Paris cinayetler kenti.
Kürt halkının direniş yüreği Sakine Cansız ve iki arkadaşı Paris te 9.Ocak.2013 tarihinde katledilmişti.Bu katliamda bir Ocak ayındaydı. Katilleri hala bulunamadı.
Paris cinayetler kenti olmuş. Yine bir Ocak ayı, yine bir büro basılıyor. Yine kan ve ölüm. Bu defa katiller cinayetleri İslam dini adına işliyordu. Polis ve gazeteciler olmak üzere 12 insan alçakça katlediliyordu. Dün Sakine Cansız ve arkadaşlarının alçakça katledilmesine koyduğumuz tepkiyi, bu gün Paris’te mizah Dergisi Charlie Herbo’ya karşı düzenlenen, alçakça saldırıyıda aynı duygularla lanetliyoruz. Mizah dergisi Charlie Herbo çalışanlarının katletmesi bir terör eylemidir. Kendine müslümanım diyen herkesin bu katliamı lanetlemesi gerekir.
Bu konuda topumların yazılı olmayan objektif kriterleri ile düşündüğümüzde; Dünya üzerinde bulunan milyarlarca müslümanın en büyük değeri olan, Hz Muhammed in karikatürlerinin yayınlanmasının doğru değildir. Charlie Herbo dergisi bu konuda provokatif, bir davranış göstermiştir.İslam Dini, peygamberinin resminin çizilmesini yasaklıyorsa, herkesin buna saygı duyması gerekir. Bu tür bir davranışın, basın özgürlüğü sınırları içersinde de değerlendirmek, doğru değildir. Bu dünya üzerinde yaşayan herkes,çevremizde yaşayan toplumların, din ve inançlarının önem verdiği saygı duyduğu,geçmişten getirdiği değerlerine saygı duyulmalıdır.Bu yazılı bir kural değildir.
Fransız mizah dergisi Charlie Hebdo'ya karşı düzenlenen saldırı ile ilgili, Hz Muhammed'in karikatürlerinin yayınlamasının doğru olup olmadığı ile ilgili bir sürü yazılar yazılıp, her kes görüşlerini ifade etti. Yapılanın basın özgürlüğü olup olmadığı, tartışıldı.
Şimdi asıl konu bu değil. Konu Cumhuriyet gazetesinin, Fransız mizah dergisinin son sayısının bir bölümünü Türkiye de basması.
Bu girişimin adı provokasyondur.
Bu girişimin adı samimiyetsizliktir.
Bu girişimin adı, buradan bir şey çıkartabilir miyiz anlayışıdır.
Bu girişimin adı demokrasiye basın özgürlüğüne inanma değildir.
Türkiye nin basın yayın kuruluşları ve özellikle Cumhuriyet gazetesi, Özgür Ülke Gazetesine 02.Aralık.1994 tarihinde yapılan bombalı saldırı sonrası, aynı tepkiyi vermişmiydi?Özgür Ülke Gazetesini biz basacağız demişmiydi? Bunları yapmış olsaydıbassaydı, bu gün eminim hepimiz Cumhuriyet Gazetesini ayakta alkışlardık. Şapka çıkarırdık. O yüzden,bu gün Fransız mizah dergisinin bir bölümünü basması samimiyet basın özgürlüğüne inanma değildir.Buradan bir ekmek çıkar mı mantığıdır.
Şimdi bütün samimiyetimle Cumhuriyet gazetesine soruyorum.
Fransız Mizah Dergisi, Türkiye toplumunun büyük bir kısmının ulusal önder olarak kabul ettiği, Atatürk ün karikatürlerini bassaydı Cumhuriyet gazetesi aynı tepkiyi verir miydi?
Cumhuriyetin geçmişteki yayın politikalarına baktığımızda sanırım aynı tepkiyi vermezdi.