HDP’nin seçime parti olarak girme kararı üzerine geçen ayda bir yazı yazmıştım. HDP nin barajı aşmaması içinde aslında bir engel olmadığını da belirtmiştim. Bu görüşümü hala koruyorum. Ancak HDP geçmiş seçim sonuçlarını çok iyi analiz etmelidir.

Öncelikle önümüzdeki Haziran ayında yapılacak genel seçimlerde, oy kullanacakların sayısının yaklaşık olarak 40-45 milyon civarında olduğunu düşündüğümüzde, HDP nin 4- 4,5 milyon oy alması gerekiyor.

HDP +BDP 2011 genel seçimlerinde, 2,4 milyon oy almış, 2014 yılında yapılan yerel seçimlerde oylarını 500 bin arttırarak 2,9 milyona çıkartmıştır. Her ne kadar yerel seçim ve genel seçimler farklıdır desekte, HDP ülkenin bir çok yerleşim yerinde aday göstermediği halde, bir önceki genel seçime göre oylarını arttırmıştır. Bu bence önemli bir göstergedir. HDP son olarak Cumhurbaşkanlığı seçiminde de oylarını 700 bin arttırarak 3,6 milyon oy almıştır. Bu değerlendirmeyi bu şekilde devam ettirirsek, iki seçimde arttırdığı oylarının ortalamasını da aldığımızda, HDP nin 2015 yılında oylarını 600 bin arttırması ve genel seçimlerden 4,2 milyon oy almasını beklemeliyiz. Bu sonuçta bize HDP nin barajı aşmasını mümkün kılmaktadır.

Tabi HDP seçim çalışmalarını yürütürken, sadece Demirtaş ın duruşuna, gençliğine güvenerek, yeni şeyler söylemesine güvenerek ,stratejisini bunun üzerine kurmamalıdır. Bunlar sadece bir avantajdır. SRİZA nın Yunanistandaki seçim başarısı, Yunanistan ın içersinde bulunduğu ekonomik durumdan kaynaklandığını da unutmamalıyız. Şu an itibari ile Türkiye nin ekonomik olarak Yunanistan ile bir benzerliği de yoktur.

HDP Seçim stratejisini, AKP yi 12 yıldır iktidarda tutan, Türkiye de ki tüm kesimlere, dokunduğu (Sağlık, konut, ürün destekleme vb.) alanlarda, onlardan farklı neler vaat ettiğini, demokratik alanda ne gibi değişiklikler yapacağını, eğitim alanında neler yapacağını, taşeronlaşmayı nasıl çözeceğini, işçilerin kıdem tazminatlarını nasıl güvence altına alacağını rakamlarla halka anlatmalıdır. Seçim beyannamesindeki sözleri verilere dayandırmalıdır.Ve tüm strateji bunların üzerine kurulmalıdır.

Çözüm süreci ile ilgili olarak, Türkiyelileşme hedefini, kucaklayıcı söylemlerini, barışa verilecek önemi, artık kardeş kanının akmayacağını Demokratik bir anayasa ile, bu ülkede yaşayan herkesin benimsediği bir anayasa değişikliğine gideceğini, en önemlisi çözüm sürecinin, devam edeceğini, çözüm sürecinin bu ülkenin olmazsa olmazı olduğunu, HDP barajı aşsada aşmasada, sürecin takipçisi olacağını anlatmalıdır.

HDP nin başkanlık sistemine bakışı, başkanlık sisteminin artı ve eksilerini, Özerklik konusunda ne düşündüğünü, Yerel Yönetimler Özerklik şartındaki çekincelerin neler olduğunu, bu çekincelerin kaldırılması durumunda yerel yönetimlerin nasıl işleyeceğini halka açıklamalıdır. Çünkü ben dahil, seçmenlerin çoğu yerel yönetimler özerklik şartı nedir? Koyulan çekinceler nelerdir bilmiyor.

HDP’nin barajı aşamaması halinde, ülkede bir kaosun olmayacağını, siyasi mücadelesini, tıpkı daha önce barajı aşmayan diğer siyasal partiler gibi sürdüreceğini, partinin gücünü parlamentodaki vekillerinden değil, halktan aldığını, seçimlerde halkın bu yetkiyi vermemesi durumunda bunu da kabul edeceklerini net olarak açıklamalıdır. Bu gün yürüttükleri muhalefeti bu defa meclis dışında demokratik kurallar içinde yürüteceklerine insanları inandırmalıdır.

HDP nin barajı aşması, yukarıda değindiğim bazı konularda, yapacağı çalışmalara bağlıdır. Bunlar yapıldıktan sonra inanıyorum ki barajla ilgili bir problem olmayacağı gibi, ülkenin en önemli iki partisinden biri olacaktır.