Ralph Waldo Emerson diyor ya "Sonuç dediğimiz şeyler sadece birer başlangıçtır." diye... İşte öyle bir maç oynandı dün gece Amsterdam'da. Tüm Avrupa otoritelerinin farka gidebilecek maçlar statüsünde değerlendirdiği bir karşılaşma bir kaç kritik pozisyon düşünüldüğünde belkide ortada bitecekti.
Beşiktaş Bu Durumda Suçlanamaz!
Rakip çok zayıf dahi olsa herhangi bir Şampiyonlar ligi maçına 12 eksik ile gidilmiş, bunlar takımın iskeletini oluşturan oyuncular olmuş, rakip son maçlarda 30 gol atmış ve yalnızca 1 gol yemiş. İyi bir futbol ülkesinin sahasına konuk olunmuş, maç 18'lik iki tane stoper ile tamamlanmış. Beşiktaş'ı yerden yere mi vurmalıyız şimdi? "Şanssızlık" açıklanabilecek tek kelime istenirse bu söylenir. Belki bugün buna şanssızlık diyoruz ama genç kardeşlerime de şunu söylemeden geçemeyeceğim. Elbet başka önemli maçlara da çıkacaksınız... Hayat size her zaman ikinci şansı verir; adına "yarın" denir.
Hollanda Kulüpleri Bizden İyi Değil!
Hollanda ülkesi kulüpler bazında Türk kulüplerine karşı her zaman kırılgan kalabiliyor. Tabi tersini sezon başında PSV'den daha kırılgan olan Galatasaray'da gördüm maalesef. Giovanni van Bronckhorst Feyenoord ile şampiyonluk yaşadığı sezon Fenerbahçe ile oynadığı iki maçı da kaybetti. 2014-15 sezonunda Ajax ile iyi bir oyun oynayan Ajax Fenerbahçe'den 2 maçta yalnızca 1 puan alabildi ve gol atamadı. Bu bahsi geçen dönemler Fenerbahçe'nin en iyi dönemi değildi ama takımlarımız sahip olduğu oyun kimliği gereği agresif oyun yapısı ile Hollanda takımlarına karşı baskın çıkıyor.
Yazımı yazmadan önce televizyonda görüşleri incelerken Ajax takımının büyük ve büyütülecek bir takım olduğunu söyleyen yorumcularımız oldu. Ben iddia ediyorum bu büyük denilen takım Beşiktaş'ın ideal kadrosu ile karşılaşsa ecel terleri dökecekti. İkinci yarıda hakemin hangi akla mantığa hizmet ederek iptal ettiği pozisyon gol olsa belki başka bir maç izleyecektik. Fransız hakemin de hakemliğe bazı pozisyonlarda Fransız kaldığını da söylemek gerekiyor.