Evvel zaman içinde kalbur saman içinde bi memleketin birinde çok mu çok alıngan ve dahi buluttan nem kapan çapulcular varmış...
Atatürk, Dolmabahçe Sarayı ' nı yıkmış mı sanki ?
Obama kazma küreklen Beyaz Saray 'a girişmiş mi sanki ? Yok ! Amma devlet geleneğinden bîhaber çapulcuların en allı pullu vaadleri yıkım dökümmüş...
Biz yıkarız satarız sahibinden satılık saray diye yazıp yazıp alınganlıkta sınır tanımaz, seçimden sonra görüşeceğiz he , yargılamadan idam etmeyeceğiz müsterih olun cânım derlermiş...
Yakıp yıkana ne denir ? Çapulcu! Çapulcu deyince de gücenir , gönül koyarlarmış...
Sonra bağzı genç kesim elini taşın altına komaz , 24 saat üretmek kafa yormak yerine ekonomi kötü damat istifa diye tweet atarlarmış...
32 yaşında üniversite öğrencisiyim yurt çıkmadı yawwww diyip bölüm olarak da Hititoloji okuyup devletten memuriyet bekleyerek tek babanın eline bakarak ne kadar refah bekliyorsun? Deyince de Avrupa ' ya beyin göçü edesileri geliyormuş...
Sonracıma...
Sanki ittifak yokken % 35 ile seçim kazanana yaw halkın % 85 i :))) size karşı olamaz alışamadık ülkeyi yönettirmeyiz demiyorlarmış gibi şimdi de ucube sistem % 51 pehhhh ; bele olunca da halkın yaklaşık:))) % 90 ı size karşı, olmuyor olmuyor , diyorlarmış matematik dehaları...
Ne istediklerini en öz hakiki psikanalizci bile analiz edemiyormuş... Bırakın Ramanujan 'ı...
Devlet memurlarından diktatör Tayyip diye tweet atanlara fikir özgürlüğü der de devlet millet diyenlere biz hükümete değil devlete hizmet ediyoruz yalakalığın lüzumu yok , yasal işlem yaparım he diyorlarmış...
Üst düzey memurların eleştirel bakış açıları fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında iken itidal& sağduyu çağrısı yapan memurlar tarafsız olmaya davet ediliyormuş...
Yani demem o ki çapulcular alınganmış sayın seyirciler gökten üç elma düşmeden hemen önce...
Sonra üç elma düşmüş akabinde , biri de kerevetine çıkmış haliylen...
Nüket Belsan Taşören