Sayın Kılıçdaroğlu elinizi yükseltin ve “Demirtaş 15 Temmuz gecesi neredeydi?” diye sorun
En son söyleyeceğimizi en başta söyleyelim de niyetimiz açık olsun.
CHP lideri Sayın Kılıçdaroğlu da öyle yaptı! En son söyleyeceğini, hatta söylememesi gerekeni, söylediği için bazı haklı sorgulamalara maruz kalacağını da hesaba katmadan söyledi! Belki de 15 Temmuz hatırına susulan, akla getirilmeyen bazı soruları da sormaya mecbur bıraktı.
Herkesin nerede olduğunu bildiği “Beyefendi'nin nerede olduğunu” sorgulayacağına, yakında “resmi siyasi partneri” olacak olan, 2 koca gün boyunca şaibeli kalan ve sonrasında da açıklama yapmayan Selahattin Demirtaş'ın 15 Temmuz gecesi nerede olduğunu sorsa, siyasi hayatı açısından daha “ahlaklı” olur sanki…
Soralım…
Selahattin Demirtaş 15 Temmuz gecesi, 17 Temmuz gün ortasına kadar neredeydi?
Bunu merak etmiyor musunuz Sayın Kılıçdaroğlu?
Ülkede darbeyle karışık işgal girişimi yaşanıyor, saatler içinde milyonlarca vatandaş sokaklara, meydanlara, kritik noktalara akın etmiş, oraları tutmuş, saatler içinde yüzlerce insan şehit olmuş, saatler içinde binlercesi yaralanmış, saatler içinde meclis bombalanmış, Genelkurmayda saatlerce süren çatışma yaşanmış, Genelkurmay Başkanı kaçırılmış, Erdoğan'a ulaşabilen tek kanal CNN Türk olmuş ve Sayın Cumhurbaşkanını cep telefonuyla görüntülü yayına alabilmiş, Cumhurbaşkanı'nın kaldığı otel ateş altında kalmış, darbeci teröristler aynı oteli kuşatmış, Başbakanın aracının yolu kesilmiş, taranmış ve Selahattin Demirtaş'ın kayıp saatlerini hatta günlerini sormak yerine “Beyefendi tatildeyken…” diye başladığınız, sonu akılara ziyan 1 cümle kurdunuz ama Selahattin Demirtaş'a “15 Temmuz gecesi ve sonrasında neredeydin?” diye sormak aklınıza gelmedi öyle mi?
Sayın Kılıçdaroğlu, siz Erdoğan'ın “nerede” olduğu sorusunu müthiş 1 zekâ örneği göstererek ortaya atınca, haliyle bizlerinde bu kısıtlı aklına bazı olur olmaz sorular düşürdünüz.
Mesela siz, 15 Temmuz gecesi Atatürk Havalimanına inip kimselere görünmeden, kimseciklere, özellikle darbecilere yakalanmadan oradan ayrıldınız! Bunun nasıl olduğu, olabildiği sorusu, sayenizde sorgulanmaya başlandı.
Sizin gibi “solcu, özgürlükçü, demokrat, direnişçi” 1 insanın darbeci askerlerin arasından elini kolunu sallayarak, binlerce insan havalimanını kuşatmış, ölümle burun burunayken olanlara ne 1 itiraz, ne 1 sitem, demokrasimize ve özgürlüğüme sahip çıkmak için ne 1 çağrı cümlesi etmeden havalimanından “güvenli” 1 şekilde ayrılabilmeniz, ardından sanki havalimanında darbecilere göğüs germişsiniz onlara direnmişsiniz gibi, sanki 1 kaç darbeci paketlemişsiniz gibi cengâver 1 tavırla “beyefendi tatildeyken meclis bombalanıyordu…” demeniz bizlerinde bu soruları sormamıza, sizin 15 Temmuz gecenizin karanlık noktalarına bakmamıza neden oldu!
Peki, meclis bombalanırken siz neredeydiniz?
Peki, meclis bombalanırken müttefikiniz HDP'nin eş genel başkanı Selahattin Demirtaş 2 koca gün boyunca neredeydi?
Diyarbakır'ın hangi dehlizlerinde saklanıyordu? Neden konuşmamıştı?
Mesela Ağrı Belediye Başkanı HDP'li Sırrı Sakık 15 Temmuz gecesi Ağrı Valisi ile sabaha kadar valilikte nöbet tuttu! Kürtler bayraklarını alıp meydanlara, kurumların önüne, kışlalara akın etti!
Selahattin Demirtaş nerede, ne nöbetindeydi? Hiç merak etmiyor musunuz?
15 Temmuz'a “darbe” diyebilmek, girişimin karşısında kahramanca duvar olan millete teşekkür etmek için epey zorlandınız, teröre destek sağlayan medyaya, kurumlara “kamu ve ülke güvenliği” hassasiyetiyle müdahale edilirken diliniz hiç sürçmeden “darbe” diyebildiniz.
Şimdi geriye 2 basit soru kalıyor;
Sayın Kılıçdaroğlu, siz 15 Temmuz gecesi darbecilerin cehenneme çevirdiği Atatürk Havalimanı'ndan nasıl çıktınız? Bu bizim merak ettiğimiz…
HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş neredeydi? Bu da sizin merak etmeniz gerek soru…
Hepsinden de önce, öncelikli hedefiniz tüm illegal yollara başvurarak, illegal kirli ittifaklar kurarak iktidardan kurtulma derdinde olmasaydınız, 15 Temmuz'un idrakine varabilmiş olsaydınız, 7 Ağustos Türkiye Mitingi'ne gelmeniz için gösterilen gayreti ve bin nazla geldiğiniz mitingin ardından size gösterilen tecevvühü anlamış olsaydınız, sorumluluk almış, özeleştiri getirmiş olsaydınız ne Erdoğan'a o saçma soruyu sorar ne de bu vesileyle üstü örtülmüş pis kokan 15 Temmuz gecenizi ve öncenizi sorgulatırdınız.
Twitter; @yildirimyasemin
Mail: yldrmysmn@gmail.com