Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür HABER - Türkiye'nin Online Haber Platformu

Hür Haber, Türkiye ve dünyadan önemli olan Son dakika, Güncel, Teknoloji, Magazin ve Siyaset haberlerini okuyabilirsiniz.

SON DAKİKA
Sol Ok
Sağ Ok
Menü
Ara
Facebook Twitter
ANASAYFAGÜNDEMSİYASETSPOREKONOMİ SEYAHAT TEKNOLOJİ YAZARLAR FOTO VİDEO

Ali Kemal Özcan

Çözüm Süreci Çökerse

Facebook Twitter Linkedin WhatsApp Tumblr Yazdır Büyüt Küçült
Hürriyet, Zaman ve Radikal ‘in “ortak yayın”ında Berkin için yazıldığı söylenen yazısında S.S. Önder, “Bu rezil düzen alaşağı edilinceye kadar” Berkin ve arkadaşlarının da kendileriyle olduğunu söyleyerek ortak mücadeleye başladıklarını yazdı (16 Mart).

İrili ufaklı Ergenekon medyası, Vardiya Bizde platformunun “Sessiz Çığlık Eylemi”nde birarada pozveren emekli Org. Hasan Iğsız, emekli Tuğg. Veli Küçük ve “gazeteci” Tuncay Özkan “bizim için aslolan vatan ve millettir” dediklerini haber etti.

Öcalan operasyon ile ilgili “darbe ateşine benzin taşımayız” derken, Zaman gezetesinin “İddia edildiği gibi 17 Aralık darbe mi peki?” sorusuna yine S.S. Önder “17 Aralık darbe değil” deyip niye olmadığını açıkladı.

Bir gazete makalesine sığmayacak çeşitlilikteki bu “ortak payda” dışavurumları eski ve yeni (neo) Ergenekon medyasını süslüyor.
Tabi bütün bu geniş-ve-yoğun ortak mücadele, platformun sol etiketlilerinin "Yattığın yer incitmesin" ... “abilerin orada sana iyi bakarlar” gibi pespaye bir edebiyatla “zengin”leştiriliyor. Doğrusu herhangi bir edebi denemeye “pespaye” demek pek adabî gelmez bana, ancak bunu yapanlar “Marxist-sosyalistler” olduğunu söyleyenler ise, bu sadece pespaye değil pisleştirilmiş bir edebiyata da dönüşür.

Tüm Bunların üzerine Özgür Gündem’in “KCK Yürütme Konseyi, tarihi bir deklarasyon yayınladı” üst-başlığı altında, PKK’nin “AKP muhatap olmaktan çıktı” demesinin 7 sütun manşetten duyurusu geldi. Bu bir-bakışta seçtiklerim 16 Mart’ın Pazar gününe “tesadüf” edenler!

İmralı’dan bunlar ne kadar okunabiliyor bilmiyorum...

Kandil’in bu “muhataplıktan çıkarma” ilanının ne kadar PKK’nin içindeki ulusalcılar ile subjektif bir ilişki içinde gerçekleştiğini de bilmiyorum. Bu benim ilgi ve bilgi alanınımın dışında. Ama bir objektif alış-veriş içinde olduğunu gösteren “anlayana sivrisinek saz” cinsinden objektif veriler yığını içindeyiz.

Ancak; Paris cinayeti tetikçisinin MİT kasetlerini, 2015’te başlayıp 15 yıl sürecek Kürt-Türk savaşını, Hakan Fidan’ın aşiretinin bölünüşünü Aydınlık ve Samanyolu ile “paralellik” içinde Ö.Gündem’de yayınlayan Kürt ulusalcıları ile Türk ulusalcıları arasındaki subjektif bağların da bir gün ortaya çıkmasının önüne geçilemeyeceği kanaatini taşıyorum.

***
Şimdinin en güncel ve en kritik sorusu, Hükümet’i muhataplıktan atan PKK’nin bundan sonra Çözüm Süreci’ni kiminle götüreceğidir.

Farzedelim ki gerçekten “Hükümet işlevini yitirdi” ve mevcut AK Parti devleti İmralı görüşmelerinden çekildi.

