Bu gün sabah internette inanılmaz bir haber vardı haberi inanılmaz kılan bir dönem Türk Tarih Kurumu Başkanlığı yapmış olan MHP Milletvekili Yusuf HALAÇOĞLU nun açıklamasıydı.
Bir profesör, bir bilim insanının dediklerine bakın.
“Bugün başı boş üç-beş çapulcunun iktidardan destek alarak Güneydoğu’da hakimiyet kurması, zannetmeyin ki bu toprakları onlara bırakacağız, o toprakları kan dökerek almak zorundalar. O topraklar kanla alınmıştır yine kanla geri alınacaktır”
Bu sözleri sarf eden kişi bir profesör, bu gün ülkemin bu hale gelmesinin, bilim üretmemesinin nedeninin,gerçekleri bu şekilde ters yüz eden bilim insanlarından kaynaklandığına, bir kere daha ve ne yazıkki tanıklık ettim.
Halaçoğlu na sormak gerekir, o topraklar size kimden kaldı da, kanla geri alacaksınız? 1071 den günümüze 944 yıl geçmiş, 944 yıl öncede o topraklar alındığında Kürtler oradaydı ve sonrasında sizinle birlikte o topraklar için (kendi toprakları için) mücadele ettiler.Yıllarca iktidarda kaldınız. İktidarınız süresince sözünü ettiğiniz "bir kaç çapulcuyu" neden ortadan kaldıramadınız. Gerçekten çok merak ediyorum.
Çünkü bu bakış açısı; Sadece kan döktü. Binlerce Kürt'ün ve Türk'ün kanını döktü.Bu kan üzerinden politika yapıldı.Binlerce Kürt'ü köylerinden topraklarından etti. Binlerce Kürt'ü faili meçhul cinayetlerle ortadan kaldırdı. Ama Kürt'leri bitiremedi. Bütün asimilasyon çabalarına rağmen, Kürt'leri bir türlü "Türkmen" yapamadı.
Bütün bunlara rağmen Kürt'ler hala siyasal ve kültürel mücadelelerini sürdürüyorlar.
Çünkü; Kürt'ler Türk değildi.
Çünkü Kürt'ler bu topraklara bir yerden gelmemişti.
Çünkü Kürt'ler, bu toprakların kadim halklarından biriydi,sahipleriydi.
Çünkü Kürt'ler,Osmanlı Devletinden sonra kurulan Türkiye Cumhuriyetinin kurucu iki unsurundan biriydi.
Sayın Halaçoğlu size bilimi anlatmak, benim işim değil. Ama Yüksek Lisansta hocalarımız bize bilimin nasıl yapılacağını şu sözlerle öğretti."Önce gözlem sonra düşünme daha sonra konuşma"
Mevcut iktidarda bunu yaptı. Konu ile ilgili bu güne kadar hazırlanan raporları, insan kayıplarını, ekonomik kayıpları inceledi, dünya örneklerini inceledi ve "Kürt'ler ne istiyor?" sorusuna cevap aradı. Cevabı da buldu.Bu güne kadar yürütülen politikaların yanlış olduğunu görüp tarihi bir karar verdi.
Tarihi kararla tarihi bir sonuç almak üzere, çözüm süreci ile Kürt'lerin temsilcileriyle müzakereye oturdu. "Savaş bir cehennemdir Barış ise Cennettir." şiyarı ile yola çıkanlar Türk ve Kürt halkını aydınlık sonuçlara ulaştıracaktır. Bundan kuşkunuz olmasın.
Ve şu an rahat uyuyun kabuslarda görmeyin.Birde uyurken İstiklal Mahkemeleri ve 1937 Dersim de yapılanların yeni versiyonu hayaller kurmayın. Çözüm süreci başarıya ulaşacak. Boşu boşuna uykusuzluk çekmeyin.
Ha unutmadan; 2015 Yaz aylarında sizin "Türkmen" dediğiniz, bizim ise ısrarla biz Kürdüz dediğimiz bölgeye gezmeye davet edeceğiz.Sakin, huzurlu ve mutlu olan insanların nasıl rahat yaşadıklarını, ülkenin bölünmediğini görmeniz için.