Güneşli günler geliyor artık derken soğuk ve yağmurlu bir sabaha uyandık. Meteoroloji haberlerine baktım, bazı yerlerde kar bile görülebilirmiş. Her ne kadar kışı sevsem de bazen yazı özlemiyor değilim. En sevmediğim mevsim ise bir sabah güneş açması diğer sabah yağmur olması. Çünkü değişken havalar insanı zorda bırakıyor; ceket giyiyoruz yağmur yağıyor, mont giyiyoruz güneş çıkıyor. Galiba bu da artık iyiden iyiye kendini hissettiren küresel ısınmadan dolayı meydana geliyor ve biz böyle dikkatsizce yaşamaya devam ettiğimiz sürece yaşam daha da zor hale gelecek gibi görünüyor.
Küresel ısınmanın bir çok nedeninden her yerde bahsedildiği için ben onları yazmak yerine gelecekte bizleri nasıl bir yaşam beklediğini anlatmak istedim. Madde madde sıralayacak olursak:
-dünyadaki bütün evler beyaza boyanacak. Çünkü beyaz renk ışığı yansıtır ve güneşten gelen ışınların az da olsa etkisini azaltabilir.
-su kullanımı devlet tarafından kişi başına göre sınırlanacak. Suyun kullanımını azaltmak için en ideal çözümlerden biri bu olsa gerek. Hatta daha ileriki zamanlarda halka sadece haftanın belirli günlerinde su verilebilir.
-insanlar tatil için soğuk iklimleri seçecek. Aşırı sıcaklardan bunalan insanlar nemli denizlerden kaçıp soğuk, yüksek dağları tercih edecek gibi geliyor.
-pırasa, ıspanak, karnabahar, limon, portakal, mandalina, muz... ve bunlar gibi bir çok besinden yiyemeyeceğiz
-penguen, panda gibi hayvanlar efsanelere karışacak. Nesli tükenen hayvanlar tıpkı ejderhalar gibi masallardan okuduğumuz bir efsane olacaklar.
-canlı çiçekler, yeşil çimenler yerini sarı otlara bırakacak. Susuz dünyada yeşil renk kalmazken insanlar piknik keyiflerini de kaybedecek.
-mont, şemsiye, bot ayakkabılar tarih olacak. Sıcak günlerde bunlara da ihtiyaç olmayacak gibi.
Daha bir çok şey var ama yazıp da içinizi sıkmak istemiyorum. Hep birlikte daha dikkatli olalım güzel günler için.