Kobane deki şanlı direniş, Kürt’lerin bu güne kadar verdikleri mücadele tarihinin en önemli unsurlarından biri oldu. Savaşın sonucunu, sahip olunan silahlardan çok, davasına bağlı ve haklı davasına yürekten inananların verdiği mücadele belirledi. Yazılan bu destan, sadece Kürt’leri ulusal bir bilinç etrafında bir araya getirmekle kalmadı, Kürt’leri yeniden dünya gündeminin birinci sırasına taşıdı. Ortadoğuya model olabilecek bir zafere imzalarını attılar. Bu imzayı atarken, Kürt Kadınlarının, IŞİD e karşı hayatlarını ortaya koyarak verdikleri mücadeleye tüm dünya şahit oldu ve bu mücadeleye kayıtsız kalmadı.
Kürt’ler bu benzersiz direnişle dünyanın gönlünü kazandılar.Ortadoğu da politikaları belirleyen ülkelerin, Kürt’lere bakışını değiştirdiler. Bir anlamda Ortadoğu nun kötü kaderinin değişebileceğinin umudunu filizlediler.
Dünya, Ortadoğu da laik Kürt’lere ihtiyaç olduğunu, Kürt’ler in Ortadoğu’ya model olabilecek bir halk olduğunu gördü. Kobane zaferi ile Kürt’ler Ortadoğuda ki IŞİD efsanesine son vermiştir. Kobane zaferi, IŞİD için bir son, Dünya ve Kürt’ler için bir dönüm noktası olmuştur.
Bütün dünya bunları gördü görmesine de, Kürt’lerin bin yıldır birlikte yaşadığı, "et ve tırnak olduklarını" her platformda söyleyen kardeşleri ve vatandaşı oldukları devletleri bu başarıyı görmezden geldi.
Kobane savaşı sürerken de, Kürt’ler IŞID i kovduktan sonrada, özellikle Cumhurbaşkanımızın konu ile ilgili yapmış olduğu açıklamalar Kürt halkını son derece yaralamıştır. Türkiye Kobane konusunda karşı çıktığı her şeyi müttefiki olan batılı devletlerin baskısı ile yapmıştı. Peşmerge nin açılan koridordan Kobane ye geçişi de bu baskının sonucunda olmuştu.
Şimdi tüm bunlar geride kaldı. Kürt’ler Kobane yi IŞİD den aldı. Önümüzde yeni bir dönem var. Çözüm sürecinde kaydedilen gelişmelere baktığımızda, Sn Davutoğlu ve Sn Erdoğan ikilisi , Kobane de batılı ülkelerden daha etkin olabilirler.Olmalıda.
Nasıl mı?
PYD Liderini zaman geçirmeden ülkeye davet edip, "Kobane nin yeniden imarında biz ne yapabiliriz" diyebilirler.
Şimdiden Afrin ve Cizire kantonlarına IŞİD e karşı verilecek mücadelede "biz sizinle birlikteyiz "mesajı verebilirler.
"ÖSO ile işbirliği yapın "ve "Özerklikten vazgeçin " gibi isteklerini geri çekip PYD yi bölgedeki tek muhatabı olarak kabul edebilir, Suriye ye yönelik politikalarını PYD ile yürütebilirler. Bu tür girişimler hem çözüm sürecine, hem bölgeye iyi gelecektir.
Başka bir husus,PYD ye terörist bir örgüt demek Yeni Türkiye iddiasında olanlara da, Türkiye Cumhuriyetine de bir fayda sağlamaz.
Peki bunlar yapılmazsa ne olur?
Egelilerin deyimiyle cevap vereyim "yapı verceksen yapı ver, yapı vermeyeceksen yapı verecek var"
PYD Eşbaşkanı Asya Abdullah ve YPJ Komutanı Nesrin Abdullah ın Fransa ya davet edilmelerini yapılanlara örnek gösterebiliriz.