Neden Türk dizi sektörü istenen ve beklenen seviyeye ulaşamıyor.Gelin birlikte bunun sebeplerini maddeler halinde inceleyelim.Türk dizileri ve batı avrupa ile hollywood yapımı dizilerin arasındaki farklılıkların sebepleri neler;
Film uzunluğunda diziler
1-Türk dizileri RTÜK reklam kurallarının yapısından dolayı süreyi uzatmak, daha fazla reklam almak zorunda hisseder. Kar marjını yükseltme arzusu yapımcıların ve kanalların kuralları esnetmesine, özet görüntülere bile reklam almasına, hülle yoluyla bu yasakları delmesine yol açmaktadır.
Hollywood ve batı avrupa kökenli dizilerde dizi süreleri ortalama 41-48 dakika arası sürmekte olup, reklamlar ile yaklaşık bir saate tamamlanmaktadır. Haliyle reklamdan sıkılıp dizileri internet üzerinden izleyen insan sayısı daha az olmakta, ratingler daha az etkilenmektedir. Sitcomlar 20 dakikayken Türkiye'de rakam 90 dakikaya çıkabilmekte. Yabancı dizilerde yaklaşık bir dakika süren özet görüntüler, bizde reklam alma hülle yöntemleri yüzünden aşırı derece uzatılmaktadır.
Yaratıcı senaristler
2-Türk dizilerinin çok kısıtlı konulardan şeçilmesinde senaristler ne kadar suçlanabilir bilmiyorum ama bir gerçek var ki, aynı konular tekrar tekrar seyircinin önüne çıkarılıyor. Aynı ağdalı, şive soslu onlarca örneğe rağmen birbirinin kopyası diziler tekrar tekrar ekranlara sürülüyor.
Türk dizileri ne yazık hikaye değil karakter üzerinden ilerlediği için yabancı dizilerdeki akıcılığı, konu bütünlüğünü yakalayamıyor. Dakikarlarca yemek masasında müzik eşliğinde birbirlerine bakan oyuncuların yaptıkları mimiklerle dizilerde süreler tamamlanıyor.
Yabancı dizilerde her kesimin kendini bulabildiği özgür eserler daha sık ortaya çıkıyor. Senaristler oyuncular kadar hatta onlardan daha fazla değer görüyor, emeklerinin karşılığını alıyorlar. Sonuçta çok daha ilginç konulu, daha hareketli, daha gerçekçi, daha duygusal, konu bütünlüğü olan eserler ortaya çıkıyor.
Yapımcıların ve kanalların seyirciyi hafife alması
3-Türk dizilerinde genel olarak seyirciyi hafife alma, biz ne verirsek seyirci onu alır ve izler algısı yavaş yavaş değişmeye başladı. Sık sık yayından kaldırılan diziler de bunun en önemli göstergesi. Artık Türk seyircisi de farklı, özgün diziler izlemek istiyor. Özgünlüğü ve detayları yakalayan dizilerde başarının da beraberinde geldiğini yaşayarak görüyoruz.
Yabancı dizilerde seyirci analizi çok ciddi anlamda, birçok parametre kullanılarak yapılmakta, detaylara inanılmaz önem verilmektedir. Breaking bad dizisinden örnek vermek gerekirse, oyuncuların ilerleyen sezonlar boyunca giyecekleri kıyafetlerin renk analizleri yapılmış, neler giyecekleri o şekilde belirlenmiştir. Bu bize, yabancı dizilerde detayların ne derece önemli olduğunu, seyirciyi yakalamanın adeta bir sanat olduğunu göstermekte.
Ezcümle yapılması gerekenler,
1- RTÜK'ün reklam sürelerinin hülle yoluyla delinmesini engellemesi, seyircinin sıkılmadan dizileri izlemesi, “reklam arasında dizi mi izliyoruz?” şikayetlerinin bitirilmesi.
2- Senaristlere daha rahat çalışma koşulları oluşturulması ve daha özgün işler için daha özgür bırakılmaları.
3- Karakter merkezli dizilerden hikaye merkezli dizilere geçilmesi.
4- Bütün dizi emekçileri ve oyuncular açısından daha insani ve uygun çalışma koşulları saglanması.
Son olarak, gerekli düzenlemeler yapılmazsa , Türk dizi sektöründe şimdiden güçlü bir şekilde ayak sesleri duyulan Netflix ve benzeri platformlar Türk dizi dünyasını domine edecek ve bir çok kanal ve yapımcı istese de istemese de yeni düzene ayak uydurmak zorunda kalacaktır..
