Ülkemizde yeni kurulmuş olanlarla birlikte siyasi partilerin sayısı 100'e yaklaştı. Kurulmuş ve faaliyette olan bütün siyasi partiler 2023 yılında yapılacak Başkanlık seçimlerinde dahil olacakları ittifak ve izleyecekleri strateji ile ilgili yeni politikalar ürettikleri için siyasi dengeler sürekli değişiyor. Bunun için de siyaset gündeminin nabzını sağlıklı bir şekilde tutmak mümkün olmuyor.
Ülkemizdeki iç siyasi dinamiklerin yanında ABD Başkan Yardımcısı ve yeni dönemde Demokratların ABD Başkan Adayı Joe Biden gibi: “Muhalefet ile birlik olup, Erdoğan'ı iktidardan indireceğiz” maksadı ile her fırsatta Türk siyasetine dolaylı ve doğrudan müdahil olmaları da zaten karmaşık ve kırılgan olan siyaset gündemini içinden çıkılmaz bir hale getiriyor ki, at izi ile it izinin birbirine karıştığı toz duman içinde birçok ayrıntı dikkatlerden kaçabiliyor.
Başkan Erdoğan'ı iktidardan indirebilmek adına muhalefet ile birlikte Biden ve benzerleri ülkemiz üzerinde hesapları/çıkarları olan ülkeler ve bunlarla bağlantılı dış güçlerin lobileri, işbirlikçileri ve taşeronları gizlenmeye dahi gerek görmeden büyük bir pişkinlik içinde Türkiye siyasetini dizayn etmekiçin çabalıyorlar.
AK Parti Abdullah Gül'ü Cumhurbaşkanı adayı gösterdiği zaman: “Sakın ha, sakın ha aday olma” diye avazının çıktığı kadar bağıran, 367'nin mucidi CHP'nin, bugün “Gül'den neden korkuyorsunuz?” Gül olmazsa, Babacan olur, diyebilecek kadar dün izlediği ile bugün izlediği politikası ile yüz seksen derecede ters bir açıda siyaset izlemesi ve buna bağlı olarak söylem değiştirmesi ibret verici bir hal almıştır.
2023 yılında yapılacak olan başkanlık seçimine siyaseten çok uzun sayılacak bir süre olmasına rağmen, bugünkü sıcak ve çapraşık gelişmelere baktığımızda seçim sürecine kadar her türlü çirkin siyasi manipülasyon ve provokasyonlar ile karşılaşacağımız hakkında önemli ip uçları vermektedir.
Bunun içinde resmin büyüğünü görebilmek adına hiçbir ayrıntının göz ardı edilmemesi ve dikkatlice izlenmesi gerekir. Bu nedenle “Kaleninsesi Gazetesinde “18.08.2020 tarihinde yayınlanan, “Müslüman Olmak Neyi Gerektirir?” başlıklı, iki sayfadan oluşan, 29 Ekim 2012 Cumhuriyet Bayramı'nda İstanbul'da dağıtılan algı ve korku oluşturmak için kaleme alındığına hiç şüphe olmayan provokasyon materyalinin sekiz yıl sonra arşivden çıkarılıp yazanın, gönderenin ve dağıtanının belli olmadığı faili meçhul bir bildirinin, noktasına ve virgülüne dokunmadan Çanakkale'de dağıtılması haberine dikkatinizi çekmek istiyorum.
Türkiye'de bu ve buna benzer o kadar çok manipülasyon/provokasyon yaşandı ki insanın ister istemez böyle şüpheli ve esrarengiz bir olay ile karşılaştığı zaman arkasından hangi çapanoğlu çıkacak diye dikkat kesiliyor.
Bahsi geçen faili meçhul bildiri dikkatlice incelendiği zaman bir taşla üç beş kuş vurmak amacı ile kaleme alındığı ve dağıtıldığı anlaşılıyor zaten. Laiklik hassasiyeti olan vatandaşlarımızı korkutacak, sinir uçlarına dokunacak bir şekilde şeriat özentisi, okul ve ilim düşmanlığı yapılan cümleler özenle seçilmiş. Bunun yanında, demokrasinin İslam dışı bir sistem olduğundan bahisle oy vermenin ve sandığa gitmenin yanlış ve dinen haram olduğu saçmalığı ile de AK Partinin dini hassasiyeti olan seçmeninin sandığa gitmemesi tavsiye edilmiş.
Zamanlaması ilginç, içeriği belli bir kesime korku, belli bir kesime de sandıktan uzak durun, oy kullanmayın kafir olursunuz mesajı veren faili meçhul bir bildirinin neden Çanakkale de dağıtılmış olabileceğinin cevabını bulabilmek için 11.08.2020 tarihli “Satranç Tahtasındaki İnce” başlıklı yazının:
........
“Bu tartışmalar devam ederken, Bahçeli'nin Akşener'e “Evine dön” çağrısı yapması; akabinde Erdoğan'ında “Bahçeli'nin yaptığı makul bir çağrıdır.” diye açıklamalarda bu bulunması ve bu çağrının da sağduyulu İYİ Partinin tabanın da karşılık bulması CHP'yi iyice panikletti. Bu gelişmeler üzerine Millet İttifakı cephesindeki satranç taşlarının tekrar gözden geçirildiğine, bunun sonucunda ilerleyen zamanlarda İYİ Parti tabanına yönelik korkuya dönük algı ve provokasyon senaryolarının gündeme geleceğinden şüpheniz olmasın.” ... Paragrafında aranması gerektiğini düşünüyorum.
2023 seçimleri Türkiye için gerçekten çok önemli... ABD Başkan Yardımcısı ve Demokratların yeni ABD Başkan adayı Joe Biden'in seçim çalışmalarında Türkiye'yi propaganda malzemesi yapması ve seçime 3 yıl gibi uzun bir süre olmasına rağmen, seçim hazırlıkları için zemin çalışmalarının erken başlaması da bunun göstergesidir
Kurulan partiler, oluşturulan ittifaklar... yapılan manipülasyonların hepsi bizlerden alınacak bir oy için yapıldığı unutulmamalıdır. Herkes istediğini seçmekte ve istediğine oy vermekte hür ve serbesttir. Ancak kıtalar ötesinden kendi çıkarları için Türk vatandaşının hangi partiye oy vermesi gerektiği düşüncesini dizayn etmeye çalışan hiç kimseye ve güce milli çıkarlarımız adına iktidarı, muhalefeti ve halk ile el birlik müsaade edilmemelidir.