Ve sorup ilk akla gelecek cevap şıklarını sıralayalım.

PKK Çözüm Süreci’ni hangi Devlet ile yürütecek?

Cevap şıkları :
a) Ergenekon’un Gladyo parcacıkları, CHP, MHP ve Cemaat’ten devşireceği “yeni oluşum” devletiyle
b) “Barış Türk halkıyla yapılıyor” olduğuna göre, bunu bu halkı temsil eden bir “yeni-işa örgütü”nün devleti ile
c) Türk halkını temsiliyette “Gladyo’yu ürkütmüş” HDP devleti ile
d) Kendilerinden başka kimsesi olmayan M.Altan, H.Cemal, C.Çandar benzeri Türk halkının “kanaat önderleri” devleti ile
e) S.S. Önder’in önderliğinde “bu rezil düzen alaşağı edilinceye kadar” sürecek olan sokak muharebeleri sonucunda ortaya çıkacak “devrim” devletiyle

“Alternatif”leri daha fazla çoğaltıp PKK’de bu şıklardan birine bel bağlayacak kadar kendini aldatmışları bile güldürmeyelim. Zira hiç gülecek bir durumda değiliz.

Çünkü ilan edilen “ortak mücadele”nin ortak paydası; Öcalan’ın tarihsel arkaplanına ve günün sosyolojik zeminine dayandırdığı Dördüncü Türk-Kürt ittifakının önüne geçmektir.

Bunun için de CHP’nin M.Kemal’e yaptığını PKK’nin Öcalan’a yapmasını sağlamak üzere, Kandil’de bilinçlerinin diplerinde “PKK’ye evet Öcalan’a hayır”a angaje olmuşları harekete geçirerek:

• Öcalan’ın karizmasını (manevi şahsiyetini) göğe gönderip maddi varlığını İmralı’ya gömmek,
• Ortakvatan’ın doğusunda dağlara, batısında sokaklara çatışmaları yaymak,
• Ve S.S. Önder’in öderliğinde PKK’nin muhataplıktan çıkardığı Hükümeti “alaşağı” ederek Erdoğan ve Öcalan’ı tasfiye etmek.

Uluslararası Komplo yeni müttefikleriyle bu ahval ve minvalde devam ediyor ve Ortaklar’ın “asgarı müşterek”i budur.

AK Parti ve PKK’nin yedi sülalesinin altından kalkamayacağı dediğimiz senaryo budur.

Çözüm Süreci çökerse (ki “AKP muhatap olmaktan çıktı”yı ilan edenler bu “farz–ı muhal”a kendilerini hazırlıyorlardır), olacaklar budur.

Önüne geçecek olan da şudur:

Sonuçta Kudüs’e kral olmak istediği için Hz. İsa’nın kendisini çarmıha gerdirdiğini söyleyen Öcalan’ın;

İmralı’ya giden ulusalcıların “gaz”ını hissederek İkinci Newroz Mektubu’nda Dördüncü Türk-Kürt İttifakı stratejisini yinelemesi ve yenilemesi...

Uluslararası “Neo-Ergenekon”un hangi “kanal”lardan daldığını bilen Erdoğan’ın;

Türkiye’nin alevi sosyolojik dinamiğinin hassasiyetlerine ve Öcalan’ın İmralı görüşmelerinin “ruhu”na yeniden bakarak Çözüm Süreci’ne yüklenmesi...
ALİ KEMAL ÖZCAN DİĞER YAZILARI
Hurhaber.com'da yayınlanan her türlü yazı ve haber kaynak belirtilmeden kullanılamaz. Sayfalarımızda kaynak belirtilerek yayınlanan haberler ilgili kaynağa aittir ve bu haberlerin kopyalanması durumunda, tüm sorumluluk kopyalayan kişi / kuruma ait olacaktır. Başka kaynak veya gazeteden alıntı yazarlar ve site yazarlarına ait yazılardan dolayı Hür Haber sorumlu tutulamaz.

ANASAYFA | GÜNÜN HABERLERİ | KÜNYE | REKLAM | RSS