Özgecan bir kadın,
Bir güzel insan,
Özgecan bu ülkenin içine düştüğü, maganda kültürünün utanç verici cinayetlerinden birine daha kurban verildi.

Korkarım ki; Özgecan, tecavüze uğrayan ve katledilen, ne ilk kadın, nede son kadın olacak.

Maalesef kadınlarımızın ölüm çığlıkları duyulmuyor. Kadınlara çocuklara yönelik tecavüz ve şiddet ülke gündemine çok fazla gelmiyor ve ne yazık ki siyasetinde konusu olmuyor. Olamıyor.

Türkiye de sürdürülen eril düşünce ve ideoloji, yıllardır tüm kurum ve kuruluşlarca tıkır tıkır işlenmektedir.Kadını çalışma alanından alıkoyup eve mahkum etmenin yollarını arayan türlü yasalar, nasıl giyineceğinden tutun kaç çocuk yapacağına, nasıl gülmesi gerektiğine kadar karar veren söylemler, böylesi tecavüz ve vahşi cinayetlerin yaşanmasında “haklı gerekçe” başlığı altında yerini alan en hafif ithamlardan sadece bazılarıdır.

Asırlardır kadının eğitimini terbiyesini öncelikli gören tinsel mitlerin, çağımızda ne kadar da büyük bir aldatmacaya denk geldiğini açıkça görmekteyiz.Asıl eğitilmesi ve terbiye edilmesi gerekeni çağlar boyu suiistimal etmekte, kadın-erkek hepimizin eksiklikleri var.Ancak bunun en büyük payı, erkek iktidarının, neye mal olursa olsun korunması ve sürdürülme çabasını gösteren devlet anlayışıdır.

Ülkemizdeki bu türden cinayetlere ve tecavüzlere çanak tutan en büyük suçlardan biride yargıya ve verdiği kararlara aittir.
Konuyla ilgili örneklerde rekor kırabilecek bir düzeysizliğe varmıştır.

Erzurum da 14 yaşındaki kız çocuğuna, seninle evleneceğim diyerek cinsel istismarda bulunan,29. yaşındaki sanığa yerel mahkemenin verdiği 12,5 yıl ceza, Yargıtay tarafından bozuluyor. Hem de şu inanılmaz gerekçeyle 14 yaşındaki küçük kızın ruh sağlığının cinsel istismardan mı, yoksa kızın annesinin eşinden ayrıldıktan sonra yaptığı evliliklerden mi bozulduğunun tespiti yapılmadan ceza verilmesinden dolayı. Tutuklu sanık tahliye ediliyor.

Başka bir örnek, ki hatırlandıkça hala kan donduruyor.

Mardin deki N.Ç davasında hakimin verdiği karar asla unutulmaz. 13 yaşındaki N.Ç'nin "kendi rızasıyla" ilişkiye girdiğine hükmetmişti. Hemde 35 kişi ile.....

Sizce yukarıda örneklediğim iki kararın, bu gün yaşanan Özgecan cinayetine bir katkısı olmamış mıdır?

Sizce yargımız, verdiği bu kararlarla, ülkede yaşanan tecavüz suçunun ortağı olmamış mıdır?

Alın size birde İngiltere de bir hakimin verdiği karar;

İngiltere’de gece yarısı parkta bir genç kızı bağırarak korkutan bir gence 7 yıl 7 gün ceza veriliyor.

Hakime soruyorlar:

-Verilen ceza fazla değil mi?

Hakimin verdiği cevap hiç kimse tarafından tartışılmıyor bile.

- “7 gün cezayı genç kızı korkuttuğu için verdim, 7 yılı ise İngiltere’deki diğer genç kızların gece yarısı parkta gezme özgürlüğünü kısıtladığı için.” Dedi.

Şimdi bu karar için söylenecek bir şey var mı?

Bence yok.

Erkek Hukuk devleti olan bir Türkiye..