Belediyelerin açık hava Fitness alanlarını bilmeyen yoktur. Ben bir Fitness salonu açsam, ilgili kurumlar vakit kaybetmeden denetleme yapar. İlk olarak ise diplomalı bir antrenör olup olmadığına bakar. Eğer yoksa, diplomalı ve sigortalı bir antrenör çalıştırılmasını ister. Böyle yapmaları doğrudur da. Fakat konu belediyelerin açık hava Fitness alanlarına gelince, maalesef iş değişiyor. Tamamen denetim ve kontrol dışında tutuluyor.
Bu alanlara bilinçli olan da gidiyor, bilinçsiz olan da gidiyor. Bir defasında açık hava Fitness alanında çalışan birini izlemiştim. Orada yaptığı şey asla spor yada egzersiz değildi, kendisini sakatlamak için adeta çırpınıyordu. Madem açık hava Fitness alanları yapılıyor, neden bir Fitness Antrenörü istihdam edilmiyor? Burada iyi niyetle halkın sağlığı için bir şeyler yapılmaya çalışıldığı konusunda hiç şüphe yok. Amma ve lakin sağlığına kavuşan insanların yanı sıra, sağlığından olmaya doğru giden, belki de olan insanların olduğu da bir gerçek. Bu alanlara Airwalker ve Stepper'dan tutun da, Twister'a kadar birçok istasyon koyulacağına, bilinçli bir kullanım gerektirmeyen daha basit istasyonlar koyulabilir. Yahut bu alanlar bir spor tesisi olarak değerlendirilip denetlemeye tabi olmadır. Spor Genel Müdürlüğümüzün, İstatistikler sayfasında yer alan Sporcu Sayılarına bakıldığında, Spor Genel Müdürlüğüne bağlı Federasyonlar bazında, ülkemizin nüfusa oranla yüzde beş buçuğunun lisanlı olduğu ortaya çıkıyor. Yine aynı kaynağın verilerine göre faal sporcu sayısı ise yüzde birin altına düşmekte.
Ülkemizin spor bilinci konusunda çok ileri düzeyde olduğunun iddia edilemeyeceği göz önüne alındığında, antrenörsüz açık hava Fitness alanlarındaki istasyonların, yararından fazla zararının olabileceği ihtimali ortaya çıkıyor. Bu alanların da denetime tabi olması, bilinçli spora katkı sağlayacaktır.
Mert Sıdar
18 Mart 2019