İstanbul'da Tuzla Tersanesi'nde Test ve Eğitim Gemisi Ufuk (A-591) Denize İniş Töreni'nde konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan önemli açıklamalarda bulundu.
Erdoğan'ın konuşmasından öne çıkan başlıklar şu şekilde:
''Enkazdan çıkan kardeşlerime Allah'tan şifalar diliyorum. Enkaz altında hala olan ve kurtarma çalışmaları devam eden, bütün bu çalışmalarda ellerinden gelen gayreti ortaya koyan gerek tüm bakan arkadaşlarıma, tüm kurumlaırn temsilcilerine, özellikle oradaki operatörlere şükranlarımı sunuyorum. Enkazın altında kalan arkadaşlarıma da, sağlık sıhatle kavuşmayı da Allah'tan niyaz ediyorum.
Sadece Tuzla bölgesindeki tershanelerde son 16 yılda yaklaşık 2 bin geminin tamiri, onarımı ve yenilenmesi gerçekleşmiştir. Diğer illerimizdeki tershanelerde dahil edildiğinde bu rakamlar kat be kat fazladır. Bir dönem krizlerle, belirsizliklerle boğuşan tershanelerimizin bu seviyelere ulaşması ülkemiz adına çok çok önemlidir. Türkiye savunma amaçlı projeler başta olmak üzere, gemi inşa sanayinde giderek kendinden söz ettiren bir konuma ulaşmıştır. Türkiye'yi diğer alanlarda olduğu gibi, gemi üretimi, tamiri gibi dünyanın lider ülkelerinden biri yapacağız.
1,5 yıl önce denize indirdiğimiz, Kınalıada Korveti'nin ardından, 18 knot azami sürata ulaşabilen gemi, 10 tonluk bir gemi için gerekli platforma da sahiptir. Ufuk korvetinin komuta kontrol, elektronik sistemler ve test eğitim sistem donanımları da ASELSAN tarafından sağlanacaktır. Bunun yanında Ufuk Korveti, milli imkan ve kabiliyetlerle, üretilen ülkemizin ilk istihbarat gemisi olma özelliği taşıyor.
Dünyada pek az ülkenin sahip olduğu bu teknolojiye hamdolsun Ufuk Korveti ile artık Türkiye'de kavuşmuş oluyor. Ufuk Korvetimiz, ağır iklim ve deniz şartlarında, uluslararası sular dahil olmak üzere 45 gün boyunca kesintisiz seyir yaparak, milli güvenliğimize yönelik tehditleri hemen tespit edebilecektir. Günümüz dünyasında önleyici istihbaratın, özellikle sinyal istihbaratının hayati önem kazandığı bu dönemde Ufuk Korveti'nin çok büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyorum.
''UFUK KORVETİ DENİZLERDE GÖZÜMÜZ, KULAĞIMIZ OLACAK''
Ufuk Korveti, Türkiye'nin denizlerdeki gören gözü olacaktır, duyan kulağı olacaktır. Bundan itibaren tehditin sınırlarımız içinde yok edilmesi yaklaşımından terörü kaynağından yok etme ve kesintisiz operasyon stratejisine geçtik. Daha önce operasyonlar yılın belli dönemlerinde yapılırken, yeni strateji ile güvenlik güçlerimiz yaz kış demedin, 365 gün boyunca operasyonlar gerçekleştirerek, teröristlere nefes aldırmıyor. Sınır güvenliğimizi tahkim ederek teröristlerin Suriye, Irak ve İran'dan topraklarımıza sızmalarının önüne geçtik. Savunulması zor karakollarımızın yerine, en modern teknoloji ve silahlarla donattığımız her türlü terör saldırısına karşı koyabilecek, kale kolları inşa ettik.
Türkiye yakın tarihinde, silah, mühimmat ve askeri teşkisat bakımından dışa bağımlılığın acısını çok çekmiş bir ülkedir. 1974 yılındaki, Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ülkemize uygulanan ambargolar, baskılar, tehditler ve şantajlar milletimizin hafızasında derin izler bırakmıştır. Parasını peşin ödediği halde bilhassa Türkiye, bu dönemde uçakları dahi teslim alamamış, 3 sene süresince Amerikan patentli hiçbir silahın, yedek parçanın, hiçbir cephanenin ülkemize satışına müsade edilmemiştir. Müttefiklerimiz tarafından ambargo hafifletilsede, Türk Savunma Sanayii'ne yönelik kuşatma hiçbir zaman tam anlamıyla kaldırılmamıştır.