Cumhur, Arapça kökenli bir kelime olup topluluk ve topluluk halinde yaşayan halka denilmektedir. Cumhuriyet de; Milletin, egemenliği kendi elinde tuttuğu ve bunu belirli süreler için seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı yönetim biçimidir.
Samsun'a ayak bastıktan sonra süratle vatanı kurtarmak için arkadaşlarıyla birlikte milli mücadeleyi başlatan Mustafa Kemal Paşa, Erzurum Kongresi sırasında zaferden sonra hükümet şeklinin cumhuriyet olacağını söylemişti. 23 Nisan 1920'den beri Türkiye'yi idare eden Türkiye Büyük Millet Meclisi (T.B.M.M.) Hükümeti, millî egemenlik esasına dayanıyordu. Bu, adı konulmamış bir cumhuriyet yönetimiydi.
TBMM'ce kabul edilen 20 Ocak 1921 tarihli anayasada " Hâkimiyet kayıtsız şartsız milletindir." deniliyordu. Bu, yeni rejimin ilân edilmemiş bir cumhuriyet olduğunu gösteriyordu. Yeni kurulacak olan Türk devletinin yönetim şekli olacak olan Cumhuriyetin ilânının önündeki en büyük engel saltanattı. 1 Kasım 1922'de saltanatın kaldırılmasıyla bu engel aşıldı. 29 Ekim 1923 tarihinde yeni kurulan TBMM'ce Cumhuriyet yönetim şekli kabul edilerek halka ve dünyaya ilan edildi.
Cumhuriyet Bayramı, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin 29 Ekim 1923'te Cumhuriyet yönetimini ilan etmesi anısına her yıl 29 Ekim günü Türkiye'de ve Kuzey Kıbrıs'ta kutlanan bir millî bayramdır. Cumhuriyetin ilanı, Ankara'da 101 pare top atışı ile duyuruldu ve 29 Ekim gecesi ile 30 Ekim 1923 tarihinde başta Ankara olmak üzere tüm ülkede bir bayram havasında kutlandı.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Cumhuriyet yönetimi hakkındaki şu sözleri bizlere toplum olarak birlikte yaşamayı sağlamış ve halen de sağlamaktadır;
Cumhuriyet, yeni ve sağlam esaslarıyla, Türk milletini emin ve sağlam bir istikbal yoluna koyduğu kadar, asıl fikirlerde ve ruhlarda yarattığı güvenlik itibariyle, büsbütün yeni bir hayatın müjdecisi olmuştur. (1936-Atatürk'ün S.D. I, S. 372)
Cumhuriyet ahlâki fazilete dayanan bir idaredir. Cumhuriyet fazilettir. (1925-Atatürk'ün S.D. II, S.231)
Türk milletinin tabiat ve âdetlerine en uygun olan idare Cumhuriyet idaresidir. (1924-Atatürk'ün S.D. III, S. 74)
Anadolu topraklarında imkânsızlıklar içinde küçük bir topluluğun başlattığı milli mücadele işgale uğrayan toprakların tekrar geri alınmasıyla en sonunda Cumhuriyet yönetim şeklinin kabulü ile taçlandı. Böylelikle cumhur yeni yönetim şekli olan Cumhuriyet yönetimine kavuştu.
Dünya üzerinden yok olma uçurumundan dönen Türk milletinin yapısına en uygun idare şekli olan cumhuriyet rejimine sahip çıkmak ve onu yaşatmak, toplum olarak hepimizin başlıca vatandaşlık görevidir.
Şevket Gölük