Türkiye'de muhalefet kendisini dar bir alana hapsediyor.Siyasi vizyonunu Türkiye'nin gerçekleri üzerine değil meclisteki milletvekili sayısını korumak üzerine oturtuyor.Oysa ki siyaset pozisyon korumanın yanı sıra temelinde toplumun sorunlarına çözüm bulma yeri ve adresidir.Türkiye muhalefeti mevcut durumunu garanti altına almak isteyen bir bakış açısıyla yönetildiği için toplumda heyecan yaratmıyor.Türkiye muhalefet denince akla gelen ilk şey ''Silik sönük bir itiraz kümesi, topyekün bir reddiyecilik,karşılığı olmayan eleştiriler manzumesi.''
Türkiye'nin güçlü bir muhalefet açığı olduğunu daha önce defalarca yazdım.Muhalefetin görevini yerine getirmediğini sadece günü kurtarma peşinde olduğunu birçok kez dile getirdim.
Mhp klasik söylemlerin dışına çıkamadı,Türkiye'nin ve Dünyanın değişen siyaset koşullarına ayak uyduramadı,tabanının ve toplumun kendilerinden beklediği çıkışı yapamadı.Sayın Bahçeli'ye karşı Koray Aydın'ın genel başkan adayı olup çok ciddi oranda oy alması Mhp tabanının üst yapıya ''Değişin ve zihniyetinizi toplumun taleplerine göre belirleyin'' ihtarıdır. Sayın Kılıçdaroğlu'na karşı aday olan Muharrem İnce içinde bu durum geçerlidir.Chp tabanı Kılıçdaroğlu yönetiminden son derece rahatsız.Genel Başkan adayı olan Muharrem İnce'nin aldığı oy'lar bu rahatsızlığın sonucudur.
Sayın Bahçeli ve Sayın Kılıçdaroğlu'nun yaşadıkları seçim hezimetleri kendilerine oy veren büyük bir kitle tarafından görülürken iki lider adeta siyasi bir körlük yaşıyorlar.Muhalefetin iktidar olmak gibi bir amacı yok eğer olsaydı Türkiye'nin önemli sorunlarında inisiyatif alır,topluma karşı sorumluluklarını yerine getirirlerdi.Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlu'nu aday çıkarıp kendi partilerinin bile genleriyle oynadılar.
Kılıçdaroğlu'nun başarısızlığını MİT'in üzerine yıkma girişimleri beyhude çırpınışlardır. Kılıçdaroğlu'nun ''MİT'in içindeki bir kanatla beraber Chp içinde operasyon yapmaya çalıyorlar'' sözlerine Chp'nin en aklı selim milletvekillerinden Rıza Türmen'in ''Biz yeterince karışığız zaten. MİT'e ihtiyaç var mı doğrusu bilmiyorum'' cevabı son derece yerinde ve anlamlıdır.
Siyasi ufkunuzu çözümsüzlük,korkular ve yıkım üzerine bina ederseniz gün gelir bu düşüncelerinizin altında kalırsınız.
Ortadoğu kan gölüne dönmüşken Türkiye Çözüm Süreciyle adeta tüm dünyaya meydan okuyor bu gerçeği her siyasi görmek zorundadır.Batı dünyası Türkiye'nin bir güven ve istikrar adası olmasına sıcak bakmıyor.Türkiye muhalefeti kararını vermek mecburiyetindedir ya barıştan ve istikrardan yana olacaklar yada kaos ve gözyaşından.Özellikle Chp bu durumda tarihi bir sorumlulukla karşı karşıyadır.Chp yapılan çağrılara kulak tıkamamalı çözümsüzlüğün değil Çözüm sürecinin güçlü bir aktörü olmalıdır.