Cumhurbaşkanlığı yeni aldığı kararla kamuda kısmi çalışma düzenine geçtiklerini duyurdu. Yani duyurunun anlamı şu; ikinci bir emre kadar memurlar daha az çalışacaklar yada her gün işe biri gelecek diğeri izinli olacak. Ayrıca hamileler, on yaş altı çocuğu olanlar, kronik hastalar, altmış beş yaş üstü çalışanlar Cumhurbaşkanı işe dönün diyene kadar süresiz izinli sayılacaklar ama hepsinin de maaşları tıkır tıkır yatmaya devam edecek.
Sağlıkçılar mı? Yeni neslin tabiriyle; çalışmaya devamkee. Üstelik istifa etmek yasak, yıllık izinler iptal, hamile veya on yaş altı çocuğu olanlarda sağlıkçı oldukları için izinli değiller.
Bir sağlıkçı olarak önümüzdeki ay beş günlük yıllık izine ayrılmayı planlıyordum. Çünkü bir yıldan fazla süredir göremediğim ailemin ve arkadaşlarımın yanında olmayı istiyordum fakat bir gecede alınan kararla bütün umutlarım suya düştü.
Aslında zoruma gidiyor, hem de fazlasıyla zoruma gidiyor. Öğretmen olan kuzenim bir buçuk yıldır işe gitmiyor, nüfus müdürlüğünde çalışan arkadaşım haftada iki yada üç gün çalışıyor, bankada memur olan başka bir arkadaşım sabah 10.00 da mesaiye başlayıp öğlen mesaisi bitiyor, basit bir astım hastalığım var diyen bir tanıdığım hiç işe gitmiyor, bense beş gün yıllık izin alayımda anamın babamın elini öpeyim, eşimin kokusunu içime çekeyim diye kendimi paralıyorum. Ama yok. Üstelik ben üniversite sınavında bütün bu arkadaşlarımdan daha çok çalışmıştım, daha yüksek puan almıştım.
Esasında yıllık iznimi yasak gelmeden önce alacaktım fakat işler göründüğü gibi değil. Hastane yönetimi diyor ki; her ay ancak üç beş kişiye yıllık izin verebiliriz ve oda beş günü geçmemek şartıyla diyor. Geçen seneden bu yana izin sırası bekliyorum. Ama işte her defasında sıra bana gelmeden Cumhurbaşkanı yeniden sağlık çalışanlarının izinlerini iptal ediyor.
Ha şunu da söyleyeyim hani bir ara dediler ya sağlıkçılara çift maaş falan diye, vallahi yalan billahi yalan. Bir buçuk yıldır sadece iki ay maaşımı 200 TL fazla verdiler o kadar. Hatta sağlık lisesinden mezun olanların bırakın fazla para vermeyi olan döner sermayelerini bile kestiler.
Neyse, saymakla bitiremem sorunları ama size bir tavsiye vermek istiyorum; aman deyim sağlıkçı olmayın!
Derdimi kimseye anlatamayacağım biliyorum ama bir şiirin dizeleriyle veda etmek istiyorum;
Ağlasam, sesimi duyar mısınız mısralarımda?
Dokunabilir misiniz gözyaşlarıma..?
Not: Yazdıklarım sadece benim değil, ben ve arkadaşlarımın yaşadığı sorunların bütünüdür.