Bir çocuğun esenliği için en önemli unsurlardan biri fiziksel aktivitedir. Çağımızın anne babaları çocuğun fiziksel aktivite ihtiyacının farkındadır, ancak bunu sağlamakta sıkıntılar yaşayabilirler. Örneğin cadde üstü bir apartmanda yaşıyor olmak, çocuğun fiziksel aktivitelerden kısıtlanmasını beraberinde getirecektir. Çocuğu bu kısıtlılık halinden kurtaracak en pratik çözüm spordur tabi ki de. Peki ya çocuk bir türlü spor yapmak istemiyorsa ne olacak?
Öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, çocuk spor yapmak istemediği için onu suçlamayın. Çocuğu suçlamak iki tarafa da bir şey kazandırmaz. Çocuğa karşı nasıl bir örnek teşkil ettiğinizi düşünün. Belki de tüm suçu kendiniz üstlenmeniz gerekecek. Fakat ne olursa olsun, onu bir şekilde ikna etmeniz gerektiği gerçeğiyle başbaşasınız. Spor yapmak istemeyen bir çocuğu, onun onayı olmadan gidip bir spor dalına başlatırsanız, onun bağımsızlık duygusu gelişimini zedelemiş olursunuz. Çocuğa sporun faydalarından bahsetmek de çok etkili olmayabilir. Sporun fiziksel ve zihinsel faydaları gibi konuları anlatmaya çalışmak yerine, duygulara odaklanın. Mesela spora başladığında, onunla gurur duyacağınızdan bahsedin. O sporcu olduğunda, sizin sporcu annesi veya sporcu babası olacağınızı ve bundan dolayı kendinizi çok iyi hissedeceğinizi anlatın. Sadece denemek için bir spor dalı seçebileceğini ve bu seçimin çok eğlenceli olacağını söyleyin.
Artık çocuğunuz büyük ihtimalle bir spor dalı seçmeye heveslenmiş olacak. Bundan sonra sadece ona danışmanlık yapın. Ona spor dallarını tanıtın ve seçimi kendisine bırakın. Patronun o olmasında hiçbir sakınca yok.