Son günlerde yapılan bazı siyasi açıklamalarda, demokrasi ile bağdaşmayan, darbe yapılabileceği imasını çağrıştıran, bildik, talihsiz açıklamalar ile birlikte günümüzde kalkışma veya darbe olabilir mi? Sorusunu gereksiz yere gündeme getirdi.
Ucu açık bir soru olanve geleceğin“Allah'tan gayri kimsenin bilmesinin” mümkün olmadığı için böyle bir soruya cevap aramak ihtimaller ile açıklamadan öteye gidecek bir cevap bulabilmek mümkün değildir.
Ancak siyasi hayatımızdaOsmanlıda İttihat ve Terakki ile başlayan, günümüze kadarda kötü bir miras olarak devam eden birdarbegeleneği mevcuttur. Bunun için Türkiye'de maalesef bir kalkışma ve darbe yapılması her zaman ihtimaldâhilindedir. Bu bir Türkiye gerçeğidir.
Bu konuda fikirlerine ve öngörülerine değer verdiğim, Şamil Tayyar'ın Timaş Yayınları tarafından 2013 yılında yayınlanan “Beşinci Darbe” isimli kitabında ilginizi çekebilecek birkaç paragrafı alıntı yapmak sureti ile yazarın görüşlerini sizinle de paylaşmak isterim.
…” Karanlık odakların 10 yıldır sürdürülen etkin mücadele ve reformlar nedeniyle büründüğü sessizlik hali kimseyi yanıltmasın. Kundalini yani “Uyuyan Yılan” konumundaki bu odaklar harekete geçebileceği yeni bir “yaşam enerjisi” peşindedir.
Karargâh Evleri Operasyonunda ilk kez karşımıza çıkan ve omuriliğin dibinde üç buçuk kez kıvrılmış spiralin (uyuyan yılan)yaşam enerjisi ile harekete geçmesini özetleyen biyolojik hadisenin Ergenekon için esin kaynağı olması dikkat çekicidir.
TBMM Darbeleri Araştırma Komisyonu'nun raporu da darbe ihtimalinin henüz ortadan kalkmadığını belirtirken, yeni arayışı teyit etmektedir.
Başbakan Tayyip Erdoğan'ın 25 Aralık 2012 günü bir gazetecinin sorusu üzerine yaptığı şu açıklama tarihi önemdedir: “Her ülkenin kendi içinde derin devleti vardır, virüs gibidir, uygun zamanda ortaya çıkar. Bu tür konularla mücadelemiz devam ediyor. Bunu tamamen sildik, bitirdik, yok ettik, böyle bir iddianın içinde bulunmam mümkün değil. Çünkü dünyada hiçbir ülkenin, devletin, derin devleti kendi bünyesinde bitirdiğine, temizlediğine, bir siyasetçi olarak ben inanmıyorum…
…
Hastalığa yol açan mikroplar ve bakteriler yok olmamak için antibiyotiklere karşı kendilerini nasıl yeniliyorsa, derin devlette ayni refleksi gösterir…”
Kitaptan alıntılarını paylaştığımyazarın görüşlerini nasıl değerlendirirsiniz bilemiyorum. Yıllar öncesindekimsenindarbeyi aklının ucundan geçirmediği,birçoğumuzun darbeler artık siyasi hayatımızdan çıktı diye düşünenlerin çoğunlukta olduğu, darbe ve kalkışmaları ihtimal dâhilindegörülmediği içinde rehavete kapıldığı bir dönemde FETÖkalkışmasının olabileceğinin haberiniçok önceden vermiştir.
Günümüzdededarbe kalkışması ile ilgili neler yaşanabileceğini anlamakiçin yazılanların tarihlerini bu güne revize ediniz.Böylece günümüzün fotoğrafı ve darbe olabilir mi sorusunun cevabı daha net bir şekildeortaya çıkacaktır.
Uzun lafın kısası, Türkiye, Türkiye olduğu için her zaman bir kalkışma ve darbe tehlikesimevcuttur. Bundan sonrada birileri darbe ve kalkışma için kendinceşartları uygungördüklerinde her zaman bir kalkışmaya veya darbeye teşebbüsüedebileceğini aklınızdan çıkarmayın.Çünkü darbeler Türkiye'nin acı bir gerçeğidir.
36 Osmanlı padişahından 12'sinin isyan ve darbeyle tahtan indirildiği, 1960 darbesi ile başbakan ve bakanların idam edildiği, 1980 askeri darbesi, 28 Şubat, 15 Temmuz unutulmamalıdır.
Sandıktan çıkamayacağını bilen, bunun için de halka rağmen iktidar olabilmek için her türlü ayak oyununu meşru gören, bir adım daha ileriye giderek, Türkiye üzerinde kötü emelleri olan dış güçler ile işbirliği tutabilecek kadar millilikten uzak bir zihniyetin olduğu yerde, iktidar vaat ederek işbirliği yapabilecekleri darbezihniyetli kişilermaalesef her zaman bulunabiliyor.
Bunun için de darbe için taarruz hareketi yapmak adına her türlü fırsatı kollayan güruh maalesef ülkemizde her zaman olmuştur.Darbeci bir zihniyet yoktur demek, Türk siyasi hayatını bilmemekten veya bilmek istememekten kaynaklanmaktadır.