Seçmenin, tercihini koalisyondan yana kullandığı bir seçimi geride bıraktık.Halk bir araya gelin ve sorunları çözün mesajını bu seçimde yetkilendirdiklerine iletti. Koalisyon nasıl olur? Kim kiminle koalisyon yapmalıdır? Çok konuşulup tartışılmasına rağmen bir neticeye varılmadı.
Görebildiğimiz en net ve gerçek durum AK Partisiz bir hükümetin kurulmasının olanaksız olduğudur. Başka bir gerçeklik de en yüksek oy alan parti olduğu halde, koalisyon hususunda da öyle kırmızı çizgi falan ileri sürmedi. AK Parti, "Paralel yapıyla mücadele, çözüm sürecinin devamı ve Cumhurbaşkanı'nın meşruiyetinin tartışma konusu olmaması" dışında koalisyon için herhangi bir şartı olmadığını söyledi. CHP, 14 maddelik bir şart açıkladı. MHP,her zamanki gibi "kırmızı çizgilerini" açıkladı. HDP ise seçimden hemen sonraki AK Parti ile koalisyona karşı olduğunu belirten tutumunu yumuşatıp "Koalisyon için herkesle görüşmeye hazır olduklarını" dile getirdi.Şimdi hükümet kurma görevi alındıktan sonra siyaset gerçek gündemine yoğunlaşabilecek.
Kulislerde konuşulan AK Parti - CHP veya AK Parti - MHP koalisyonundan başka konuşulan bir şey yok. En çok konuşulması gereken AK Parti - HDP koalisyonu ise hiç konuşulmuyor.
Neden AK Parti - HDP koalisyonu konuşulmalıdır?
HDP ülkenin siyasi hayatında 2015 seçimlerine kadar var olan %10 luk baraj sistemine takılmamak için 2007-2011 yıllarında yapılan seçimlere bağımsız adaylarla girmişti, 2015 yılında ise büyük bir risk alarak seçimlere parti olarak girdi.Bu konu çok tartışıldı.HDP nin barajı aşıp aşmaması, ülke siyasi yaşamını doğrudan etkileyecekti. Herkes tek bir soruya kilitlenmişti.HDP barajı aşacak mı? Aşmayacak mı? Her iki durumda ülke siyasetini etkileyecekti.Seçimler sonuçlandığında HDP nin seçimlerden büyük bir başarı ile çıktığı görüldü. Bu başarı ülkenin siyasi yaşamındaki bütün dengeleri alt üst etmişti. Artık HDP nin TBMM de 80 milletvekili var. Bu sonuç HDP ye çok önemli bir sorumluluk yüklemiştir. Artı seçim bildirgesinde, her koşulda demokratik siyaseti savunacağına dair bir sözü vardı. Seçim sonucunda oluşan yeni dengeler gözetilerek, AK Parti ve HDP'nin ilkeleri doğrultusunda kuracakları bir koalisyon kabul edilebilir bir durumdur.
HDP, oylarının ağırlıklı bir kısmını muhafazakar Kürt seçmeninden aldı.Bu oy dün Ak Partiye oy veren seçmenin oydur. Bu oylar, HDP ye yeniden kurulacak "Yeni Türkiye" yolunda karar mekanizmasına ortak olması için verilen bir oydur. AK Parti ye de "Yeni Türkiye" yolunda verilen bir mesajdır. Bu gün AK Parti ve HDP nin yürüttüğü çözüm sürecine halkın desteği seçimlerden sonrada %65 civarındadır. HDP+AK Parti oylarının toplamı da % 54 tür.Bu bilgiler ışığında;
Her iki partide Anayasanın değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeleri dahil yeni bir anayasa oluşturulmasında hem fikirdir. Kürt sorununun demokratik çözümünde iki partide fikri istikrardadır. Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi konusunda iki partinin ortak yönleri mevcuttur.Yine bireysel özgürlükler bağlamında Ak Parti HDP'nin hassasiyetlerini geçmişte gözetmişti, bu gelecek için bir umuttur. AK Parti "Yeni Türkiye" diyor, HDP "Yeni Yaşam diyor. İki taraf da en azından yenileşmenin gerekliliğinin ayırımındadır. İki tarafta "Kırmızı Çizgi" koymuyor.
Yapılacak bir çok yasal değişiklikleri halk oyuna götürme yeterliliğine sahiptirler. Yeni özgür ve demokratik yaşam konusunda atılacak adımlar ile bölgede silahlar bir daha çıkarılmamak üzere gömülecektir.
Demokratik yaşam bir uzlaşma kültürüdür. İki parti uzlaşamadığı noktaları bir sonraki seçime bırakabilirler.
HDP ve AK Parti , yeni bir Cumhuriyeti oluşturacak, yeni yaşamı ve yeni Türkiye yi oluşturacak kadrolara ve güce sahiptir. Kurulacak "Demokratik Türkiye de" kırmızı çizgisi olanlar, Kemalistler ve ulusalcılar demokratik bir sistem içersinde ya değişip dönüşecektir. Ya da "Zamanın ruhunu" anlamadıkları için tarihin çöp kutusuna gideceklerdir.
Bu koalisyona yazının başlığında fantezi dedim,asında değil. Olması gerekendir.Ülkede umudu yeşertecek, ülkeye huzur getirecek, çözüm de bu noktadadır.