CHP'nin Cumhurbaşkanlığında seçiminde aldığı yenilgi sonrasında yapılacak olan kurultayda çıkacak kavganın karakolda biteceğini söylemiştik demiştik ama…
Kavga Kurultayı bekleyemedi. İlçe kongrelerinde kavganın fitili ateşlendi. Şimdide merkez ilçe ve il seçimlerindeki kongrelerde kavgalar bacadan tütmeye başladı…
Afyonkarahisar Merkez ilçe seçiminde CHP Grup Başkan Vekili ve Afyonkarahisar Milletvekili Burcu Köksal, Bir Köşe Yazarının tabiri ile “Koğuş Ağası” edasıyla girdiği salonda misafir Kastamonu CHP Milletvekili Hasan Baltacı'ya açtı ağzını, yumdu gözünü; değil misafir milletvekiline, mahalle kavgasında (!) bile söylenmeyecek sözler sarf etti.
Milletvekilinin taraftarları da “Hırsızlar dışarı” diye Merve Kavakçı'ya yapılan tempo ile linç girişiminde bulundular…Bayan Milletvekili tartışmalardan sonra fenalaşarak hastaneye kaldırıldı… Bu defa da Bayan Milletvekilinin kaldığı yerden eşi devam ettirdi…
Henüz Afyonkarahisar Merkez İlçe kongresinde yaşanan kavganın dumanı tüterken bu defa CHP'nin kalesi İzmir kongresinde adaylığını açıklamasından hemen sonra ayağının tozu ile Genel Başkan Adayı olarak katıldığı ilk il kongresinde “Gençlerin umudu Kılıçdaroğlu” sloganları ile protesto edildi, salonda arbede yaşandı…Şişeler, sandalyeler havalarda uçtu…
İzmir Kongresinden sonra İstanbul CHP İlçe Başkanları ile buluşan Kılıçdaroğlu “Müsaade etmeyeceğim.” Diye partinin sahibi benim dercesine ve gözdağı verircesine yaptığı açıklamaya rağmen Konya CHP İl Kongresinde bu defa İl Başkanı ile, CHP'li bir belediye başkanı ve taraftarları birbirlerine girdi…
“Kavgada yumruk sayılmaz.” Yangına körükle gidip, kimin kaç yumruk yediğini, kimin başına sandalye vuruldu? Kimin başına su şişesi isabet etti? Diye çetelesini tutup skora bağlayacak değiliz.
Yalnız, Afyonkarahisar kongresinde Bayan Milletvekilinin taraftarları olduğu anlaşılan bir grup bayanın masayı yumruklayarak tıpkı Merve Kavakçıya yapıldığı gibi ayni ritim ve tempo ile “Hırsızlar dışarı” diye tezahürat yapmaları ve İzmir kongresinde “Gençlerin umudu Kılıçdaroğlu” diye yapılan protestoya “Gençler kim dediyse 'Bunu yapın' diye, yapmayın. Benim konuşmama engel olamazsınız. CHP'lilere yakışmaz. Beni Süleyman Soylu susturamadı. Bu talimatı veren de susturamaz" diye sert çıkmasını dikkate değer ve anlamlı buluyorum…
CHP il ve ilçe kongrelerde kıyamet kopuyor senin takıldığın ayrıntılara bak diye itiraz edenleriniz mutlaka olacaktır…
Ancak…İtiraz etmeden önce…
“Kör yer içer kendinden pay biçermiş…” atasözü ile “Kişi yaşattığını yaşamadan-veya kınadığını yapmadan- ölmezmiş…” hakikati ve “Herkes ektiğini biçermiş” kuralı ile “Kırdığın yerden kırılacaksın” Ayeti Kerimesi doğrultusunda yaşananları ve söylenenleri değerlendirmenizi isterim…
Bu defa politika- siyaset bu gibi konular ile irtibatlandırmayın diyenler de çıkacaktır…
Herkesi memnun etmeye çalışmak, aptalların işi olduğunu öğreneli çok olduğu için ben CHP'de yaşanan olaylara bu çerçeveden bakmayı uygun buluyorum…
Çünkü CHP zihniyeti diye tanımlayacağımız Jakoben yaklaşımı ile siyasi alanda kendinden başkasına yaşam hakkı tanımayan tavırları ile kendisi haricindeki bütün oluşumları başta hırsız olmak ve memleketi satmak ile suçlamayı siyaset yapmak anlayışı ile herkese bir çamur attıkları bilinen bir gerçektir.
27 Mayıs darbesi sonrasında, Başbakan Adnan Menderes'i idama götürmek için özellikle medya üzerinden sayısız yalan ortaya atılmıştı. Onlardan en çok dikkat çekeni, 12 uçak dolusu altın ile 'yakalandığı' açıklanmış, matbaası olan herkesten bu haberi yayması istenmişti. O bildiri ise şöyleydi:
“Ankara'da bütün hükümet erkanı ve Demokrat Parti başkanları yabancı memlekete kaçarken yakalanmışlardır.
Beraberlerinde 12 uçak dolusu altın mücevherat ve parayı kaçırmakta iken yakalandılar.
Sabık Başbakan Adnan Menderes ve sabık Reisicumhur Celal Bayar askeri kumandanlık tarafından tevkif edilmiştir.
Eskişehir'de matbaası olan herkes bu havadisi basın yayınlamalıdır.
Eskişehir Örfi İdare Komutanı Tuğgeneral Bedil Kireçtepe.”
Sonradan “Pekiyi yakalanan altınlar nerede?” diye sorulsa da buna herhangi bir cevap verilmedi ve verilemedi ama rahmetli Menderes idam edildi…
Yapılan benzeri tezviratlar (yalan, iftira, dedikodu) sadece rahmetli Menderes ile kalmadı. Ayni yakıştırmalar rahmetli Özal'a, rahmetli Erbakan'a, Çiller'e yapıldı ve aynıları Erdoğan'a da yapılıyor… Sonuç mu? Sonuç: “Şekil A'daki CHP il kongrelerinde görüldüğü gibi…”
CHP'deki değişim kavgalı mı, kavgasız mı olacak? İle başlayan yazımız nereden nereye geldi… Tabi bu sorunun cevabı için önce CHP'de değişim olacak mı sorusunun cevabını bulmak gerekiyor.
Bana öyle geliyor ki şu anda CHP'de Özgür Özel'in yardımcı oyuncu olarak rol/görev aldığı “CHP'de Değişim” konulu sinema çekiliyor…Bu sırada esas oğlan mıntıka temizliği yapa yapa CHP Genel Başkanlığına doğru ilerliyor…
Bu filmin senarist kim diye sormayın…!
Çünkü bildiğiniz ama birileri ismini söylesin diye sorulan sorulara cevaplara vermiyorum.