yapan yok, ilk defa alenen göstere göstere etnik temizlik yapılıyor İsrail tarafından, ve bu katliama taraf olan, İsrail'e destek veren ülkeler! Yeni bir dünya için, dünya savaşına mı dönecek bu gidişin sonu?! Bu bopun hazırlığı değilse nedir! Hadi ilk adımı Hamas attı ama Netanyahu da bahane arıyormuş saldırmak, gözlerindeki öfke içindeki nefretin göstergesi, öldürmek, yok etmek, Ortadoğu haritasını yeniden çizmek istiyor! Öyle olmasa ‘gidin, yoksa vururuz' deyip gitmeye çalışan insanların üzerine ateş açmak, savaş kurallarını hiçe sayıp hastane vuracak kadar, insanları açlıkla, susuzlukla, gıdayı, ilacı, elektriği, gazı keserek insanları yoklukla, baskıyla sıkıştırıp, vuruyor!
Uzun cümleler kuramayacak kadar yorgunum artık, değer mi ölümlü dünyada ölümsüz olmaya çalışmak? Gözünü başkalarının toprağına dikenlerin gözlerini toprak doyursun!

Ülkü Nurten COŞGUN

  YORUM YAP / YORUM OKU
ÜLKÜ NURTEN COŞGUN DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS