Elim bit trafik (!) kazasında hayatını kaybeden, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun hocamızın cenazesinde, Başkan Erdoğan: “ Dicle'nin kuzularını, çakallara yedirmeyeceğiz…” dedi.
Bu beyana “İnşallah” temennisi ile canı gönülden katılıyorum. Çünkü şimdiye kadar, maşallah dediğimiz değerlerimiz, uzun bir süre geçmeden, ya kurban edildiler, ya elim bir kazaya uğradılar, ya da çakallara yem oldular.
“Kenarı-ı Dicle de bir kurt kapsa koyunu, Gelir de adli ilahi Ömer'den sorar Onu !” mısraları ile paralellik arz eden bu söylemin, temenni olarak kalmadığını ve uygulandığını görmek nasip olur.
İster, “Dicle'nin kuzuları”, “Ümmetim çocukları”, “Anadolu'nun evlatları” diye isimlendirin, sonuç değişmiyor. Her nedense bütün acıları, dertleri, sıkıntıları bizim mahallenin tertemiz evlatları çekiyor. Bosna, Çeçenistan, Azerbaycan, Batı Trakya, Suriye, Yemen… Kısacası bütün diyarı İslam'ın evlatlarının feryadı figanları semada yankılanıyor.
Gencecik vatan evladı bir anne “ ölmek istemiyorum” diye feryat ediyorken. On yaşındaki evladı da” lütfen ölme anneciğim” diye yalvarıyordu. Bu cinayeti işleyen katil, öldürdüğü kadın bir zamanlar seni seviyorum dediği eşi, “ lütfen ölme anneciğim” diye feryat eden çocuğun da babası…
Acımız, acılarımız bir değil ki, analarının i kınalayıp askere gönderdiği kuzularımız, bu topraklarda doğmuş, okullarında okumuş ekmeğini yemiş, suyunu içmiş, ama zihnen elin maşası olmuş vatan haini, eli silahlı canilerce şehit edildi
Milletçe her zaman olduğundan daha çok birlik ve beraberliğe ihtiyacımız olduğu günümüzde; düne kadar bir arada kardeş kardeş yaşamış, yedi düvele karşı Çanakkale de omuz omuza, gönül birliği içinde mücadele eden vatan evlatlarının arasına, sokulmuş nifakların sonucu emperyalistlerce devşirilmiş vatan hainleri Mehmetçiğimi şehit ediyor.
Sizce bunlar normal sayılabilecek, mazeret üretilip hoş görülebilecek şeyler mi? Toplum olarak bizim hiç mi suçumuz yok… Mehmetçik şehit edilecek; katilin üç beş kanlı oyu için ses çıkarılmadan görmezden gelinecek… Demokrasi, insan hakları, halklar, edebiyatı ile geçiştirilmeye çalışılacak… Siyasetin diğer cenahı ise karşı hamle olarak, bebek katilinin ağabeyini TV çıkarıp konuşturacak… Siyaset ve politika iktidar olabilmek , ayrıcalıklı nimetlerden faydalanabilmek için değil, vatan ve milletin bütünlüğünü bir aradan tutabilmek ülküsü ile hizmet için yapılır.
Bu nedenle, kanlı üç beş oy için, Mehmetçiğime kurşun sıkan katillerin elini sıkıp, sırtını sıvazlamasını toplum olarak demokratik hakkımızı kullanarak öyle bir tepki göstermeliyiz ki, bir daha kimse değil katilin elini sıkmayı, adını bile lanet ile anmadan teleffuz edemesin.
Biz halk olarak, birlik ve beraberlik içinde milli menfaatlerimiz için dimdik duralım ki artık analar ağlamasın. Dicle'nin kuzularını çakallar parçalamasın. Bu vatanın hiçbir evladı, “ ölmek istemiyorum.” “ lütfen ölme anneciğim” diye bağırmasın.