CHP yeni MYK'sıyla kendi içinde adeta darbe yaptı. Kılıçdaroğlu CHP içerisindeki burjuvaziyi ve imtiyazlı grupları yerle bir etti. Yönünü bugüne kadar hep aşağıladıkları, hor gördükleri yoksul kitlelere çevirdi ancak artık çok geç. Bu kavganın adı tam anlamıyla burjuvazi ve proletaryanın savaşıdır. CHP tabanı kendi içinde var olduğunu düşündüğü sözde demokratik kültürün sadece liderleri tarafından kullanılan bir giyotin olduğunu göremeyecek kadar kör olmamalı. Kılıçdaroğlu destekçileri tarafından kutsallaştırılıyor, dolayısıyla ortaya çıkan tablo Türkiye açısından tehlikelidir Kılıçdaroğlu'nun bu tavrı CHP seçmenlerinin partiye aidiyet duygusunu zedellyor,Kılıçdaroğlu çok tehlikeli bir oyun oynuyor.
Cumhurbaşkanlığı adaylık sürecinde birçok video çekti bunlardan ikisini gözden kaçırmamak gerekir. Videolardan birisinin başlığı ‘Aleviler' diğeri ‘Kürtler' di. Beklediği desteği her iki kesimden de aldı. Kılıçdaroğlu'nun CHP'deki yaptığı değişim aldığı desteğin bedeli gibidir. Kılıçdaroğlu CHP'yi bu iki kesim üzerinden dizayn etmeye çalışıyor. Ancak bu tehlikeli bir yoldur. CHP sosyal demokrat halkçı bir parti iddiasındayken bir anda faşizan bir ideolojiye doğru yöneltiliyor. CHP bugün köklü bir değişim yaşıyor merkezine etnisiteyi ve ırkçılığı alarak toplumdan karşılık bulacağını sanıyor. İl ve ilçe örgütlerinde, belediyelerinde bu ayrımı çok rahat görebilirsiniz hiçbir şey gizli değil aleni göz önünde yapılıyor. Bu yanlıştır doğru olan insani değerleri kriter almaktır. Toplumun sadece belli kesimlerine hitap eden partilerin oyları ortadadır ya baraj altı ya baraj üstüdür.
CHP milletin kendisine yüklediği ana muhalefetlik gibi kutsal bir değeri heba etmektedir. Oysa ki CHP'den dolayısıyla Kılıçdaroğlu'ndan beklenen toplumun her kesimini kucaklamasıdır. Kılıçdaroğlu değişim yapacaksa önce liderleri kutsayan, dokunulmaz yapan CHP'nin tüzüğünden başlamalıdır değişim tüzükle olur aksi halde kendi belirlediği delegelere kendini seçtirmek ardından fetih yapmış komutan gibi zafer konuşması yapmak aynı oyunun tekrarından ibaret bir tiyatrodur. CHP önce kendi içinde bu zincirleri kırmalı, delegelerini özgürleştirmelidir. Tamamen maddeci ve bencil bir zihniyetle CHP yol alamaz. CHP'ye eşek arısı lazım değil bal arıları lazımdır, eşek arılarından bal çıkacağını umut ederek son 20 yıldaki bütün seçimleri kaybeden bir CHP bugün hala bir hemşeri derneği gibi tavırlar sergiliyor. CHP içerisindeki bal arıları belli bir alana hapsedilmiştir, kendi içinde bulunan cevherleri görmemek akılla izah edilecek bir durum değildir.CHP hala geçmişte yaşıyor.
Çağın yeni siyaset tarzının gereklerini yerine getiremiyor, yeni siyasetin yol ve yöntemlerine ayak uyduramıyor milletle kucaklaşma yerine sataşmaya alan açıyor.CHP 1923 yılından 1945 yılına kadar tek parti iktidarı olarak Türkiye'yi yönetti o devir bitti, ardından 1946'da çok partili
seçime gidildi CHP oyların yüzde 70'ini alarak iktidarını sürdürdü.CHP tek parti iktidarı sendromundan tamamen kopmalıdır. Seçimi nasıl
mı kazandığına gelince...Seçmenlere oyunu açık kullandırdı ancak oyları gizli saydılar. O gün bu gündür bu millet CHP'ye tek başına iktidarı vermedi. CHP'lilerin önemli bir kitlesi bu iki konuyu hayatlarının merkezine aldıkları için CHP bu milletin tamamıyla değil sadece belirli bir kitlesiyle iletişim bağı kurabiliyor oysaki CHP toplumun tamamını kucaklayabilecek bir dil ve söylem geliştirmelidir aksi halde bin yılda geçse yüzde 25 oy bandını aşamaz.