Mesajında İslam karşıtı eylemlerle ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam düşmanlığı ve yabancı karşıtlığının, siyaseti esir alan, günlük hayatı zorlaştıran, devlet politikalarına yön veren akıma dönüştüğünü belirtti.
Bu sene sadece koronavirüsle değil, ondan hızlı yayılan "İslam düşmanlığı" virüsü ile de mücadele etmek zorunda kaldıklarını vurgulayan Erdoğan, mesajını şöyle sürdürdü:
"İsveç'te Kur'an-ı Kerim yakılması, Norveç'te Kur'an-ı Kerim'in yırtılması, Fransa'da basın özgürlüğü adına Hazreti Peygamberi tahkir eden karikatürlerin teşvik edilmesi kutsallarımıza dair saldırılardan birkaçıdır. Geçen yıl Yeni Zelanda'da 52 kardeşimizin şehit edildiği terör saldırısı, insanlık olarak karşı karşıya olduğumuz tehdidi göstermiştir. 2017 yılında Kanada'daki cami saldırısında 6 Müslüman hayatını kaybetti. 2015 yılında Chapel Hill kentinde pırıl pırıl 3 evladımız, yine bir ırkçı tarafından evlerinde vurularak şehit edildi.
Irkçı eylemlerin hedefinde sadece Müslümanlar bulunmuyor. Kimliği, görünüşü, dini aidiyeti farklı olan diğer kesimler de bu saldırılardan olumsuz etkileniyor. Aşırı sağcı gruplar Türkler kadar Afrikalı, Asyalı göçmenleri, Müslümanlar kadar Musevileri de hedef alıyor. Zihniyet itibarıyla DEAŞ veya FETÖ'den hiçbir farkı olmayan bu ideolojik fanatizmin, giderek daha fazla zemin kazandığını, hatta devlet başkanı seviyesinde teşvik edildiğini görüyoruz.
Son günlerde Fransa'da fikir özgürlüğü adı altında Peygamber Efendimize dair alçaklıkları sizler de yakından takip ediyorsunuz. İnsanların kutsallarını aşağılamanın özgürlükle alakası yok. Çünkü düşünce farklıdır, hakaret farklıdır. Hakarete fikir muamelesi yapmak, en başta düşünceye hakaret.
Kur'an-ı Kerim'i yakanların sırtını sıvazlayanlar, Peygamber Efendimize hakareti teşvik edenler, mescitlere saldırıları görmezden gelenler, tüm bunları özgürlük adına değil, içlerindeki faşizmi gizlemek için yapıyor.
Dikkat edin, bizim mukaddes değerlerimize yönelik her saldırıyı fikir ve basın özgürlüğü parantezine alırlarken, kendileriyle ilgili en küçük eleştiriye dahi tahammül gösteremiyorlar. Kimi zaman tehdit ederek, kimi zaman gazetecileri azarlayarak, çıkarlarına zarar verenlere hadlerini bildiriyorlar."