Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennem azabından azat olan huzur ve rahmet ayı Mübarek Ramazan'ın son günlerindeyiz.
Bilmiyorum dikkatinizi çekti mi geçen Ramazanlarda olduğu gibi bu sene Ramazan ayında “Oruç tutmadığı için, saldırıya uğrayan, dövülen, sövülen sayılan” insan manzaralı ritüellere çok şükür rastlamadık…
Ülke seçim atmosferine girdiği için her halde böylesi ucuz ve pespaye düzmece senaryolar ilgi çekmeyeceği için bu seneki Ramazan ayında böylesi saçma ve ramazan pidesi gibi buram buram algı ve kurmaca kokan bu haberler gösterime sokulmadı…
Belki de senaristler “Büyük Kaos” senaryolarına kafa yordukları için böylesi sıradan küçük provokasyonlara zaman bulamadılar…
Belki de bu ve benzeri meşguliyetler nedeni ile 6 Nisan'da suç makinası olduğu anlaşılan ve nereden geçtiğini bilmeyecek kadar kafası iyi olan rast gele ateş açan bir magandanın aradan 11 gün geçtikten sonra algı oluşturması için sakallı diye işgali verilen bir saldırganın CHP İstanbul İl Başkanlığı etrafında ateş açtığı ile ilgili haber yapıldı ama sonu fos çıktı…
Şimdilerde Aydın Troller(!) ve bazı sitelerde bankamatiklerde kedi paylaşımları ile suikast iddiaları çokça dillendirilmeye başladı…
Olur olmadık yer ve zamanlarda çok sık dillendirildiği için suyu çıkan kontrollü olacağı iyice deşifre olan böylesi bir saçmalık inşallah gösterime sokulmaz/sokulamaz…
Bizde hem halk hem de ülke olarak bayramlık ağzımızın tadı bozulmadan barış ve güven ortamında sandıklara gider, her vatandaş hür iradesi ile oylarını kullanır her parti ve ittifakta mızıkçılık yapmadan sandık başındaki görevlilerinin marifeti ile seçimleri takip eder ve ağız tadı ile yüzyılın seçimini yaparız…
Çok mu şey istiyoruz…
Hayır sadece ağzımızın tadı bozulmadan, Ramazan Bayramı tadında, onu seçin bunu seçin diye diretmeden; kimseyi aşağılamadan, kimseye iftira ve kara çalmadan halk olarak önümüze konacak sandık marifeti ile demokrasi kuralları içinde bizi ve ülkeyi yönetecek olanı seçelim diyoruz…
Bu söylenenlere ve taleplere kimsenin açıktan hayır diyeceğini muhalefet edeceğini sanmıyorum…
Bu konuda herkes hem fikir ise o zaman sorun yok dediğinizi inşallah bayramlık ağzımızın tadı bozulmadan bir seçim yaparız dediğinizi duyar gibiyim.
Hiç kimsenin olmasını arzulamadığı sorun nerede başlıyor biliyor musunuz?
Sorun, bunları kabul ettikten sonra ama fakat diye başlayan ve “Öyle ama bu seçimi biz mutlaka kazanmalıyız… Çünkü…” diye devam eden bahaneler ile altı doldurulmaya çalışılan gerekçeler ve gerekçelere inandığı için demokrasiyi yok sayan fikirler ve anlayışlar buna engel oluyor.
İyi güzel tamam da “Siz bu seçimi mutlaka kazanmanız gerektiğini söylüyorsunuz da ya bu halk sizi seçmez ve tercihini sizden tarafa kullanmazsa ne olacak” diye sorduğunuz da bir anda süslü cümleler ile demokrasinin nimetlerinden ve yüceliğinden bahseden demokrasi kahramanlarımız(!) maskesini çıkarıyor ve başlıyor halkı aşağılamaya…
Bu halk cahil…. Kimi seçeceğini bilmiyor… Koyunlar… Makarnacılar…
Zaten seçim güvenliği de tehlikeye girdiği iddia edilmişti…
Trafolara da kedi girmişti…
Beyler bunlar artık toplumda karşılığı olmayan boş lakırdılar… Kendinizin de inanmadığı bu ve benzeri bahaneler ile suçu halka sıvamaya kalkmayın…
Herkes yapacağını, anlatsın… Tutabileceği sözler ile vaatlerini sıralasın… Kaos ve kargaşadan, iftira ve yalandan hayır gelmeyeceğinin fakında ve bilinci ile 14 Mayıs 2023 Tarihinde halkın oy kullandığı şeffaf sandıklardan çıkacak sonuca göre şimdiden herkes kendini hazırlasın…
Kimsenin de bayramlık ağzının tadı bozulmasın… Çünkü Türkiye bunu fazlası ile hak ediyor…
Bu dilek ve temenniler ile Dünya insanlığının, İslam aleminin ve ülkemizin Ramazan Bayramı'nı tebrik eder hayırlara vesile olmasını dilerim…