Türkiye tarihinin en önemli ve sonucu merakla beklenen seçimine 2 gün kaldı. 7 Haziran saat 21.00 de tüm Türkiye nefesini tutmuş halde ekranların başında açılan sandıklardaki ilk sonuçları görecek.
Ve herkesin merak ettiği tek şey HDP nin almış olduğu oylar olacak.
HDP siyasi arenanın 4. partisi barajı geçse ne olur geçmezse ne olur? Diyemiyoruz. Çünkü 7 Haziran akşamı HDP barajı geçse de geçmese de Türkiye nin geleceğini belirleyecek bir konumda.
Peki HDP nin alacağı sonuç neden bu kadar önemli?
HDP barajı geçip 70 milletvekili çıkarması durumunda, AK Parti nin Anayasayı değiştirip, başkanlık sistemine geçişi bir başka bahara kalacak, bununla kalsa iyi AK Partinin tek başına iktidarı bile zora girecektir. HDP barajı geçmezse, AK Parti yaklaşık 330-335 milletvekili çıkartıp tek başına iktidara gelecek ve Anayasayı değiştirip başkanlık sistemine geçişi sağlayacak. Tabi bunun yanında, yaklaşık 3,5 milyon oy almış, bir siyasal partinin parlamento dışında kalmasının getireceği sorunlarda işin cabası. Tabi HDP ile ilgili bitmek tükenmek bilmeyen sorulara değinmek bile istemiyorum.
Ve şunu çok iyi bilmemiz gerekir ki HDP’nin baraja takılıp takılmaması, inanın yalnızca HDP seçmeninin sorunu olmayacak, daha açık deyimiyle tüm ülkenin sorunu olacaktır.
12 Eylül faşist darbesinin getirdiği yüzde 10 barajını kaldırmış olsaydık, bu gün bunları tartışmıyor olacaktık. Faşist darbenin getirmiş olduğu anti demokratik yüzde 10 barajına dayanılarak, kazanılan başarılarda başarı değildir. Anti demokratik bir maddeye dayanarak başarı elde etmeye çalışanlar,anti demokratik bir tavır içersinde olurlar. Türkiye de ki siyasi partilerde barajı kaldırmak için her hangi bir çaba göstermediler. Ve bu gün bu sıkıntıyı en üst düzeyde yaşamamızın sebebi oldular.
Şu anki görüntü maalesef bu.
Siyasi partilerimizin 8 Haziran sabahına oluşacak siyasi tabloyu iyi analiz etmemiz gerekir.
Oluşan Siyasi tablonun;
Ülkemizi daha güzel günlere götürüp götürmeyeceğine,
Ülkenin ihtiyacı olan demokratik bir anayasanın uzlaşmasını sağlayıp sağlamayacağına,
Partiler siyasi tabloyu görüp, ülkede sosyolojik dönüşümler (Eşit yurttaşlık,güçlü yerel yönetim, alevi yurttaşların diyanet işlerindeki yasal düzenlemeleri vb.) yapıp yapmayacağına
Yıllardır kangren haline dönüşen ve belli bir aşamaya getirilen Kürt sorununda çözümünde mutlu sonu sağlayıp sağlamayacağına, bakmalıdır.
Çünkü; Seçim süreci ülkeyi fena halde gerdi ve kutuplaştırdı. 8 Haziran sendromunu süratle atlatıp, daha yaşanılabilir bir Türkiye, daha demokratik bir Türkiye için uzlaşma sağlamaları gerekir. Bunun tersini düşünmek bile istemiyorum.
Anketlere göre birinci parti olacağı kesin görünen iktidar partisinin, yeni dönemde kurumsal yapıyı yeniden düzenlemeli,bu düzenleme adil, demokratik ve ahlaki ilkeler doğrultusunda olmalı. Bu yapılırken toplumsal uzlaşmayı sağlamalıdır.
Tüm bunların yanında, benim kişisel görüşüm daha güzel, daha mutlu, daha yaşanabilir, daha demokratik bir Türkiye için HDP nin bu seçimden barajı aşıp meclise girmesidir.