Düne kadar kendini yenileyerek yol alan bu yüzdende muhalefetle değil kendiyle yarışan AK Parti bir zamandır bunu beceremiyor.

Erdoğan'ın kendine hedef koyan ilerlemeci, yarışmacı karakteri artık aşağılara yansımıyor.

Partinin yıllar içerisinde Süleyman Soylu dışında sokakta kitlesel karşılığı olan bir değer üretememesi de bu noktada problem oluşturmuş, bir tıkanmaya yol açmış.

Partinin sahada karşılığı olan, siyaset anlatabilecek, yeni yüzyılda yeniden tam bağımsız bir dünya devleti olmaya soyunmuş Türkiye`nin hikâyesini seslendirecek aktörleri yok.

Çare; Genel Başkan Erdogan'ın partiyi rekabete açmasıdır. Millete açmalı. Partide herkes ağırlığı kadar çekmeli. Herkes toplumdaki ederi kadar olmalı partide de.

Artık il, ilçe kongreleri serbest bırakılmalı. Adaylar, listeler yarışmalı. Toplumda hiç bir kişisel karşılığı olmayan tartışmalı hatta şaibeli isimler yalnızca ‘yukarıda' birilerini tanıyor diye mazbatayı almamalı..

Gezi'den, 17-25'e, 15 Temmuz'a kadar zorlu tüm süreçlerde sahada olmuş, Saldırıların tamamına bizzat göğsünü siper etmiş vefakâr insanlar artık ağızlarıyla kuş tutsalarda bu partide bir şanslarının olmayacağı piskozundan kurtarılmalı.