Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Ali Kemal Özcan

PKK’nin “uluslararası komplo”suna ne oldu?

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
Türkiye’deki “uluslararası”nın gözardı edilmeye tahammülü yoktur:

* “Gladyo parçacıkları”nın HDP saldırılarını,
* Gülen’in Financial Times’da yayınlanan makalesini “Britanya'nın saygın gazetelerinden” diye solcu Radikal’ın haberleştirmesini,
* Berkin’in ölümünü seçime doğru sokakta kaos eylemlerine dönüştürme çabalarını

yanyana koyup, üstüne de Sırrı Süreya bey ile Kışanak hanımın aynı dakikalarda (CNN Türk ve HaberTürk’te) Öcalan adına “AKP giderse Çözüm Süreci’ne birşey olmaz” demelerini koyamazsanız, işin “uluslararası” kısmının boyutlarına vakıf değilsiniz demektir. Gaflet’e de buradan düşülür.

“Paralel yapı” denen örgütlenmenin, askerî vesayeti tasfiye sürecinde tarihî olabilecek Ergenekon ve Balyoz davalarını sapla-saman yaparak arapsaçına çevirdiği, dolayısıyla mağduriyetlere sebebiyet verdiği biliniyor.

Ergenekon sanıklarının toplu “tahliye”sine götüren yargı düzenlemeleri, 17-24 Aralık operasyonuyla harlanan darbe girişimine karşı hükümetin attığı “taktik” bir adım gibi görünüyor. Askerden boşalan vesayete yerleşmeye kilitli Aralık Operasyonu’na böyle bir hamle ile hükümetin karşılık verme çabası anlaşılırdır. Ancak; adeta can-havliyle giriştiği bu hamlenin “Gladiyosal” sonuçlarını erkenden farkedip kontrol altına alamaz ise Hükümet, “üst akıl” seçimlere kadar çok yol alır.

Tahliye furyasıyla dışarı çıkanların ya fiziken ya da ruhen Gladiyo ile bağlantılı olduklarını sanırım “herkes” biliyor. Bunlar armut toplamayacak.

Hükümet, darbe/kaos operasyonlarının “Cemaat boyutu kapanı”na kapanmamalıdır. Çünkü Pennsylvania’ya karşı değil, aslolarak onun üstündeki “üst-akıl”ın ahenkli hamlelerine karşı konumlanış, sonucu alacak olandır.

Çünkü bakın, otoritesini kanıtlamış bilimciler/felsefeciler “tesadüflerin zorunlulukların bir görünüm biçimi olduğu”nda hemfikirdirler: Son İmralı görüşmesinden, Öcalan’ın saldırılarla ilgili “Eğer bu saldırıların içinde değillerse bu barış düşmanı Gladyo parçacıklarını süratle tasfiye etmek zorundadır” dediği duyuruldu. İmralı görüşmesinde tam bu dendiyse eğer, bunu şöyle anlayacağız: “bu saldıranları süratle tasfiye etmezse (ki süratle edemeyecek) AKP saldırıların içindedir.” Tam da “parçacıklar”ın kurdurtmaya çalıştığı cümle! Bunları Öcalan mı söyledi yoksa kendisinin ağzından –henüz yaşarken– söylenenler mi, açığa çıkarılmalıdır.

Paris cinayetinin tetikçiliğinde Öcalan ve Bayık benzer cümlelerle Cemaat’i açık adres gösterirken, Özgür Gündem Ömer Güney’in İmralı görüşmelerini yürüten MİT ile “kaset”lerini günlerce tefrika etti. Bugünlerde de HDP’ye saldırıların “AKP’ce” organize edildiğini bağırıyor bazı BDP konuşmacıları.

“Ciğere kilitlenmiş kediler üzerinden İmralı’ya uzanmış bir ‘konsorsiyum’ operasyonunun altından ne AK Parti’nin ne de PKK’nin ‘yedi ceddi’ kalkar” derken, dikkati asıl uluslararası “üst-akıl”a çekmeye çalışıyorum.

Hükümet ve partisinin 12 yıllık “başarılarının devamı”nda CHP muhalefetinin hayatî desteğinin hakkını neredeyse herkes teslim eder. Bu “herkes”in içinde sıkça “böyle muhalefete can kurban” diyen Başbakan da dahildir.

Savunmaları boyunca 20. yüzyıl Kürt isyanlarından bahsederken Öcalan, “Kürt halkına en büyük darbeyi bu hareketler vurmuşlardır” (Cilt II, s.86) sonucuna varır. Şeyh Sait ve Seyit Rıza “isyan”larından “kendini yenilgiye göre düzenlemiş çıkışlar” olarak sözeder. Aynı Öcalan’ın “kendini Gladyo parçacıklarının saldırılarına göre düzenlemiş HDP büroları”na azamî ilgi göstermesi gerekir. Gladyo parçacıklarının “bize böyle ‘hazır çanak’ sunan Türkiye partisine can kurban” dediğini en iyi “his” edecek olan “ben hislerimle politika yaparım” diyen Öcalan’dır. PKK’nin taşıma suyu ile görünür yerlere tabelalar asmakla particilik/örgütçülük yapılmayacağını kendisi iyi hisseder...

“Eğer doğru değerlendirmezsek Türkiye’nin 21. yüzyıl kaybı olmak kadar, doğru değerlendirilmesi halinde sadece geçmişin bu en ağır kilit sorunundan kurtulmakla kalmayacak, gelecek yüzyılda bölgede lider ülke olma şansını yakalaması anlamına gelecektir.” (Savunmalar I-II-III, s.119)

Pennsylvania’nın arkasındaki “akıl”ın tam dahedeflediği,Öcalan’ın 1999 Kasım’ında koyduğu bu hedef olamaz mı?
İkinci Newroz Mektubu’nda Öcalan bu hedefi ve bu hedefi hedefleyenleri tekrarlayacak.

2005 yazında bir ayda iki kez Cemil Bayık’la görüştükten iki ay sonra (9 Ekim) zamanın Roj Tv’sinde “uluslararası komplo”yu tartışırken, “Öcalan ‘bu komplo asıl olarak Türkiye’ye karşı yapıldı, Türkiye’yi odunluk beni de ateş-topu olarak düşündü’ der” dediğimden bu yana reel PKK’nin yıldızı benimle barışmadı...

Oysa “9 Ekim Komlosu”ndan bugüne Örgüt adeta cılkını çıkarırcasına “uluslararası komplo devam ediyor” diyegeldi.
Tam da Uluslararası Komplo’nun Erdoğan ve Öcalan’ı birleştirerek depara kalktığı bu günlerde PKK medyasının bu konuda dilini yutmasına “tarihin garip cilvesi” deyip geçilebilir mi?

Kandil’in “kurucu yoldaşlar”ı PKK ulusalcılarının diline mukayet ya olamıyorlar ya da olmuyorlar. Ama iki ihtimalde de bunun hesabını vermekten kurtulamazlar.
 
ALİ KEMAL ÖZCAN DİĞER YAZILARI
 ÇOK OKUNANLAR
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS