CHP; Atatürk'ün kurduğu Türkiye'nin en eski, en köklü ve en tecrübeli partisi.
Ancak çok partili dönemden bu yana bir türlü tek başına iktidar olmayı başaramadı.
Tabii ki bu başarısızlıkta, dünya ve Türkiye'deki değişimi doğru okuyup, doğru politika ürütememenin büyük payı var, ama güven vermeyen, samimi olamayan lideri de unutmamak lazım…
Ecevit; özverisi, samimiyeti ve güven veren tavırlarıyla CHP'ye damgasını vuran, halkın benimsediği bir liderdi. “Halkçı Ecevit” sloganı laf olsun diye çıkmadı.
Ecevit, CHP'nin oyunu 1973 seçimlerinde yüzde 33.3'e, 1977 seçimlerinde de yüzde 41.38'e yükseltmeyi başardı. Zaten Ecevit'ten sonra da CHP bir türlü belini doğrultamadı.
Baykal, dar bakış açısı ve klikci tavrıyla CHP'yi güçlendirmek yerine daha da zayıflatınca, bütün umutlar Kılıçdaroğlu'na bağlandı.
Ancak Kılıçdaroğlu da kısa sürede kendine bağlanan tüm umutları boşa çıkardı. CHP'nin oyu yüzde 25 bandında dondu kaldı.
Kılıçdaroğlu liderliğindeki CHP'nin oyu hiç değişmedi. 2011'de yüzde 25 olan oy oranı, 2015 Haziran ve 2015 Kasım seçimlerinde de aynı kaldı.
Çünkü halk Kılıçdaroğlu'nu samimi bulmadı, bir türlü güvenemedi…
CHP kökenli bir aileden de gelsem, kendimi bildim bileli sol düşünceden yana da olsam, ne Baykal'ı ne de Kılıçdaroğlu'nu samimi ve güven verici buldum…
Kılıçdaroğlu, 2009'da İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığına aday olduğunda fazla tanınmıyordu.
Herkes bu durumun Kılıçdaroğlu için bir dezavantaj olduğunu söylerken, ben tam aksini savunarak yazdığım köşe yazısında, halk Kılıçdaroğlu'nu tanıdıkça CHP'nin oyunun daha da düşeceğini öne sürdüm.
Yanılmadım da; çünkü Kılıçdaroğlu hiçbir zaman samimi bir lider olamadı.
Geçmiş bir yana işte daha dün yaşanan bir olay: Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, referandum sürecinin terör örgütleri için bir motivasyon unsuru olduğunu belirterek, bu örgütlerin “referandumdan evet çıkmasın” diye Türkiye'de bir korku atmosferi oluşturmaya çalıştıklarını, halkı canından bezdirecek eylemlere
girişebileceğini belirtiyor ve referandumdan “evet” çıkması halinde bu terör örgütlerinin sesi ve soluğunun kesileceğini önü sürüyor.
Kılıçdaroğlu, bu açıklamaya balıklama atlayıp, Kurtulmuş'un sözlerinin çok talihsiz olduğunu belirterek, “Bu, ‘şu anda terörü biz destekliyoruz'un itirafıdır” diyor!...
Ve şöyle devam ediyor: “…Çok üzgünüm. Böyle bir lafı asla duymak istemezdim. Kurtulmuş gibi birisinin kalkıp, bu itirafı 80 milyonun önünde yapmış olması son derece hazindir, son derece utanç vericidir.” (!)
Güler misiniz, ağlar mısınız? Kurtulmuş ne demeye çalışıyor, Kılıçdaroğlu nasıl yorumluyor?!..
Bırakanız 7 yaşındaki bir çocuğu, AK Parti düşmanı bir seçmene dahi sorsanız, Kurtulmuş'un sözlerini böyle yorumlayıp, bu derece çarpıtamaz!...
Kılıçdaroğlu CHP'yi büyütmek bir yana adeta ayağa düşürdü. CHP'ye de yazık, CHP seçmenine de!