Büyük usta,
Anadilin olmadığı halde, Türkçeyi edebi bir dil haline getirdin.
Türk dilinin virtüözlerinden biri oldun.
Bu topraklarda "sesi olmayanların sesi", oldun.
92 yıla sığdırdığın yaşamında, büyük eserlerinle bize yol gösterici oldun . Bu eserlerinde, adaletsizliği,zorbalığı acımasızca eleştirdin yine o eserlerinde onurlu asil eşkıyalar yarattın.
Vasiyetinde;
"Benim kitaplarımı okuyan katil olmasın, savaş düşmanı olsun.
İnsanın insanı sömürmesine karşı çıksın.
Kimse kimseyi aşağılayamasın.
Kimse kimseyi asimile edemesin.
İnsanları asimile etmeye can atan devletlere, hükümetlere olanak verilmesin.
Benim kitaplarımı okuyanlar bilsinler ki, bir kültürü yok edenlerin kendi kültürleri, insanlıkları ellerinden uçmuş gitmiştir.
Benim kitaplarımı okuyanlar yoksullarla birlik olsunlar, yoksulluk bütün insanlığın utancıdır. Benim kitaplarımı okuyanlar cümle kötülüklerden arınsınlar."Diyorsun.
Bu vasiyetinle ne kadar onurlu ve asil olduğunu bize bir kere daha gösterdin.
Ve o çok istediğin, barış arzusunu dile getirdiğin,"Dağlar insanlar ve hatta olum bile yorulduysa, simdi en güzel şiir barıştır." sözün,
Ve yine
"Bir dil bulacağız her şeye varan Bir şeyleri anlatabilen Böyle dilsiz,böyle düşmanca,böyle bölük pörçük dolaşmayacağız bu dünyada." sözlerine inanan insanlar,
Sen bizi terk ettiğin, bizi ustasız bıraktığın gün, her şeye varan bir dil buldular, en güzel şiirin barış olduğunu gördüler. Ve ülke kamuoyuna Kürt sorununda barış için mutakabata vardıkları metni açıkladılar.
Sen rahat uyu büyük usta, biz bu ülkede zorbalarla,darbecilerle, savaş naraları atanlarla mücadelemiz devam edecek. Biz Yeni Türkiye yi savunanlar savaşlara, ölümlere karşı çıkacağımızdan hiç kuşkun olmasın.
Hani diyordun ya
"O güzel insanlar, o güzel atlara binip gittiler"
Sen rahat uyu büyük ustam. O güzel insanlar, sen bizi terk ettiğin gün, o güzel atlarla geri geldiler.
Sen rahat uyu büyük ustam. Senin barışa,kardeşliğe olan özlemine, sahip çıkacağız.