Mübarek Ramazan ayının manevi havasıyla Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli'ye haksızlık yapıldığını görmeliyiz. Yazar, çizer, liberal, aydın, ekonomist, işadamı, kendi tabanları dahil herkes acımasızca bu iki liderimizi eleştiriyor. Özellikle Ak Parti'liler artık Sayın Kılıçdaroğlu ve Sayın Bahçeli'yi eleştirmemelidirler. Çünkü ikisi de neredeyse kendi partilerini bitirecek hale getirdiler.
Bu durum sadece Ak Parti'ye yarıyor. Sn.Kılıçdaroğlu CHP'yi öyle bir hale getirdi ki, solcu mu ,sağcı mı, laik mi, Atatürkçü mü, muhafazakar mı, dinci mi hiç kimsenin anlaması mümkün değil. Dünyanın en iyi siyaset bilimcilerini getirin CHP'nin bugün nasıl bir ideolojiye sahip olduğunu asla izah edemez.
Koskoca CHP'yi her ''hıyarım var'' diyene tuzluğu kapıp koşan bir parti haline getiren Kılıçdaroğlu'na Ak Parti'liler haksızlık etmemelidir.Böyle giderse en geç 2015 yılında CHP tarihe karışabilir.Bu iddiamı yazın bir kenara eğer CHP siyaset sahnesinden silinirse emin olun,yok olup gitmesin diye CHP'yi vakıflaştırmak konusunda en büyük desteği yine Ak Parti'liler verecektir.Çünkü CHP Atatürk'ün kurduğu bir partidir.
Kılıçdaroğlu CHP'yi sağa açtı diye Sayın Bahçeli'de Mhp'yi sola açtı. Tabanları bile şaşkınlık içerisinde kim hangi fikri savunacak belli değil.Ortak çatı adayı çıkaralım derken kendi tabanlarında yaşanan dağınıklığı görmüyorlar.Türkiye adına düşündüğümüzde güçlü bir muhalefet açığı görmekteyiz.Keşke bu iki güzide liderimiz ortak çatı adayından önce bağırıp,hakaret etmeden güçlü muhalefet çizgisinde buluşabilselerdi.
İftira, hakaret, küfretmenin hiç kimseye fayda getirmediği bu dünyada ülkemiz adına yapılan her güzel gelişmeye destek olmalıyız.
Ve gelelim kıssadan hissemize, Bir adamcağız kötü yoldan para kazanıp bununla kendisine bir inek alır. Neden sonra, yaptıklarından pişman olur ve hiç olmazsa iyi bir şey yapmış olmak için bunu Hacı Bektaş Veli'nin dergahına kurban olarak bağışlamak ister.
O zamanlar dergahlar aynı zamanda aşevi işlevi görüyordu. Durumu Hacı Bektaş Veli'ye anlatır ve Hacı Bektaş Veli 'helal değildir' diye bu kurbanı geri çevirir. Bunun üzerine adam mevlevi dergahına gider ve aynı durumu Mevlana'ya anlatır. Mevlana ise bu hediyeyi kabul eder.
Adam aynı şeyi Hacı Bektaş Veli'ye de anlattığını ama onun bunu kabul etmediğini söyler ve Mevlana'ya bunun sebebini sorar.
Mevlana söyle der: 'Biz bir karga isek Hacı Bektaş Veli bir şahin gibidir. Öyle her leşe konmaz. O yüzden senin bu hediyeni biz kabul ederiz ama o kabul etmeyebilir' der. Adam üşenmez kalkar Hacı Bektaş dergahı'na gider ve Hacı Bektaş Veli'ye, Mevlana'nın kurbanı kabul ettiğini söyleyip bunun sebebini bir de Hacı Bektaş Veli'ye sorar.
Hacı Bektaş da söyle der:
-Bizim gönlümüz bir su birikintisi ise Mevlana'nın gönlü okyanus gibidir. Bu yüzden, bir damlayla bizim gönlümüz kirlenebilir ama onun engin gönlü kirlenmez. Bu sebepten dolayı o senin hediyeni kabul etmiştir der ...