Oluk oluk kan akar buralarda... Neden ? Okuduğunu içselleştirmeden sadece üfürmek için okuyorsa münafık... Polisten kiralık katil de olur avukattan çakma suikastçı da... Riya takiyye kimilerinin yaşam biçimidir, sahte/ kiralık yaşamın İrem bahçesinde son bulacağına inanmaları ise aşırı doz haşhaştan...
Yenileceklerini Rabbim söylemiş, amenna... Rabbimin vaadine itikadimiz tam...
Makyevelizm'e göre bir insanın öldürülmesi devlet düzeni için gerekli ise bu , yapılmalıdır. Tabi Fetö pragmatizmindeki kadar kirli amaçlar ve ittifaklar uğruna değil... Oysa Şeyh Edebali' nin "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın. " anlayışında bir kişinin bile fedasına göz yumulmadan tüm insanları kazanmaya çalışmak söz konusudur...
Nasıl bir yol izlemeliyiz bir tek insanı dahi feda etmeyen bu anlayışın mirasçısı olan bizler terör bataklığını kurutmak için acaba ? Canlı bombaların kiralık katillerin bu kadar can yaktığı günümüzde? Nasıl filizlendi bu canımızı yakan kara diken yurdumuzda ? Kültür dernekleri arıcılık balcılık barış gönüllüleri ya da arkeolog görünümünde misyonerler/ toplum mühendisleri Doğu ve Güneydoğu Anadolu'da ayrılıkçı tohumlar ektiler bizler gaflet uykusunda mışıl mışıl uyurken...
Geçmişle hesaplaşabilir ulus - devlet gömleğinin çok kültürlü Osmanlı ' dan sonra bize çok dar geldiğini söyleyebiliriz bir faydası olacaksa... Zamanında verilen sözlerin yapılan vaatlerin yerine getirilmemesinin Doğu ' da oluşturduğu rahatsızlıktan bir vali ile bir eyalet yapısı ile o bölgenin pekala rahatlatılabileceğinden devletin kuruluş stratejisindeki batılı tek tipçi anlayışın bu insanları tam olarak kucaklayamadığından söz edebiliriz.
Onlar, kendilerini üvey evlat gibi hisseden yaramaz / problemli çocuklar mı sadece ? Sistematik olarak kışkırtılan ellerine silah verilen belli ideolojik perstektiflerle eğitilen romantik ezilmişlik edebiyatı ile dağlara çıkarılan gençler... Yıllar boyu süren dozu hep artan acılar... Hep kanatan hep ciğerlerimizi yakan acılar...
Ne yapalım ne edelim derken " AKİL" lerce düşündük konuştuk kimi zaman... Erdoğan çözüm için idamlık gömleğini giyecek kadar hedef tayin edildi kimi çevrelere tarafından. Oysa barıştan korkanlar silah baronlarından başkası olamazdı biliyorduk bunu tarih boyunca tekrar tekrar...
Peki ya nedir bu terörün psikolojisi ? Nasıl bir ideoloji ki ölümler kan ve gözyaşından beslenen insanları bu kadar kolay harcayan ocakları peş peşe söndüren? Bu acılar üzerine hangi müreffeh ülke inşa edilebilir ki diye düşünmeden yakıp yıkan Lenin fütüristleri ? Geleceği inşa ettiğini düşündükleri elleri kirli , kanlı... Çok hem de...
Tüm dünyanın göz koyduğu cennet gibi bir coğrafyada yaşamanın üstelik bağımsızlık mücadelesi vermenin ağır bedeli bu cehennem...
Aklı selim, ırkçılıktan şovenizmden galip gelse... Öldürmek üzere değil yaşamak/ yaşatmak üzere sevgi elini hissetse herkes toplumumuzda... Fiili ve kavli dualarla... Çünkü Nazım demiş ya bu cehennem de bu cennet de bizim...
Nüket Belsan Taşören