Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Diclegül MENEKŞE

6-7 Ekim doğru okunmalı

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
Ülkemizin genelinde geçen 2 hafta içinde yaşanan olaylar beklenmeyen bir şey değildi. Birazcık siyaset yapan herkes bunun olacağını az çok tahmin ediyordu. Ayni zamanda ülkenin belli başlı akademisyenleri medya aracılığıyla, köşe yazarları kendi köselerinde gerekli uyarıları yapmıştı. Kürt sorununun, geçmişi derinlere dayanan, köklü bir sorun olduğunu sürekli vurgulanmıştı. Hükümet yetkililerini Kobane ile ilgili net tavır sergilemeye, Kobane de yaşanan olaylara kayıtsız kalınmaması konusunda uyarmışlardı. Ama hükümetin stratejistleri, bu uyarıları ciddiye bile almadılar. Olayları akışına bıraktılar,
Kürtler üzerinde, "Kobanede katliam yaşansın bende seyrederim " algısı yarattı.

Kobane de yaşanan olaylara ‘sınırlarımızın dışında’ dediler.

Kobane de çatışan akrabalarına, ırkdaşlarına moral ve destek olmak için sınıra giden insanları gaz bombaları ile dağıtmaya çalıştı, şiddet uyguladı.

Bu algıya, iktidarın bazı vekilleri ise “Kobani’de iki terörist örgütün mücadelesi var, insanlık trajedisi yok” gibi açıklamaları ile tuz biber ektiler...

Yine ülkede ciddi bir çözüm Sürecini Yöneten, AK Parti iktidarı Rojava'nın Türkiye'deki Kürtlerin bir parçası olduğunu unutarak, Rojavayı, Kobane olaylarını, çözüm sürecine entegre edemedi, edemediği gibi tam tersi bir tutum izleme yoluna gittiği algısı oluşturdu.

Tabi ülkemizde tüm bu gel-gitler yaşanırken IŞİD çeteleri savaşın 22. gününde Kobane çevresinde birkaç mahalleyi ele geçirdi, artık Ciddi anlamda Kobane de bir Kürt katliamı tehlikesi oluştu. Bu gelişme her şeyi alt üst etmişti. Korkulan olmuştu. Bu olanlar Kürt illerini ayağı kaldırmıştı.

Bu ayağı kalkma bir anda en küçük yerleşim yerinden, tüm Kürt illerine ve Kürt’lerin yoğun olduğu, diğer batı illerine yayılmıştı ve çözümü istemeyen kesimlerin provokasyonları sonucu 40 a yakın insanımız hayatını kaybetti ve çok sayıda da yaralılarımız vardı, ekonomik kayba değinmeyeceğim çünkü yok olan canlarımızın yanında önemi bulmuyorum.

Sonuç; koca bir güvensizlik ve şiddet ortamı, Öcalan’ın yaptığı açıklamalar ile şimdilik duruldu.

Peki olaylar yeniden başlar mı?

Sanırım bu sorunun cevabını, iki tarafın yapacakları belirleyecek.

6-7 Ekim olayları ve Kobane ye yönelik, söylemler ve güvensizlik aynı şekilde devam ederse, halk ve güvenlik birimleri karşı karşıya gelir, ve hiç bir demokratik devlet bu durumu asayiş yöntemleriyle, sert söylemlerle götüremez. Buna soyunduğu takdirde devlet otoriter düzene, ülke iç çatışmaya doğru hızla evrilir bu 1920 de Kürt ve Türklerin birlikte kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin felaketi olur. Meselenin şu aşamada devlet ve hükümet tarafından bu tablonun karşı cepheden gelen bir tehdit ya da meydan okuma değil, ciddi, çok ciddi bir risk olarak algılanmasında büyük fayda vardır. Ve bu durumda yapılması gereken önce, güven ortamının yeniden tesisi için adımlar atmak ve de asayişçi iklimi oluşturacak ters adımlardan kaçınmaktır. Ardından belki en önemlisi 'demokratik buharlaşma' politikalarını gözden geçirmek, müzakere fikrine kapı açmaktır. Başka bir ifadeyle örgüt ve devlet arasındaki makas farklılığını azaltmaktır. Sorumluluk bu açıdan önce devletindir. Bu safhada örgüt ve Öcalan'ın da kurgularını gözden geçirmeleri kaçınılmazdır

İki Tarafın yapması gerekenler ne derseniz?

En önemlisi iki taraf arasındaki güvensizliği ortadan kaldıracak adımların atılmasıdır, bunu hem hükümet hem de HDP ve Kandilin yapması gerekir.

İki Tarafın kullandığı dil Kürt ve Türk kamuoyunda çözüm süreci ile oluşan olumlu havayı yok ediyor, bu dilden vazgeçilmeli. Hükümet Rojava ile ilgili Kobane ile ilgili politikalarını gözden geçirmelidir.

Çıkan olaylar nedeniyle kamuoyun da oluşan olumsuzluğun, giderilmesi için tarafların yapmış olduğu açıklamalar ile sürecin devam ettiği mesajları verilmeye başlandı. Bu mesajların içeriği doğru zamanda, doğru kararları içermesi gerekir ve Çözüm Süreci ile ilgili çalışmaların, çok kırılgan ve hassas olduğunu, 6-7 Ekim olaylarında gördüklerimizi unutmamamız gerekir
Bu ülkede yaşayan herkesin bundan bir ders çıkarması gerekir, özellikle sürecin sahipleri olan, iktidar, HDP ve Kandil ders çıkartmalıdır.
DİCLEGÜL MENEKŞE DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS