Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Ali Kemal Özcan

Öcalan'ın 'özeleştiri'si ve...

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
Bu yazımın daha önce kaleme aldığım KANDİLE AÇIK MEKTUP başlıklı köşe yazımla birlikte okunması gerektiğini düşünüyorum
 
Heyetin 4 saatlik İmralı görüşmesinden çıkan açıklamanın özetinde “üç nokta”:  var:
 
  1. Kandil’in defaatle kendi çeşitli ağızlarından ve Aysel hanımın “dil”inden çıkardıkları “AKP’nin süreci bitirip muhatap olmaktan kesinlikle çıktığı” yönündeki gürültülerin; “Üçüncü Göz”ün “Rojava Devrimi”ni korumaya almak için havadan-ve-karadan attığı “el”in çıkarttırdığı, halk deyimiyle “cızırtı”ları veya teknik deyimle “parazit”leri olduğu,
  2. Tarafların süreci doğru, ciddi ve kararlı yürütmesi halinde, tüm Ortadoğu'nun geleceğini belirleyecek büyük çözümün 2015 Newroz’uyla dosta-düşmana ilan edilebileceği,
  3. Öcalan’ın Kandil’e aslında “iyi ki silahlı güçleri çıkarmadınız” dediği (ve bana göre “büyük çözüm”de zurnanın zırt dediği yer olan) “özeleştiri”si.
 
Yani;
  • Süreç bütün tarihselliği içinde “AKePe muhatabı”yla devam ediyor.
  • Taraflar (AkParti Devleti ve Kandil) “doğru, ciddi ve kararlı”, Yalçın Akdoğan’ın deyimiyle de “samimi, dürüst ve cesur” olurlarsa çözüm aslında 3 ay 21 gün (Newroz 2015) alabilir.
  • Öcalan’ın Kandil’in omuzlarından aldığı “özeleştiri”sinden Devlet ve heyeti “ne çıkaracağı”ndan korkmazsa, çözüm bahara değil kışa bile kalmaz.
 
Bakın bundan tam iki ay önce kaleme aldığımız “Kobani Taarruzundaki Çözüm Süreci” başlıklı “Kandil’e Açık”tan bir önceki yazımızda, Devlet heyetinin yanlışı nerede demişiz:
 
Yanlış şu: Devlet heyeti Öcalan’a; ağızlardan çıkan kelimelerin dışındaki bütün “diller”de “biz arkandaki silahlı gücünden dolayı seni ciddiye alıyoruz” demektedir. Öcalan da (zaten bir silahlı isyan örgütü kurucusu ve lideri olmanın “zengin” potansiyeliyle) bu yanlışla hemhal olmaktadır.
     Çözüm Süreci’nin temel beslenme felsefesi ve politikası olarak Öcalan’ın çok daha iş-yapar (caydırıcı) gücü olacak olan sivil gücüne Devlet ilgi göstermemekte, bu gücünü kullanma şansını vermemektedir. Öcalan da devletin bu “diller”inden anlayan bir ara-dil ile başkalaşmış “Kürt sorunu” meselesinde büyük yanlışın diğer ucunu tutmaktadır. (2 Ekim 2014)
 
Devlet ve onun İmralı heyeti eğer, Öcalan’ın Kandil’e aslında “iyi ki silahlı unsurları dışarı çıkarmayıp 6-7 Ekim darbe girişiminde bulundunuz” anlamındaki bu sade “özeleştiri”sini “tercüme” etmeye yanaşmazsa, “darbe mekaniği”nin çalıştırıcıları bir sonraki denemelerinde, 6-7 Ekimin “tecrübe”leriyle yenisini işleme sokarlar.
            27 Kasım’da H.Dicle ile kısa bir görüşmeden sonra Fis köyüne gittik. Kendisinden, verdiğim son iki yıl içinde yayınlanan (biri PKK üzerine dünyadaki tek doktora tezinin çevirisi) üç kitabımı ve çeşitli gazetelerde yayınlanan son dört makalemi “Kandil’e Açık Mektup” ile birlikte Öcalan’a götürmesini istedim. Bütün samimiyeti ve açıklığıyla “ben bunları Kandil’e sormadan götüremem” dedi. Ben bu kez, aslında bütün bunları ben Öcalan’a iletilmesi için hem elden hem posta ile Devlet’e teslim ettiğimi ancak verilmediğini düşündüğümü söyleyerek, “bunları alıp almadığını bir sor sadece” diye rica ettim. Buna da daha “açık ve samimi” cevap verdi: “Ben örgütlü adamım, sen örgüte baş kaldırabilirsin ama ben kaldıramam, Kandil’e sormadan bu soruyu da soramam O’na...”
            Dicle “Demokratik Toplum Kongresi”nin (hem demokratik hem toplum hem kongre!) sadece başkanı değil daha da demokratik olsun diye “” başkanı sevgili “tüm etnisitelerden Türkiye ulusu”nun tüm halkı...
           
Bir köylü kadınımıza sorarlar:
–        Kaç çocuğun var?
–        Valla 11 tane.
–        Ne iş yaparlar?
–        Valla bilmiyorum yavrum, en iyisi bu yanımdakidir işte.
–        Ne iş yapar?
–        Valla işte fırsat buldukça köprü altlarında uyuşturucu satar.
 
Reel PKK yapısının en iyilerindendir Dicle...
 
Öcalan; örgütündeki 25 yıldır (1989) tedavülden kalkmış olan bu Sovyetik “işleyiş”i aşamazsa ne kendisine, ne büyük çözüme, ne de Türk-Kürt ilişkilerinin yeniden düzenlenip güncellenmiş bir “dördüncü ittifak”a bir pencere açamaz.
 
Şimdi Devlet’ten ve dolayısıyla onun İmralı biriminden ricam (Kandil hem okuyamaz hem okumak istemez, çünkü Freud’un bilinçaltı çözümlemesinin özeti, “insan bilinç altındaki korkularını sadece bilmez değil aynı zamanda bilmek istemez”dir); İmralı’ya taahhütlü gönderdiklerimizi ve son 4 makalemizi teslim ettikten sonra, bugünkü “not”umuzu Kandil’e Açık Mektup ile birlikte yeniden okumak ve Öcalan’a okutmak...

Saygılarımla
 
Ali Kemal Özcan
1 Aralık 2015
Dersim
ALİ KEMAL ÖZCAN DİĞER YAZILARI
 ÇOK OKUNANLAR
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS