Yüzyılın seçimi olarak nitelendirilen Cumhurbaşkanlığı ve Milletvekili seçimleri 14 Mayıs 2023 Pazar günü halkın büyük katılımı ile yapıldı…
Algılar, kurgular ile yürütülen kampanyayı halk sessiz sedasız olanları dinledi, izledi ve sonunda yaptı yapacağını… Cumhurbaşkanlığı seçimini çok az fark ile ikinci tura bıraktı…
Makarnacı, koyun diye aşağılanmaya çalışılan seçmen, burnundan kıl aldırmayanlara yüzyılda görülecek öyle bir çalım yaptı ki ancak bu kadar olur…
Seçim öncesi yok kabul edilen ve birde gizli kapaklı yapılmaya çalışılan Yeni Sol Partisi -HDP- ile yapılan ittifak “Bir oy Kemal'e bir oyda Yeni Sol'a” diye yapılan çalışma ile seçim sonucu aşikare ortaya çıktı…
Seçim öncesi Millet İttifakı kazanacaklarına o kadar emindiler ki galibiyetlerini önceden ilan ettiler…
Her ne kadar “Denizi görmeden paçaları sıvamayın…” Bekleyin bakalım, “Görelim Mevla'm neyler neylerse güzel eyler” desek te onlar baharın geldiğinden bahisle neredeyse kabineyi bile açıklamışlardı.
Bu zafer sarhoşluğu ile siyasi hırsları birleşince propaganda dönemindeki bazı söylenen sözler ile yapılan birçok paylaşım dikkat çekmiş ve tepki toplamıştı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun kendinden emin, “Seçimin ertesi günü onların telefonları acı acı çalacak, açtıkları telefonun ucunda bir ses duyacaklar: “Ben Kemal, geliyorum.” Demesi propaganda döneminin unutulmazlarındandı.
Seçim sonuçlarının açıklanmasından sonra 15 Mayıs günü Kılıçdaroğlu, “Ben geliyorum.” diye telefon edemedi ama “Buradayım be buradayım…Sizde buradasınız… Vallahide billahi de sonuna kadar mücadele edeceğim…Bura-da-yım…!” diye “Küçük Enişte” edasıyla yaptığı paylaşımı ile gündem oldu…
“Büyük lokma yiyip büyük söz söylemen memesi” gerektiğine dair güzel bir örnek…
CHP'li bir tanıdığımın sosyal medyadan yayınladığı Ramazan Bayramı tebrik mesajının altına başka bir CHP'li “Ben bayramı 15 Mayıs 2023 tarihinde kutlayacağım.” Diye yorum yapması ve açız, öldük, bittik; kül olduk, bir kuru soğana bile muhtacız diye fakirlik edebiyatı ile muhalefet ettiğini sanan başka bir seçmen veya trol, envaı çeşit alkollü içki ile doldurduğu buzdolabının kapağını açmış “15 Mayıs'a hazırım” diye paylaşım yapmıştı. Açım diyen ama tok olduğu her halinden belli olan bu paylaşım sahibi de kutlama yapmak üzere hazır olduğunu söylediği ve teşhir ettiklerini bu defa üzüntülü olduğu için kullanmıştır diye düşünüyorum.
Halk bu sağı solu hiç belli olmuyor…Bu nedenle, sandıklar açılmadan ulu orta konuşmaya gelmiyor…
“Adam kazandı” dediği için siyaset baronları tarafından kalemi kırılan, algı soytarıları tarafından önce partisinden ihraç edilen sonra Cumhurbaşkanlığı adaylığından kaset tehdidi ile çekilmek zorunda bırakılan İnce'nin: “Anamdan emdiğim süt burnumdan geldi” dercesine “Yapmadıkları kalmadı, benim ailem ve torunum var” diye feryat ederek Cumhurbaşkanlığı adaylığından çekilmesi vardı ki bu durum çok düşündürücü ve ibret veridir…. Ayrıca ülkemizde siyasetin ne kadar gaddarlaştığını göstermesi bakımından da kötü bir örnek oldu…
Bir önceki dönem CHP'nin adayı olduğu, partisi adına mitingler yapan, teşkilatları tarafından desteklenen ve bütün teşkilat mensuplarının İnce'nin hesabına 20 tl ateşledikleri halde çeşitli olaylar sonucu partisinden ayrılınca ve Cumhurbaşkanı adayı olunca da siyaseten paçavraya çevirdikleri İnce'nin feryadı, 20 yıldan beri hedef tahtasına boy hedefi olarak koydukları ve demediklerini, yapmadıkları bırakmadıkları Erdoğan'ın gösterdiği sebat ve iradeyi düşünmeden edemedim…
“Boğaz Köprüsünün adını … koy ki herkes üstünden geçsin.” Diye bilecek kadar aşağılık, elinde bilgi ve belge olmadan her türlü iftirayı gözünü kırpmadan atabilen, akla ve hayale gelmeyen düzmece ve kurgu ile yapılan linçler içimi açıttı.
Seçim sonuçlarını teknoloji sayesinde iki ayrı kanaldan aynı anda izledim… Halk TV'deki ve TELE1 'deki yayınları ise dönüşümlü olarak takip ettim… Bu nedenle Kılıçdaroğlu'nun kazanıyoruz, paylaşımını ve iki belediye başkanın sandıklar açılmadan yaptıkları kazandık açıklamasını ise sıcağı sıcağına izleme fırsatım oldu.
AA' verilerini kaldırın denildiği zaman bunlar ANKA'nın verileri denildiği zamanda bunlarda Tayyib'i önde gösteriyor ekrandan kaldırın denilmesini duydum…
En önemlisi de seçimden sonra kaçacak, darbe yapacak gibi akıl dışı itham ettikleri Recep Tayyip Erdoğan'ın önde olmasına, partisinin ve ittifakının en çok milletvekili çıkarmasına rağmen gösterdiği tevazu ve halkın kararı başım üstüne diye kabullenişi takdir topladı.
Malum kişiler seçim sonuçlarını bahane ederek, deprem bölgesindeki acılı vatandaşı, yaptığı siyasi tercihi nedeniyle edepsizce aşağılamaktan geri kalmadılar…
Denizi görmeden paçaları sıvamaktan, çıkamadığınız sandıklara çamur atmaktan, mızıkçılık yapmaktan seçmeni tercihi ve inancı nedeniyle aşağılamaktan vazgeçin artık…
Sandık seçmenin önüne 15 gün sonra bir daha konulacak ve Erdoğan'ın dört puan önde bitirdiği ve salt çoğunluğu burun farkı ile kaçırdığı bir seçimde bu defa iki aday yarışacak… Hiç olmadı bu propaganda döneminde seçmene daha saygılı olun ve ama fakat demeden sandıktan çıkan sonuçları kabul etme siyasi olgunluğunu gösterin….